Çalıntı eserler bit pazarında

İstanbul’da Dünya Sanat Merkezi’nden 70 milyar lira değerinde 28 parça sanat eseri çalındı.

Aynı yerde görevli Bilal Bark, dedektif gibi iz sürerek kayıplara karışan eserlerden 6’sına Fatih’teki bitpazarında ulaştı. Hırsızın 5 bin dolarlık 6 parçayı 160 milyona sattığı ortaya çıktı. İstanbul Etiler’deki Dünya Sanat Merkezi’nden çalınan 70 milyar lira değerindeki 28 sanat eserinden 6’sı Fatih’teki bitpazarında bulundu. Hırsızların, 5 bin dolar değerindeki 6 parça eseri 160 milyon liraya bitpazarındaki esnafa sattığı ortaya çıktı. Eserlerin bulunmasını sağlayan kişi ise, Dünya Sanat Merkezi’nde çalışan Bilal Bark oldu. 8 Haziran’da aralarında Mirzazade Büyükağa’ya ait tablolar, değerli vazo, fincan ve pirinç çerçevelerin de bulunduğu 28 parça eser kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı. Hırsızlığın ardından bir dedektif gibi iz süren sanat merkezinin yöneticisi Bark, ilk iş olarak eserlerin fotoğraflı bilgilerinin yer aldığı 5 bin adet el ilanı bastırdı. İlanları İstanbul’un kalabalık yerlerinde halka dağıtan Bark, antikaların satılabileceği yerleri de bir bir dolaştı. Bu amaçla Fatih’teki Horhor semtinde hem el ilanı dağıttı hem de çalıntı eserlerin buradaki dükkanlarda olup olmadığını kont- rol etti. İlk gün bir sonuç alamadı. Ancak ikinci gün Horhor’da dolaşırken daha önce kendilerinin sergilediği porselenlerin bir dükkanın vitrininde olduğunu gördü. Bark, durumu derhal polise bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen Fatih polisi, bitpazarına giderek eserlere el koydu. Dükkanın sahibi 6 eseri başka bir dükkan sahibinden, o da hırsızlardan 160 milyon liraya satın almıştı. Polisin elde ettiği bilgilere göre, eserler Yaşar adlı bir kişi tarafından önce bir antikacıya buradan da Fatih’teki bitpazarına satıldı. Polis, Gaziosmanpaşa’da oturduğu belirlenen zanlının evine baskın yaptı. Ancak Yaşar adlı şahıs kaçmayı başardı. Polisin geç hareket ettiğini öne süren Bark, “Benim ihbarda bulunduğum akşam polis baskın yapsaydı hem hırsız yakalanacak hem de kayıp 22 eser ele geçirilecekti.” dedi. Başka birinin eline geçmeden bulanan 6 eser ise şunlar: 18. ve 19. yüzyıla ait 3 adet fincan ve tabağı, kalemlik, şekerlik ile vazo. Bilal Bark, 6 eserin ele geçmesiyle hırsızların yakalanacağını düşünüyordu. Ancak olaylar Bark’ın istediği gibi gelişmedi. “Eserleri bulduğum zaman hırsızın adını, ev adresini, hırsızı tanıyan dükkan sahiplerinden öğrendim. Polise o zaman hırsızın evine gidelim, dedim.” diyen Bilal Bark, polislerin ise hırsızın evine baskın işini bir gün sonraya bıraktığını öne sürdü. Bark, soygunun planlı bir şekilde yapıldığına inanıyor. “Alarm sistemi devre dışı bırakılmış. Kapıyı kıranlar daha önceden dükkanı incelemiş.” diyen Bark, dükkana gelen soyguncuların da birileri tarafından yönlendirildiği görüşünde. Bark, “Küçük eserleri 160 milyona satmışlar. Halbuki o 6 eserin değeri 5 bin dolar. Dükkana girenlerin sanat eserinden anlamadığı belli. Yani hırsızları yönlendiren, büyük tabloları kendi almış. Küçükleri de soygunu yapanlara vermiş. Profesyonelce yapılmış.” şeklinde konuştu. Sanat Merkezi’nin sahibi Oğuz Tolga ise, 28 parça eseri bulanlara değerinin yüzde 10’u kadar ödül vaat etmişti. 6 eseri bulan Bark, halen kayıp olan 22 eseri de bulmak için araştırmalarına devam edeceğini söyledi. Kaynak : Zaman