Kumlama işleminin yasaklanmasına rağmen tekstil yıkama sektöründe çalışan sıkıntısının yaşandığı belirtildi.
Abone olKot kumlama işlemi sırasında oluşan tozun ciğerlere yapışması sonucu ortaya çıkan ve çok sayıda işçinin ölümüne neden olan Silikozis Hastalığı sonrası, kumlama işleminin yasaklanmasına rağmen tekstil yıkama sektöründe çalışan sıkıntısının yaşandığı belirtildi.
İzmir'de dünyanın önde gelen markaları için yıkama, denim taşlama ve terbiye işlemlerini gerçekleştiren Cevka Tekstil Genel Müdürü Murat Cevahir, merdivenaltı işletmelerde gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle ortaya çıkan Silikozis Hastalığı sonrası sektörde çalıştıracak insan bulamama sıkıntısının ortaya çıktığını ifade etti.
Konunun kamuoyunda yanlış işlendiğini, tüm sektörün zan altında bırakıldığını kaydeden Cevahir, Silikozis Hastalığı'na neden olan kumlama işleminin yasaklandığına dikkati çekti.
Kumlama işleminde kumaş üzerine basınçlı olarak uygulanan tozun, koruyucu maske takılmaması halinde insanın koruma sistemini aşarak ciğerlere yapıştığını ve bunun enfeksiyon yapmasıyla Silikozis Hastalığı'nın ortaya çıktığını kaydeden Cevahir, aynı işlemin gemi söküm, metal sanayi, mobilya cilalama gibi alanlarda da kullanıldığını ifade etti.
Türkiye'de ortalama 350 yıkama firması bulunduğunu, bunlardan yaklaşık 50'sinin belli bir ölçeğin üzerinde üretim yaptığını, çok sayıda firmanın da merdivenaltı atölyelerde yıkama yaptığını belirten Cevahir, şöyle konuştu:
"Silikozis Hastalığı nedeniyle yaşanan ölümler üzerine kumlama işlemi yasaklandı. Kumlamayla kumaşta sağlanan eskimiş görüntüsü artık zımpara sistemiyle sağlanıyor.
Bu işte kurumsallaşmış firmaların tümü Avrupa standartlarında faaliyet gösteriyor. Örneğin bizim tesisimizde ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemine göre üretim yapılıyor. ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi için de çalışmalarımız sürüyor. Bu tesiste çalışan bir işçinin karşı karşıya kaldığı risk, bilinen pek çok sektörden çok daha az. Ancak kamuoyunda Silikozis ile ilgili çıkan haberler, insanların bu sektörden kaçınmasına neden oluyor."
"KENDİ AKRABALARIM DA SORUYOR"
Murat Cevahir, Silikozis sonrası kendi akrabalarının dahi bu hastalıkla ilgili kendisini uyardığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tesisimizde dünyanın en büyük markaları için yıkama işlemi yapıyoruz. 2010 yılında 5 milyon parçayı aşan miktarda yıkama yaptık. Artık bu alanda kendi koleksiyonumuzu oluşturduk. Sektörde sürekli artan bir talep olmasına rağmen eleman yetersizliği nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyoruz. 120 olan çalışan sayımızı 160-170'lere çıkarmak istiyoruz. İlk etapta 30 eleman almak istiyoruz. Gazete ilanlarıyla personel arıyoruz. İş ilanlarımıza haftada 3-5 kişi başvuruyor. Gelenleri işe başlamadan önce tesiste sağlık için riskli bir işlem yapılmadığına ikna etmeye çalışıyoruz."
ÖZELLİKLE KADIN PERSONEL ARANIYOR
Yapılan işlemlerin evde örgü örmeyi bilen her kadın tarafından yapılabilir olduğunu ve sağlık açısından hiçbir risk oluşturmadığını, el işi becerisi nedeniyle özellikle kadın personele ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Cevahir, çalışma koşulları açısından İzmir'in en iyi tesislerinden birisi olduklarını iddia etti.
Açıklamasında sektördeki denetimsizliğe de dikkati çeken Cevahir, insan sağlığı ve çevre için gereken önlemleri alan ve girdilerinde buna dikkat eden firmalarla buna uymayan firmalar arasında haksız rekabetin oluştuğunu söyledi.
Cevahir, sektörde revir, arıtma gibi bölümler bir yana, ruhsatı olmayan işletmelerin dahi bulunduğunu da savundu.