Genelkurmay'ın Vakit Gazetesi'ne engel olması, medya dünyası tarafından kınandı. Başta Mehmet Barlas ve Çetin Altan bu uygulamıyı keyfi buldu.
Abone olAKREDİTASYON kabak tadı verdi
Genelkurmay'ın "akredite" uygulaması; Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından kınandı. Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, Genelkurmay Başkanlığı'nın bazı gazete ve televizyon temsilcilerini akredite olmadığı iddiasıyla sempozyuma almamasını "bölücülük" olarak değerlendirdi. Çetin Altan da, Genelkurmay Başkanlığı'nın keyfi davrandığını söyledi.
İPEKÇİ: BU DÜĞÜN DAVETİ DEĞİL Kİ!
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, basın emekçilerinin haber alma özgürlüğünün akreditasyon gerekçesiyle kısıtlanmasını doğru bulmadığını söyledi. Genelkurmay Başkanlığı'nın söz konusu uygulamasının kanunda yeri olmadığını dile getiren İpekçi, "Bu uygulama, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara uymuyor. Basına brifing verilecekse, brifinge gelecek kişileri tayin etme yetkisi Genelkurmay'dan alınmalıdır. Bu bir düğün daveti değil ki. Basını bilgilendirme toplantısı yapılıyor, "Sen gel, sen gel, sen gelme" deniliyorsa, bu gazeteciler arasında ayırımcılıktır" dedi.
TILIÇ: BU UYGULAMA DOĞRU DEĞİL!
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Doğan Tılıç da, Genelkurmay Başkanlığı'nın uygulamasını doğru bulmadıklarını belirterek, "Basın ve iletişim özgürlüğü açısından basın yayın organlarının ve gazetecilerin her türlü kamuya açık etkinliğe hiçbir ayırım olmadan girebilmelidir" diye konuştu.
BARLAS: GENELKURMAY'IN KENDİSİ BÖLÜCÜLÜK YAPIYOR...
Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas da, akreditasyon uygulamasının artık can sıkmaya başladığını kaydetti. Kamuya dönük bütün faaliyetlerin kamunun ödediği vergilerle yapıldığını hatırlatan Barlas, "Bu hizmette vatandaşların, çeşitli kuruluşların ve basının siyasi eğilimleri ayırt edilmeksiniz hepsine eşit muamele yapılması gerekiyor. Bazılarının sakıncalı, bazılarının uygun görülmesi, aslına uygun görenlerin de durumunu zorlaştırıyor. Eğer Türkiye'de toplum uygun görülenler ve görülmeyenler, sakıncalılar ve sakıncasızlar diye ikiye ayrılırsa, her dakika bölücülük konusunda konuşma yapanların kendileri bölücülük yapmış olurlar. Bütün akreditasyon uygulamaları kınıyorum" şeklinde konuştu.
ALTAN: SUÇ KEYFİ OLMAZ!
Kendisinin aynı zamanda hukukçu olduğunu söyleyen Sabah gazetesi yazarı Çetin Altan da, "Ben aynı zamanda hukukçuyum. Suç keyfi olmaz. Gazeteci içeri alınmazsa, 'Şu maddeye göre seni sempozyuma çağırmıyorum' denilmesi gerekir. Gerekçe açıklanmadan gazeteci alınmazsa bu keyfilik olur. Hukuk devleti olmanın ötesine geçer. Basın eşdeğer tutulmadığı zaman hukuk dışılık olur. Bu doktorun, "Sana bakmıyorum" demesine benzer" dedi.
Kaynak : www.vakit.com.tr