Yurtdışı tatillerinde pek akla gelmez Almanya’ya gitmek, "para kazanılacak yerdir Almanya" önyargısını kıran Sayım Çınar Almanya'dan bildiriyor!
Abone olStuttgart enteresan bir şehir olarak seyahat listemde yer alıyordu bir süredir.
Yurtdışı tatillerinde pek akla gelmez Almanya’ya gitmek, daha çok para kazanılacak yerdir Almanya, hoşça vakit geçirilecek bir ülke değildir.
Ben önyargılarımdan kurtulup Stuttgart başta olmak üzere birçok şehir dolaştım. Stuttgart teknolojinin kusursuzluğunu görebildiğiniz bir yer.
Kütüphaneler göz dolduruyor, şehirdeki insanların kitapla kurdukları ilişki çok özel. Stuttgart Şehir Kütüphanesi Koreli mimar Eun Young Yi tarafından tasarlanmış.
Bu minimalist kütüphane 2 bodrum ve 9 kattan oluşuyor. Stuttgart Şehir Kütüphanesi keyif veriyor, bilgiye verilen değeri gösteriyor.
Sonuç mükemmel küp şeklinde, sıralalı, geometrik, saf beyaz bir oda.
Yeme içme konusunda da, fena şeyler vaat etmiyor şehir. Öyle ki bazı markalar Stuttgart’ı özellikle seçiyor. Sadece Bonn ve Stuttgart’ta şubesi olan bir Japon Restaurantı, sadece Hamburg ve Stuttgart’ta şubesi olan bir “steak” restoranı var.
YÜRÜYEREK GİDİLEMEYECEK BİR MÜZE: MERCEDES BENZ MUSEUM
Stuttgart Almanya’nın orta ölçekli bir şehri. Çalışkan ve tutumlu bir halk, cimri olarak tanınıyorlar hatta. Mercedes-benz museum, Almanyanın Stuttgart şehrinde bulunan otomobil tarihi müzesi. Eğer şehir merkezindeyseniz, yürüyerek gidilemeyen müze. Mercedes taksiler müzeye 15 euro’ya gidiyorlar.
Bu müzede Mercedes’in tarihini görüyoruz. Otomobile ya da mercedes'e ilgi duyun duymayın, gezilebilecek en güzel müzelerden birisidir burası.Burada panoları okuyarak bir döneme de tanıklık ediyorsunuz..Benden söylemesi..
YENİLİKÇİ AMA BERLİN KADAR DEĞİL
Teknolojik olarak çok yenilikçi ama bir yandan da çok geleneksel bir ortam var. Stuttgartlılar Berlinliler kadar modern kafalı değiller. Güney Almanya, eskiden beri, “daha geleneksel” olarak tanınıyor.
Stuttgart, Almanya’daki gelir düzeyi en yüksek şehir. Kişi başına düşen gelir, 75.000 doların üstünde.
Güzel yeşil alanlar var. İstanbul’u andıran yeşil tepeler ve etkileyici evler, villalar var. Dinamizm var. Yılbaşının heyecanı yaşanıyor her yerde.
Friedrichshafen, Konstanz gölü kıyısında yer alan bir şehir, Almanya’nın en güney bölgesinde. Yeme içme çok gelişmiş durumda. Çok güzel cafeler var. “Almanya’nın içindeki İsviçre” denilebilir. Daha neşeli. Hayat dolu. İsviçre’yle sınır komşusu. Bu yönüyle, iki ülkeyi karşılaştırma şansı da yaşadım.
Konstanz da, Friedrichshafen’e çok benziyor , tüm ülkede görülen incelikli yaşam sanatı burada kendini daha neşeli olarak gösteriyor. İsviçre ile sınır olması yine şehri iki ülkenin bileşimi haline getiriyor. Yoğun ve hiç uyumayan bir şehir görünümünde Konstanz. Havadaki neşe insana da sirayet ediyor. Konstanz Gölü çevresinde, çok aktif bir kültür-sanat yaşamı var.
ALMANYA DAHA CANLI, İSVİÇRE DAHA SAKİN
Almanya daha canlı, İsviçre daha sakin, ilk önce bunu söylemek gerekiyor. Almanların da İsviçrelilerin de, sınır şehirleri için deniz otobüsleri var. İsviçrelilerin deniz otobüsleri daha lüks ve konforlu, Almanlarınkiler ise, daha az lüks ama daha teknolojik. Ülkenin dokusunu hissediyorsun her anda. Bilet kesen kişi bile farkı ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Almanya’yı bir de gezmek, vakit geçirmek, muhteşem kütüphanelerini keşfetmek ve sokaklarını arşınlamak için listenize eklemenizi öneriyorum. Ziyaretçilerine çok şey vaat ediyor, özellikle de güneydeki göller bölgesi.
Son durağım Zürih’ti, sanat galerileri ve müzeleriyle ilgi çeken bir şehir Zürih. Canlı bir şehir Zürih, teknoloji alanındaki iddialarından çok, lifestyle konusundaki incelikleri göze çarpıyor. Gelir düzeyi, Stuttgart’tan da çok daha yüksek. Sokaklar, cafeler, restaurantlar, açık alanlar, hepsi insanı öncelleyen bir anlayışla tasarlanmış.
Kısacası Zürih’te başrolde hep insan ve insanın huzur ve mutluluğu var. Tabii bu konular biraz da zevk meselesi… Bazı insanlar kendilerini Güney Almanya’da daha rahat hissediyorlar, bazı insanlar ise İsviçre’de.