Büyükanıt'in "tek cümlesine", Erdoğan ulusa sesleniş konuşmasında imalı bir cevap verdi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bir vehimler ve korkular ülkesi değil, özgürlükler ve idealler ülkesi olmasını istediklerini kaydederek, "Bütün insanlarımız anayasal meşruiyet sınırları içinde kendilerini, fikirlerini ifade etsinler, eğitim-öğretime, ekonomik ve sosyal hayata dahil olsunlar, bunu istiyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, bu akşam televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında, millet olarak, farklılıkların zenginleştirdiğinin iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
"Birbirimizle aynı olmak zorunda değiliz ama bir ve beraber olmak zorundayız" diyen Erdoğan, doğusuyla batısıyla, genciyle yaşlısıyla, şehirlisiyle köylüsüyle herkesin Cumhuriyet çatısı altında aynı ideali gerçeğe dönüştürmek için çaba gösterdiğini vurguladı.
Bu toprakların, Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin bilgeliğiyle bereketlenmiş topraklar olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim gönüllerimizde hoyratın da, deyişin de, uzun havanın da, gazelin de yankısı bir...
Farklı inançlara, fikirlere, yaşam biçimlerine sahip olmamız bizim birbirimize kardeş olmamıza engel değil, hepimiz aynı aşkla ülkemize, vatanımıza, bayrağımıza bağlıyız.
Varsa mesafeler ortadan kaldırmak, varsa uzaklıklar gidermek bizim görevimiz. Birbirimizi daha iyi anlamak, daha iyi bilmek için her vesileyi bir fırsat biliyoruz. Sevinçlerimizi, kederlerimizi, özel bildiğimiz zamanları paylaşmak durumundayız."
"Birbirimizi anlamak"
Muharrem ayı vesilesiyle bu sene bir ilki gerçekleştirerek Alevi vatandaşlarla bir iftar sofrasının etrafında buluştuklarını ve matem gününde "Gelin Canlar Bir Olalım" çağrısına icabet ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin bütün canlarının hamurunun, mayasının, gönlünün bir" olduğunun farkına bir kere daha vardıklarını ifade etti.
Çeşitli vesilelerle aynı gönül ikliminde buluşmanın bundan sonra da arayışı içinde olacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizdeki huzur ve istikrar ortamı bizim en büyük kazancımız, en değerli kazanımımızdır.
Bugün yetmiş milyon insanımız ortak bir ideale inanmakta, bu ideali gerçeğe dönüştürmek için gayret göstermektedir. Çok iyi biliyoruz ki bir olarak, beraber olarak, ülkemize ve Cumhuriyet değerlerimize bağlı kalarak atacağımız adımlar bizi aydınlık yarınlara götürecektir.
Biliyoruz ki kazanmak için sadece birbirimize ihtiyacımız var. Birbirimizi dinleyerek, birbirimizi anlamaya çalışarak her zorluğun üstesinden gelebilir, her meselemize akılcı çözümler bulabiliriz.
Türkiye'nin yıllar yılı tabu olarak görüldüğü için konuşulmamış meseleleri var. Bu meseleleri aklıselimle aşmak, toplumsal zeminde en geniş mutabakatı sağlayarak bu düğümleri çözmek, bu sorunları arkamızda bırakarak Türkiye'nin gündeminden düşürmek mümkün.
Demokrasi ve hukuk düzenimiz içinde her problemin bir çözümü var, yeter ki bu çözümü önyargısız bir biçimde arayalım.
Türkiye bir vehimler ve korkular ülkesi olmasın, bir özgürlükler ve idealler ülkesi olsun istiyoruz.
Bütün insanlarımız anayasal meşruiyet sınırları içinde kendilerini, fikirlerini ifade etsinler, eğitim-öğretime, ekonomik ve sosyal hayata dahil olsunlar, bunu istiyoruz.
Bilim ve fikir insanlarımızın önünü açalım, müteşebbislerimizin önünü açalım, huzursuzluk ve gerilimleri ortadan kaldıralım ki, milletçe hep birlikte kazanalım, bunu diyoruz."
Kurumlarımız işbirliği içinde
Yeni bir yıla, yeni hedefler, yeni heyecanlarla girildiğini ifade eden Erdoğan, geride bırakılan 2007 yılında Türk insanının hayat kalitesini yükseltmek için her alanda önemli mesafeler kat ettiklerini söyledi. Erdoğan, daha kat edilmesi gereken yollar ve alınması gereken mesafeler olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Millet olarak hedeflerimiz büyük, ideallerimiz büyük. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz ifadesiyle cumhuriyetimizi muasır medeniyetlerin üzerine çıkarmak için daha aşmamız gereken sorunlar, halletmemiz gereken meseleler var.Bir çoğunun artık daha fazla ertelenmeye, ötelenmeye, görmezden gelinmeye tahammülü olmasa da karşı karşıya bulunduğumuz sorunlar, geleceğe olan inancımızı kırmamalıdır.
Biz hep şuna inandık: Türkiye'nin aşılamayacak sorunu, halledilemeyecek meselesi yoktur. Yeter ki, sorundan değil, çözümden yana ortak bir iradeye sahip olalım. Biz; sorunların, gerilimlerin, çözümsüzlüklerin değil, ortak aklın, müşterek çözümlerin parçası olmak için yola çıktık."
Türk milletinin huzur ve refahını istemeyenlerin olduğunu, bunların bundan sonra da olmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Milletimizin huzur ve refahını, can ve mal emniyetini tehdit eden organize suç örgütleriyle, hukuk dışı yapılanmalarla, menfaat şebekeleriyle, çetelerle mücadelemiz onun için büyük önem taşıyor. Kurumlarımız artan bir kararlılıkla, işbirliği içinde bu karanlık odakların üzerine gidiyor. Bu oluşumların varlığı, modern, çağdaş Türkiye'ye ve onun kurumlarına en büyük haksızlıktır, en büyük kötülüktür" diye konuştu.