BIST 9.903
DOLAR 35,18
EURO 36,70
ALTIN 2.969,26
HABER /  GÜNCEL

Çağdaş kurumlar tehdit ediliyor

İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Nur Serter, cağdaş kurumların ciddi baskı ve tehdit altında olduğunu ileri sürdü.

Abone ol

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Nur Serter, çağdaş kurumların ciddi baskı ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu, ''tarikatların altın devrini yaşadığını, özel ilgi ve itibar gördüğünü'' savundu. Prof. Dr. Serter, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'nce İÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Kemalizm ve Emperyalizm'' konulu panelin açılış konuşmasını yaptı. İÜ'nün, Atatürk devrim ve ilkelerinden ödün vermeyen bir eğitim kurumu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Serter, ''Ülkemizin bugün içinde bulunduğu zor koşullarda bütün Atatürkçülerin ülkenin içinde bulunduğu duruma el koymalarına ihtiyaç var'' dedi. Prof. Dr. Serter, ülkeyi yönetenleri de eleştirerek, ''Tarikatlar altın devrini yaşamakta, özel ilgi ve itibara tabi olmakta. Çağdaş kurumlarımız ise ciddi baskılar ve tehditlerle karşı karşıya'' diye konuştu. Panelde konuşan Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk da, Kemalizm'in ''aydınlanma devriminin Anadolu'da gerçekleşmesi'' demek olduğunu ifade ederek, ''Türkiye bir yandan emperyalizm tehdidi, bir yandan da irtica tehlikesi altında yaşıyorsa sorumlusu ve suçlusu biziz'' dedi. Tüm Atatürkçüleri 'Ne yapmalıyız?' sorusunu sormaya davet eden Selçuk, eleştirerek değil, eyleme geçerek bir yerlere varılabileceğini anlattı. Selçuk, emperyalizmin geçmiş bir olgu olmadığına dikkati çekerek, ''Irak'ta emperyalizmi de bıraktık, sömürgecilik geçerli. Irak kan revan içinde. Neden? Petrolü sömürüyorlar'' diye konuştu. İÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı da, lafla Atatürkçülük olmayacağını kaydederek, ''Atatürkçülük yaşayan bir olaydır, kitabi bir laf değildir'' dedi. Prof. Dr. Manisalı, bugün Atatürkçülük adı altında yapılan bazı hareketlerin Atatürkçülüğe zarar verdiğini de belirtti. Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen ise Türkiye'nin AB'den dışlandığını ve dışlanırken 'Kemalizmi bırakın' denildiğini ifade ederek, bundan vazgeçilmesinin çağdaş bir ülke olmaktan vazgeçmek anlamına geldiğini kaydetti.