BIST 9.890
DOLAR 35,32
EURO 36,75
ALTIN 2.960,27
HABER /  GÜNCEL

Camide kutuyla görüntülenen genç konuştu

Elinde bir kutuyla fotoğraflanan ve Dolmabahçe Camii'nde içki içildiği haberlerine delil olan eylemci konuştu.

Abone ol

Bezmi Alem Valide Sultan camisinde elinde kutuyla görüntülenen Emre Öztürk, alkol aldığı iddialarını reddetti.

Türkiye onu konuştu günlerce. Alkol aldı mı almadı mı? Namaz kılınan yere ayakkabılarla girmeleri kadar alkol kullandıkları iddiası çok konuşuldu, tartışıldı. İşte eleştirilerin merkezindeki Gezi Parkı eylemcisi o anları anlattı.

"BABAM EVLATLIKTAN REDDEDİYOR"

konuşan eylemci, "hayatım karardı" diyor. Dün suç duyurusunda bulunan Öztürk, şunları söyledi: "Elimdeki kola kutusu. Bira olarak gösterilmesi hayatımı kararttı. Babam evlatlıktan reddediyor."

RAFTA EZİLMİŞ BİRA KUTUSU GÖRMÜŞ

Öztürk, "Ben Allah'sız büyümedim. Camiye nasıl birayla girerim. Elimdeki 330 ml kutu kolaydı. Sonra rafta ezilmiş bira kutusu gördüm" diyor.

NİŞANLIM YÜZÜĞÜNÜ ATTI

Öztürk, elindekinin 330 ml’lik kutu kola olduğunu ifade ederek, “Bu fotoğraftan sonra babam beni evlatlıktan reddedeceğini söylüyor. Yedi yıl birlikte olduğum nişanlım, yüzüğü attı. Mahalledekiler kız kardeşimin yolunu kesip ‘Ağabeyin camide içki içmiş’ diyerek baskıda bulunuyorlar. Hayatımı kararttılar” dedi. Kuaför olan Öztürk 26 yaşında. Kartal’da oturuyor. Gezi Parkı eylemleri için Taksim’e gitmeye karar veren Öztürk, Dolmabahçe’ye kadar ilerleyebiliyor. Gerisini şöyle anlatıyor:cami.20130621082526.jpg

“Polisin attığı biber gazlarından etkilenince camiye sığındık. O gecenin ambiyansını yaşayanlar bilir. Orada olmak için herkesin kendince haklı nedenleri vardı. 14 yıldır astım hastasıyım. Gazdan etkilenince camiye girmek zorunda kaldık. Kendime gelince caminin içinde kiler oluşturulmuştu. Sigara dahil birçok içecek hatta buz bile vardı. O sırada rafa kola bırakıldı, elime aldım ve gözüme tuttum rahatlamak için. Çünkü her tarafım, özellikle gözlerim yanıyordu. Kutu kola elimdeyken biri resmimi çekmiş. 330 ml bildiğiniz (Coca Cola) kutu kola. Orada bira içen hiç kimseyi görmedim. Kilerde de bira görmedim. Sadece olaylar bittikten çok sonra rafta ezilmiş bira kutusu olduğunu gördüm.” Öztürk, bu fotoğrafın yayılmasından sonra tedirgin olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor:

ZATEN İKİ YILDIR ARAM AÇIKTI BABAMLA

“Ertesi sabah uyandığımda sosyal medyada o fotoğrafı gördüm, binlerce küfür edilmiş hakkımda. Bir sürü internet sitesi ve gazetede de haberler çıktı. Sonra babam da duydu. Zaten iki yıldır aram açıktı babamla. Bu haberler de son raddeye getirdi. Aynı görüşü taşımama rağmen babam ‘Git ya aklan ya da soyadını değiştir’ dedi. Beni evlatlıktan reddetme durumuna geldi. Yedi yıl beraber olduğum nişanlım benden ayrıldı. Babası ‘Artık sana vermem kızımı’ diyor. Son bir yılı nişanlıydık. Herkes haber çıkınca bana haberin yer aldığı linki gönderiyor ‘Ne oldu, ne yaptın’ diye. En azından benim o camide bulunan bir sürü şahidim var. Normal yaşantımda da alkol kullanmıyorum. Ben fotoğrafları görünce çok tedirgin oldum. Bana ‘İçki içti’ diyorlar, ben Allahsız büyümedim. Nasıl girebilirim elimde içki ile camiye.”

BASKI UYGULANIYOR

Sadece kendisinin değil ailesinin de yaşanan durum nedeniyle mağdur olduğunu ifade eden Öztürk, şunları söylüyor: “Başbakan da sürekli mitinglerinde bahsediyor. Psikolojim bozuldu. Sokaklarda eli satırlı insanlar dolaşmaya başladı. Niye benim başıma gelmesin ki? Bu yüzden çok tedirginim. Kartal Adliyesi’nde sosyal medyada hakaret edenler, haberin yayımlandığı internet siteleri ve gazeteler hakkında suç duyurusunda bulundum. Bana yaşattıklarının elbetteki bir bedeli olacak. Başbakan benden bu şekilde bahsetmeye devam ederse ki Kazlıçeşme’de yine konuşmuş bu şekilde. Devam ederse, yasal haklarımı onun için de kullanacağım. Sokağa çıkamıyordum ilk günlerde. Minibüslerde bile tepki ‘Camiye de bira ile girilir mi’ diye tepki gösteriyorlar. Babam pankreas kanseri, 98 kilodan 48 kiloya düştü. Babam ciddi bir hastalıktan geri döndü. Bu olaylar da moralini oldukça bozdu. Bulunduğum semtte ailem uzun yıllardır oturuyor. Herkes anneme, babama ayrı bir baskı uyguluyor. Yeğenlerime, yakınlarıma, ablama baskı uyguluyorlar. ‘Senin ağabeyin camiye birayla girmiş’ diyerek 14 yaşındaki kız kardeşimin bile önünü kesiyorlar. Hayatım karardı...”