Çalışılmayan döneme doğum borçlanması
Herhangi bir kişinin çalışmadığı dönemde yaptığı doğuma ilişkin borçlanma talebi kabul edildi
Abone olGeçmişte sigortalı çalışması bulunan kişinin, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmadığı dönemde yaptığı doğumuna ilişkin borçlanma talebinin yerine getirilmesi gerektiğine karar verildi.
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, geçmişte sigortalı çalışması bulunan kişinin, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmadığı dönemde yaptığı doğumuna ilişkin borçlanma talebinin yerine getirilmesi gerektiğine karar verdi.
Ankara'da 1998-1999 yıllarında emekli sandığına tabi çalışması bulunan bir kadın, 2002'de doğum yaptı ve 2005 yılına kadar herhangi bir yerde çalışmadı.
Doğum borçlanması talebiyle 2010'da Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvuran ve talebi kabul edilen kadın, 5 bin 830 lira yatırarak prim gününü doldurduğu düşüncesiyle iş yerinden ayrıldı ve emekli aylığı bağlanmasını istedi.
SGK, Sigortalılık İşlemleri Birleşik Genelgesi'ndeki "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4. maddesinin (a) bendine tabi sigortalılığı sona erdikten sonra (b) veya (c) bentlerine tabi çalışmaya başlaması ve bu çalışmalardan sonra doğum yapması halinde bu süreler bonçlandırılamaz" hükmüne işaret ederek, kadının doğumunun 4/C'li çalışmasından sonra olduğu gerekçesiyle borçlanma işleminin sehven yapıldığına karar verdi.
Kurum, kadının borçlanmasını iptal ederek, yatırdığı miktarı geri ödedi. Kadının, doğum borçlanmasıyla kazandığı 719 gün de dahil edilerek 45 yaşını dolduracağı 2013 Mayıs ayında emekli olabileceği bildirildi.
Kadın, borçlanma talebinin kabul edilmesi nedeniyle iş yerinden ayrıldığını belirterek, bu işlem nedeniyle yaşadığı mağduriyetin giderilmesi talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurdu.
Başvuruyu inceleyen Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, geçmişte sigortalı çalışması bulunan başvurucunun, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışmadığı dönemdeki doğumuna ilişkin borçlanma talebinin yerine getirilmesi gerektiğine karar verdi.
İleride yaşanması muhtemel benzer sorunların önüne geçilmesi amacıyla da SGK'ya, 5510 sayılı Kanun'un sigortalıların borçlanabileceği süreleri düzenleyen 41. maddesinin uygulanmasına ilişkin alt düzenleyici normlarda, konuyu açıklığa kavuşturacak ve dar yorumlamalara meydan vermeyecek şekilde gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda tavsiyede bulunulmasına karar verildi.
SGK'nın sehven uygulamalarına ilişkin bazı Yargıtay kararlarına atıfta bulunulan kararda, 5510 sayılı Kanun'da, geçmişte SSK'lı çalışması olup da sonrasında emekli sandığına tabi çalışan ve memuriyetten istia ettikten sonraki bir süreçte doğum yapan bir kadının doğum borçlanması yapıp yapamayacağına ilişkin doğrudan bir hüküm bulunmadığı belirtildi.
"Hakkaniyete aykırı"
Kararda, "Sosyal devlet anlayışının ve sosyal güvenlik ilkesinin temel hareket noktası olan 'sosyal düşünce ve zayıfı koruma' amacıyla tanınan bu haktan yararlanmayı, geçmişte sigortalılık tescili yapılmış olduğu halde, gerçekleşen doğumun son defa emekli sandığına tabi çalışmasından sonra olduğu gerekçesiyle reddetmenin sosyal devlet ilkesi ve sosyal güvenlik hakkına, ayrıca hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği görülmüştür" ifadesine yer verildi.
Anayasa'daki eşitlik ilkesinin altı çizilerek, söz konusu işlemin, Medeni Kanun'un 2. maddesinde belirtilen "objektif iyi niyet" ve "dürüstlük" kurallarıyla bağdaşmadığı ifade edilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"İlgili idarenin şikayetçinin başvurusuna istinaden borçlanma işlemlerini başlatarak borç miktarını kişiye tebliğ etmesi ve tahsilini gerçekleştirmesi, şikayetçinin borçlanma işlemlerinin tamamlandığı beklentisiyle işinden ayrılmasına neden olmuştur. Sonrasında idarenin borçlanma işlemini sehven yaptığını belirterek aldığı parayı iade etmesi, kişinin emeklilik için 2 yıl daha çalışması gerektiği sonucunu doğrumaktadır ki bu uygulamanın adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır.
Şikayet konusu değerlendirildiğinde, geçmişte SSK'ya tabi çalışması, dolayısıyla sigorta tescili yapılmış olan bir kişinin emekli sandığına tabi olarak bir yıllık çalışmasının olması, bu işinden de ayrıldıktan sonra gerçekleşen bir doğum nedeniyle borçlanma talebinde bulunduğunda, sırf son çalışması emekli sandığına tabi olması nedeniyle borçlanma talebinin reddedilmesi işleminin, adalet, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu kanaatine ulaşılmıştır."