Evinin önünden kaçırılıp işkence gören kadının anlattıkları kan dondurdu "Şah damarıma bıçağı sapladı, gözünü kan bürümüştü"
Abone olİşe giderken evinin önünden kaçırılan ve işkence gören kadın yaşadığı dehşeti anlattı.
ESKİŞEHİR'de 10 gün önce sabah işe giderken kendisine tacizde bulunduğunu öne sürdüğü 47 yaşındaki Serbülent Arslanbenzer tarafından kaçırılarak götürüldüğü evde 10 yerinden bıçakla yaralanan 39 yaşındaki Serpil Kabak, "Gözünü kan bürümüştü. Bıçakladı, bıçakladı defalarca. 10 yerimden bıçak darbesi aldım. Ondan sonra oturup benim ölmemi bekledi. Can çekişmemi bekledi" dedi.
Olay 6 Aralık'ta Sültüce Mahallesi Gökdere Sokak'ta meydana geldi. Evli ve 3 çocuk annesi Serpil Kabak, saat 05.30 sıralarda çalıştığı kuruyemiş atölyesindeki işine giderken, iddiaya göre evinin önünde daha önceden tanıdığı pazarcılık yapan ve bir süre önce eşinden boşanan Serbülent Arslanbenzer tarafından kaçırıldı.
Serbülent Arslanbenzer, Serpil Kabak'ı kendi evine götürüp burada 10 yerinden bıçakla yarayıp kaçtı. Kabak, ambulansla hastaneye kaldırıldı, polis ekipleri 3 gün sonra Serbülent Arslanbenzer'i yakaladı. Arslanbenzer çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Tedavisi tamamlanan Serpil Kabak dün hastaneden taburcu oldu. Kabak'ı evinde Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Ataç ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Ataç, Kabak'ın babası İsmail Kahya'nın belediyede çalıştığını belirterek, "Kızına geçmiş olsun ziyaretine geldik. Türkiye'de kadın tacizleri aldı başını gidiyor. Yıllara mukayese ettiğimizde bin 400 oranında artış var. Ne zaman bu olaylara dur denecek bilemiyoruz" dedi.
Serpil Kabak, kendisini bıçaklayan Serbülent Arslanbenzer'i daha önceden kendisinin ve ailesinin tanıdığı belirtti. Arslanbenzer'in son bir-kaç aydan bu yana kendisine tacizde bulunduğunu söyleyen Serpil Kabak, yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"İŞKENCELER YAPIYORDU"
"İşe gidiyordum. Şahıs zorla beni evine götürdü. Önce boynumdaki şah damarıma bıçağı sapladı. Daha sonra bir kere daha sapladı. Ondan sonra bıçaklamaya devam etti. Beni uzun zamandır tehdit ediyordu. Çok dövüyor, çok işkenceler yapıyordu. Çocuklarıma olsun bana olsun. Ailemi, beni çocuklarımı tehdit ediyordu. 'Seni polise, savcıya şikayet edeceğim' deyince, başına geleceğini artık öğrenince beni ortadan kaldırmaya çalıştı. Sabah saat 05.30'da beni kendi evinde bıçakladı. Ben yalvardım, yapmamasını istedim, benim ona hiçbir şey yapmadığımı, zararımın olmadığını söyledim. Bana 'Yaşatmayacağım seni, öldüreceğim' dedi. Gözünü kan bürümüştü. Bıçakladı, bıçakladı defalarca, 10 yerimden bıçak darbesi aldım. Ondan sonra oturup benim ölmemi bekledi. Can çekişmemi bekledi. Ben artık bitkin bir hale gelince, ne olduğunu bilmiyorum. Kendisi 112'yi arayıp haber verip ortadan kayboldu. Yani herhalde öldüm diye şey yaptı ama öldüremedi. İstediğini yapamadı."
"ELİMİ KURAN'A BASTIRDI"
Şüpheli Serbülent Arslanbenzer'in kendisini bıçakladıktan sonra Kuran-ı Kerim'i getirdiğini belirten Serpil Kabak, "Elime Kuran'a el bastırdı. O can havliyle, ben canımla cebelleşirken 'beni tanımayacaksın, beni şikayet etmeyeceksin, benim yaptığımı söylemeyeceksin' dedi. 'Eğer söylersen ben 30 sene de yatsam, 50 sene de yatsam çıkarım, yarım kaldığım işi tamamlarım, çocuklarını da anneni babanı, aileni, sülaleni kazırım gider paşalar gibi yatarım' dedi. O kadar niye bana kinci, o kadar niye bana düşmanlığı vardı bilmiyorum. Senelerdir tanıdığımız insan. Ailemizin de tanıdığı insandı" diye konuştu.
"CANIM ÇOK ACIYOR"
Kendisini bıçaklayan Serbülent Arslanbenzer'in en ağır cezaya çarptırılmasını isteyen Serpil Kabak, "Ben çok mağdurum. Canım da çok acıyor. Allah razı olsun ailem bana sahip çıktı. Başkanım geldi, Allah razı olsun. Bana yardım ettiler. Ben onun en ağır cezayla yargılanmasını istiyorum. Çıkmasını istemiyorum onun. Benden sonra başkalarının da canı yanmasın artık. Onun en ağır cezayla yargılanacağına da eminim. Ben devletime, milletime güveniyorum. Benim arkamda olacaklarına da inanıyorum" dedi.