Milliyet yazarı Can Dündar, AK Parti'yi 19 Mayıs kutlamalarını militarist görüntüden kurtardığı için kutladı.
Abone olHükümete muhalifliğiyle bilinen gazeteci Can Dündar'dan yeni 19 Mayıs kutlamalarına tam destek. Tartışmalara katılan Dündar'ın bugünkü yazısı CHP'lilerin hiç hoşuna gitmeyecek türden.
HAKİ ÜNİFORMALI BAYRAM
"İşte 19 Mayıs böyle kutlanır diyen Dündar, hükümetin 1930 model kutlamaları eleştirmekte neden haklı olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, hiç kuşkusuz İstiklal Savaşı’nın çok önemli bir adımıdır. Halkın, aradığı önderliğe kavuşmasının ilanıdır. Sonu Cumhuriyet’le bitecek yürüyüşün başlangıcıdır. Ancak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını cesaretlendiren sivil direnişi görmezden gelmek, Hasan Tahsin’i ve İzmir’in 2 gün içinde verdiği 2 bin şehidi unutmak, yerel kongre iktidarlarını yok saymak, her şeyden önce bu ulusa haksızlıktır.
Cumhuriyete, şikâyet konusu haki üniformayı giydiren, onunla halk arasına görünmez bir tel örgü çeken, biraz da bu “unutkanlık”tır.
İşte o yüzden, evet, bu bayram, tankların namlusunu ensesinde hissederek uygun adım yürüyen gençlerin “rap-rap” sıkıcılığını hak etmiyordu; kutlamalar stadyumdan dışarı taşmalı, sivilleşmeli, coşmalıydı."
HALK İLK KEZ BAYRAMINA SAHİP ÇIKTI
AK Parti'nin bu törenlerin Cumhuriyet, Atatürk ve Türk ordusuna methiye vesilesi olmasından rahatsız olduğuna işaret ettiği yazısında Dündar, gelinen süreci yazdı:
"Bunu engelleyebilmek için 19 Mayıs’a stat yasağı denedi. Ancak Milli Eğitim’in genelgesi Danıştay’dan döndü. Bunun üzerine kutlamalar Gençlik Spor Bakanlığı’na devredildi. O da, -dün Hilal Kaplan’ın gayet veciz ifade ettiği gibi- işi, Atatürk’e doğum günü pastası kestirmeye indirgedi.
Lakin bu süreçte asıl beklenen, hayırlı gelişme oldu:
Bence çok uzun zamandır ilk kez halk, bayramına sahip çıkmaya başladı. 19 Mayıs’ı kendi iradesiyle kutlamak için bayrak açtı.
Bu yıl 19 Mayıs, yasak savma gibi değil de, gerçekten sivil bir coşkuyla ve kararlılıkla, sokaklarda, alanlarda kutlanacaksa, bunu biraz da hükümetin ona el uzatmasına borçluyuz.
Bir taşla iki kuş:
Hem bayramı militarist bir gösteri olmaktan kurtardık; hem özündeki sivil direniş ruhunu canlandırdık.
Kutlu olsun!"