Can Dündar NTV'den kovulduğu iddialarını internet sitesinde yazdığı yazıyla yanıt verdi
Abone olBir süredir Can Dündar'ın NTV'den kovulduğu ya da baskılar sonucu istifa ettiği iddiaları konuşuluyor. Can Dündar bu iddialara internet sitesi aracılığıyla yanıt verdi. "Ne kovuldum ne de istifa ettim" diyen Dündar seçim sürecinde artan baskılar nedeniyle erken tatile çıkma talebinde bulunduğunu söyledi.
"Dertleşmek istiyorum" diyerek yaşanan süreci anlatan Dündar'ın yazısından satır başları:
"NTV'de 5 yıldır program yapıyorum. Meslekte 30 yılı aştım. Bu kadar huzurlu çalıştığım bir başka işyerim olmadı.
Ben de bu krediyi kötüye kullanmamaya gayret ettim. Şahsi fikirlerimi gazetedeki köşemde ifade ederken, NTV Ana Haber'in, kurumsal bir kimliği temsil ettiğinin bilinciyle herkese eşit mesafede durmaya, subjektif yorumlarımı habere karıştırmamaya özen gösterdim. Bunun, düşünen-yazan bir insan için ciddi bir ikilem olduğunu tahmin edersiniz.
BASKI ALTINDA KALDIK
Seçim döneminde bu ince çizgiyi korumak birkaç nedenle zorlaştı: Öncelikle ortam çok gerginleşti. Tahammül sınırları daraldı. Karşıt görüşten iki konuğu ağırlayıp medenice tartışabilme imkânı kalmadı. "Onunla çıkmam, tek gelirim", "Onları çağırırsanız bizi unutun", "Gelirim ama şu şartla" pazarlıkları, dayatmaları başladı.
Bu arada hükümet üyelerinin icraat anlatma iştahı kabardı. Bir yandan da örgütlü izleyici tepkisi ile muhalif konuklar ve "sakıncalı konular", psikolojik baskı altına alındı.
Kutuplaşma doruğa çıkarken taraf olanların işi kolaydı; asıl zorluk, NTV gibi bunca zaman herkes nezdinde itibarlı bir pozisyonu koruyabilmiş olanlarındı. Hepimiz zorlandık:
Yöneticiler, yazarlar, programcılar, her attıkları adım, yazdıkları yazı, çıkardıkları konukla, çalıştıkları kurumu riske attıklarını hissederek nasıl gazetecilik yapabilir ki? Böyle bir baskıya kim, ne kadar direnebilir ki?
ERKEN TATİL TALEP ETTİM
Son turda, alıngan ve talepkâr siyasetçilerin müdahalesi hepten yoğunlaşınca, sezon boyunca hiç yaşamadığımız zorlukları yaşamaya başladık: Konu tercihinden, konuk seçimine kadar... Üzerinde yürüdüğümüz ip, kopmak üzereydi. Sadece NTV'de bizlerin değil; tüm medyanın ve gazetecilerin...
İşte bu ortamda, birkaç programın erken tatile çıkarılmasından sonra, ben de hem kanalı sıkıntıya sokmamak, hem kendimi korumak adına bu "imkândan" yararlanmak istedim. Erken tatil talep ettim. Uzun süre dış müdahalelere karşı bana kanat geren kanal yönetimi de anlayış gösterdi ve öngörülenden 3 hafta önce tatile girdim. Yani kovulmadım; istifa da etmedim; birkaç programla birlikte erken tatile girdim.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Açıkçası bilemiyorum. Bunun cevabı ne bende ne NTV'de... Bunun cevabı, medya düzeninin böyle gidip gitmeyeceğinde... Eğer bu zihniyet ve bu yapıyla devam edilecekse, hakkıyla gazetecilik yapabilme imkânı hiç kalmayacak demektir. Muhtemelen "son haberciler" de piyasadan çekilecek ve ciddi kanallar eğlence sektörüne yönelecektir."