Çakır verdiği örnekte Erdoğan'ın mitinglerinin televizyonlarda olaylar olmuş gibi gösterildiğini söyledi.
Abone olÇakır, "Medya Tartışma Platformu" ismiyle kurdukları platformun İstanbul ve Ankara'da 100'ü aşkın gazeteci arkadaşının katılımıyla gerçekleştiğini ifade etti. Çakır, "Katılımda bulunan gazetecilerin çoğunluğu sol kökenli olup, hala kendini solcu hisseden veya sol kesimlerden gelen insanlardı. O dönemlerde benim özel gayretimle şimdi herbiri AK Parti iktidarında danışmanlık rütbesine yükselmiş olan bir takım İslamcı arkadaşları da dahil etmiştik. Ama o dönemde hepinizin bildiği gibi o kaba solcu, inisiyatiflerle ve müdahalelerle dağıtıldı. Ben Recep Tayip Erdoğan'ın 7 tane mitingini izledim. Bu mitinglerde medyanın iktidarla ilişkisi ve medyanın dili konusunda bir takım çıkarımlar yapabiliriz. Başbakan ile birlikte Tunceli'ye gittik. Yani Tayyip Erdoğan'ın Tunceli mitingine gitmesi, bir meydan okumaydı. Ben Tunceli'ye bile gelirim, Başbakanım, ülkenin en büyük partisiyim imajı vermek içindi. Bazı yerlerde protesto gösterileri olmuş. Ama mitingde öyle birşey olmadı. Akşam bir televizyonu izlediğimizde, sanki tamamen mitingin tümünde protesto olmuş gibi haber verildi. Bunun yanlışlığını dile getiriyoruz. bu bağlamda medya ve iktidar ilişkisi, her iki tarafa da çok zarar verdi" diye konuştu.