BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Çalımbay'ın sabrı ve zaferi

Rıza Çalımbay, 20 yıl formasını taşıdığı takımı, şimdi olduğu gibi sırtladı. Çalımbay, Fenerbahçe maçında tüm yapılanlara rağmen onur savaşından vazgeçmedi.

Abone ol

Beşiktaş, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 4-3 yenerken maçta yaşananlar tarihe not düşülüyordu. Pancu’nun kaleye geçip yıldızlaşması kadar, Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın babasını küçük düşürmek için açılan pankart geceye damgasını vuruyordu. Çalımbay, sakinliğini koruyup, “Babamla gurur duyuyorum.” derken, sahadaki onur savaşının da galibi oluyordu. Beşiktaş, Kadıköy’de F.Bahçe’yi 4-3’lük skorla geçerken, yaşanan ilginç olaylar tarihe geçiyordu. Oyuncu değiştirme hakkı dolduğu için kırmızı kartla atılan kaleci Cordoba’nın yerine eldivenleri takan ve müthiş kurtarışlarıyla maça damgasını vuran Pancu kadar, Teknik Direktör Rıza Çalımbay’ın babasını hedef alan, ‘Rıza efendi 2 ekmek 1 süt’ pankartı konuşuluyordu. Mazisini inkar etmediğini gururla söyleyen Rıza hoca ve öğrencileri, 90 dakikanın sonunda onur mücadelesini kazandıklarında ise Sarı-Lacivertli tribünlerin alkışlarıyla uğurlanıyordu. Rıza Çalımbay’ın hayatı Türk filmlerini aratmayacak cinsten. Çok az insana nasip olacak bir kariyere sahip olan Çalımbay, 17 yaşında giydiği Siyah-Beyazlı formayı 20 yıl sırtında taşırken, 17 yıl aralıksız A Takım’da oynama fırsatı buldu. Çalımbay, 1985 yılında ilk şampiyonluk sevincini yaşarken, Siyah-Beyazlı takım, 15 yıl aradan sonra ligi zirvede tamamlıyordu. “Atom Karınca” lakaplı Rıza Çalımbay’ın ismi hep başarıyla yan yana anıldı. Denizlispor ve Çaykur Rizespor’da yaptıkları ona teknik adam olarak Beşiktaş’ın kapılarını açtı. Vicente Del Bosque’nin yerine Siyah-Beyazlı takımın başına geçen Çalımbay için yepyeni bir dönem başladı. Saracoğlu Stadı’nda alınan 4-3’lük galibiyet Rıza’nın disiplinli çalışmasının ve bu yeni dönemin en görkemli zaferiydi. Çalımbay’ın futbola başlaması ekonomik nedenlere dayanıyor. Sivas’tan İstanbul’a gelirken, okumayı ne kadar çok istese de, maddi zorluklar onu çalışıp para kazanmaya itmiş. Ailesine katkıda bulunmak için bakkal çıraklığı yapan Çalımbay, Gümüşsuyu’nda otururken İnönü Stadı’ndaki maçları izleyerek, futbolcu olmayı daha o günlerde kafasına koyar. Beşiktaş’ın alt yapısında oynayan Murat isimli bir arkadaşıyla seçmelere giden Çalımbay, Akaretler’deki ilk seçmeyi kazanır; ikinci seçmede ise kaleci olmadığı için Sanlı Sarıalioğlu tarafından kaleye geçirilir. Fakat başarılı olamaz ve seçmelerde safdışı kalır. Bunu içine sindiremeyen Çalımbay, şansını tekrar dener ve bu defa bütün elemeleri geçer. Kulüpten, “Biz seni ararız” denmesine rağmen ses çıkmayınca, Akaretler’e gider ve Serpil Hamdi Tüzün’ü bularak durumu anlatır. Serpil hoca, Rıza Çalımbay’daki hırsı görünce perşembe günleri ‘torba takım’ adı verilen grupla birlikte çalışmalara katılmasını ister. Rıza da Feriköy ile yapılacak bir maç için sabahın erken saatlerinde Şeref Stadı’na gider. Maç için sadece 10 kişi gelir. Çalımbay, bir kişi daha gelmesin diye içinden dua eder. Onbirinci kişi gelmeyince formayı giyer, bir de gol atarak maçı 1-0 kazandırır. Ardından Beşiktaş genç takımına seçilen Rıza Çalımbay, Genç Milli Takım’a davet edilir. F.Bahçeli Mehmet Oğuz’un jübile maçında ilk kez A Takım formasını giyen Çalımbay, 17 yıl boyunca bu formayı bir daha sırtından hiç çıkarmaz. Milli takımların her kademesinde futbolcu olarak görev alan Çalımbay, bekar olduğu dönemlerde Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Rıdvan Dilmen’le iki yıl ev arkadaşlığı da yapar. Hatta ikili vakit buldukça kaldıkları evin yanındaki boş arsaya gidip çocuklarla mahalle maçı yapmayı da ihmal etmez. Fransa’dan teklif aldı ama kabul etmedi Rıza Çalımbay, Rıdvan’la birlikte oynamayı çok istediğini belirterek bunun neden gerçekleşmediğini ise şöyle açıklıyor: “Rıdvan’ı Beşiktaş’a transfer olması için getirdim; ama o dönemde para bulunamadı. Hatta Tanju’yu da getirdim, onun da alınamama nedeni parasızlıktı.” Antrenmanlarda hırslı çalışan Rıza, çok koşmasına rağmen fazla pas hatası yapınca Dorde Miliç tarafından uyarılır. Miliç, hergün bir saat önce gelip duvarda pas çalışması yapmasını ister. Bu çalışmaların karşılığını alır ve bir müddet sonra daha iyi ortalar yapmaya başlar. Bu onun oyun stili haline gelir. 3-5-2 sisteminin değişmez elemanı olur. 1985 yılında Sakaryaspor maçında çok iyi futbol oynayıp, takımı 2-0 kazanınca ertesi gün lakabı “Atom Karınca”dır. Bu lakap, onu futbolu bırakana kadar takip eder. 1992 yılında FIFA’nın UNICEF yararına düzenlediği maçta Dünya Karması’nda görev yapan Rıza; Gullit, Valderrama gibi isimlerle yan yana forma giyer. Oradaki performansı Fransız takımlarından transfer teklifi almasına neden olur; fakat o, yuvasını terk etmeyi asla düşünmez. 39 defa A Milli Takım forması giyen Çalımbay, 19 kez sahaya kaptan olarak çıktı. Futbolcuyken belirlediği hedeflere tek tek ulaşan Rıza, Beşiktaş’ta teknik direktör olmak istiyordu başardı. Şimdi ise şampiyonluğu yaşamak istiyor. Ondan sonraki hedefi ise Türk Milli Takımı. zaman