ALMANYA'da kaçak hayatı süren Can Dündar Türkiye'de Erdem Gül ve Enis Berberoğlu ile birlikte MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada casusluk suçlaması ile yargılanıyor. Can Dündar'ın davası ertelenirken akılları ABD bayraklı resmi geldi.
Abone olCan Dündar, Erdem Gül ve Enis Berberoğlu'nun MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin, "silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kapalı yapılan beşinci duruşmaya, tutuksuz sanık Erdem Gül katıldı. Tutuklu sanık Enis Berberoğlu'nun ise cezaevinden, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılımı sağlandı.
CAN DÜNDAR NEREDE : Davanın tutuksuz sanığı Can Dündar Almanya'da firari olarak bulunuyor.Erdem Gül ve Enis Berberoğlu cezaevinde MİT tırları haberinin ceramesini çekerken Can Dündar konferanslarda boy gösteriyor.
MAHKEME ARA KARARI VERDİ : Bugünkü duruşmada belgelerin okunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin sanık Enis Berberoğlu hakkında verdiği gerekçeli kararın dava dosyasına eklenmesine ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin sanıklar Erdem Gül ile Can Dündar hakkında verdiği bozma kararının beklenmesine hükmetti.
Sanık Berberoğlu'nun avukatlarına tanık listelerini sunmaları için süre veren heyet, duruşmayı 9 Mayıs'a erteledi.
Davanın geçmişi: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" ile ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından tutuklanmıştı.
Başsavcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Dündar ve Gül hakkındaki kararını, 6 Mayıs 2016'da açıklamış, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.
Dündar ve Gül hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan beraat hükmü kuran heyet, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan dosyayı ayırmıştı.
Yargılanma sürecinde Can Dündar'ın "bana görüntüleri solcu bir milletvekili verdi" şeklindeki açıklaması ve cezaevinde tutukluyken yazdığı "Tutuklandık" adlı kitaptaki bilgileri değerlendiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında soruşturma açmıştı.
Soruşturma sonucunda Berberoğlu hakkında, Adana ve Hatay'da yasa dışı yollarla durdurulan MİT tırlarının görüntülerini Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle, "devletin gizli kalması gereken bilgi ve belgelerini askeri ve siyasal casusluk amacıyla temin etme" ve "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlarından 30 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.
Sanık Berberoğlu'na açılan davanın 21 Eylül 2016 tarihli ilk duruşmasında, dosyanın aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesiyle Dündar ve Gül'ün yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.
Mahkeme heyeti, 14 Haziran 2017'deki duruşmada sanık Berberoğlu'nun, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılması, ön görülen hapis cezası gereği tutuklanmasını kararlaştırmıştı. Berberoğlu'na, "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan dava dosyası ise aynı suçtan yargılanan Dündar ve Gül'ün dava dosyasıyla birleştirilmişti.
Davanın 20 Aralık 2017'deki duruşmasında sunulan savcılık mütalaasında, sanıklar Dündar, Gül ve Berberoğlu'nun, "amaç ve eylem birliği ve bütünlüğü içinde, terör örgütünün hiyerarşisine dahil olmaksızın terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçunu işledikleri belirtilerek, her birinin 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.