Diyanet İşleri Başkanı'nın bu sözleri Gezi Parkı olaylarında işgal edilen Dolmabahçe Camisi tartışmasını yeniden başlatacak.
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, imsak vakti tartışmaları ve Gezi Parkı olayları sırasında camiye giren eylemcilerle ilgili konuştu.
GEZİ GÖSTERİCİLERİNİN CAMİYE GİRMESİ
Görmez, Gezi Parkı olaylarında Bezm-i Alem Valide Sultan Camisine giren eylemcilere ilişkin bir soru üzerine, bu konudaki görüşlerini daha önce değişik ortamlarda dile getirdiğini hatırlatarak, amaçlarının herhangi bir şeyi örtmek ya da kapatmak olmadığını, sadece yaşanan olayda suçlama ile suiniyetin birbirine karıştığını ve böylece tavır almanın güçleştiğini kaydetti.
MÜSLÜMANIN KABUL ETMEYECEĞİ GÖRÜNTÜLER
Görmez, "Kabe için Cenabı Hakkın kullandığı bir ifade vardır, ’Oraya giren, güvendedir’. Kabe’nin şubeleri olan camilere de herhangi bir insan zor bir zamanında sığındığı zaman biz onu güvende kabul ederiz. Ama bizim itiraz ettiğimiz, kabul etmediğimiz şu oldu; çok önceden, olaylar başlamadan içinde şiddeti barındıran bir hareket, o hareketi yapacak olan insanlar, bir camiyi önceden bir karargah olarak, üs olarak, lojistik mekan olarak belirleyip, önceden çuvallarla eşyalarını oraya taşıyıp hazırlık yapmışlarsa bunu kabul edemeyeceğimizi açıkça ifade ettik. Bu iki hususu birbirinden ayırdık, ayırmaya da devam ediyoruz. İçeriye gelince, tekrar tartışma başlatmak istemem ama 3 günlük kamera kayıtlarımız elimizdedir. İçeride sadece yararılar yok, sadece masum olarak oraya sığınanlar yok, herhangi bir Müslüman’ın kabul edemeyeceği davranışlar da var. Bunların bir kısmını biz doğrusu paylaşmayı dahi zait kabul ettik. Gönül ister ki böyle bir şey hiç olmasaydı, bunun üzerinden de, bir cami üzerinden böyle bir tartışma hiç yaşanmasıydı" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konuşmasının ardından gazetecilerin sorusunu yanıtladı. Bir gazetecinin "Torba Yasa’da yer alan camilerin etrafındaki müştemilatların gelirlerinin cami vakıflarına, derneklerine bırakılmasıyla ilgili düzenlemeyi nasıl karşılıyorsunuz" sorusu üzerine Görmez, şunları söyledi:
"Cami müştemilatıyla ilgili yasa Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kabul ettiği bir düzenleme değil. Camilerin arazisi tamamen hazinenin, binaları da vatandaşın parasıyla yapılmıştır. Oradaki müştemilatın bütün gelirlerini sadece derneklere bırakmak doğru değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önerdiği düzenleme, bunu Diyanet İşleri Başkanlığı marifetiyle öncelikle ilgili caminin bütün ihtiyaçlarını karşılama zorunluluğu getiriyordu ve Diyanet’in ilgili o gelirleri, ilgili caminin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra hiçbir yerde değil sadece camilerin yapımında kullanma mecburiyeti getiriyordu. Ancak tabii ki 16 bin cami derneği var Türkiye’de. Onların her biri bir kamu tüzel kişiliğidir aynı zamanda. Onların da talepleri vardı, onların da her birisinin hizmetleri, faaliyetleri var. Pek çokları bizim için aynı zamanda Kur’an kursları ve başka hizmetler de yapıyorlar. Neticede derneklerin üzerinde durduğu düzenleme kabul gördü. Diyanet İşleri Başkanlığı sadece muhasebesini yapacak, zannediyorum sadece yüzde 10’u bırakıldı. Onun da hiçbir kıymeti yok. Ben şahsen keşke o da Diyanet’e verilmeseydi daha uygun olurdu diye düşünüyorum."