BIST 9.856
DOLAR 35,08
EURO 36,66
ALTIN 2.953,63
HABER /  GÜNCEL

Büyük uzlaşma bir zaaftır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, “Bu birbirine sokulmuşluk görüntüsü, bir zaaftır. Ormanda ceylanlar sürüyle dolaşırlar; çünkü zayıf ...

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, “Bu birbirine sokulmuşluk görüntüsü, bir zaaftır. Ormanda ceylanlar sürüyle dolaşırlar; çünkü zayıf ve ürkektirler. Sayın Başbakan’ın liderliği ve karizması altında ezilen bu adamlar, ‘Erdoğan gitsin de, kim olursa, kim gelirse gelsin’ hesabı yaparak bir araya geliyorlar” dedi.
AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan ‘Neler Oluyor’ programına konuk oldu. Çelik, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sunduğu programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“BÜYÜK UZLAŞMA BİR ZAAFTIR”
Çelik, CHP, MHP, DSP, DP ve BTP’nin ortak ‘Büyük Uzlaşı’ deklarasyonu ile ilgili, “Bu birbirine sokulmuşluk görüntüsü, bir zaaftır. Ormanda ceylanlar sürüyle dolaşırlar; çünkü zayıf ve ürkektirler. Sayın Başbakan’ın liderliği ve karizması altında ezilen bu adamlar, bu arkadaşlar, ‘Erdoğan gitsin de, kim olursa, kim gelirse gelsin’ hesabı yaparak bir araya geliyorlar. Bu karedeki adamlar birbirine yakışmıştır. Bunların tonları farklı ama aynı yolun yolcuları, yadırgamıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“BÜTÜN DERSLERDEN SIFIR ALMIŞ ÖĞRENCİ, BAŞARININ YOLUNDAN BAHSEDEMEZ”
Muhalefet partilerinin 2010 referandumunda da ortak hareket ettiğini belirten Çelik, “O günlerde, ret cephesinde ’orkestra şefi’ olarak yine Kılıçdaroğlu vardı. Bahçeli, birinci kemandı. İkinci ve üçüncü kemanlar vardı. Bütün derslerden sıfır not almış olan bir öğrencinin, kendi arkadaşlarına başarının yollarından bahsetmesi çok komik kaçmaz mı? Bunlar Ekmeleddin İhsanoğlu’na kefil olduklarını söylüyorlar bir de... Yahu; size kim kefil olacak? Bir kere siz, millet nezdinde kefalete muhtaç olan insanlarsınız. Siz kendi kendinize nasıl kefil olacaksınız? Kendileri himmete muhtaç olanlar, başkasına himmet edemezler” diye konuştu.

“BİZ DE HALK İLE İTTİFAK YAPACAĞIZ”
CHP’nin tabanının koyun olmadığını kaydeden Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu bir adam gösterdi diye peşine takılıp gidecek değiller ki... Sayın Bahçeli, bir kişide karar kılacak, bütün MHP tabanı peşinde koşacak; yok böyle bir şey... Onlar ittifak yapıyorlar; biz de ittifak yapacağız elbette... Biz de seçime tek başımıza girmiyoruz. Biz, 2010’daki gibi yine halk ile ittifak yapacağız. İrade yine milletimizin olacak” ifadelerini kullandı.

“MUHALEFETİN DURUMU, TEMEL ANNESİNİ GÖRMESİN TAVRIDIR”
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin ’Muhalefet olarak uzlaştığımız tek şey Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmaması’ sözlerini hatırlatan Hüseyin Çelik, bir fıkra ile durumu özetledi:
“Temel ile Dursun, birbirinin can düşmanı... İkisi de işledikleri suç yüzünden hapse girmiş ve idama mahkum olmuşlar. İdam mahkumlarına son arzuları sorulur. Temel’e de sorulmuş; o da boynunu bükerek ’Annemi görmek isterim’ demiş. Dursun’a sormuşlar; o ise Temel’in gözlerine kin dolu bakmış ve ’Temel, anasını görmesin’ demiş. Muhalefetin durumu da; ’Temel, annesini görmesin’ tavrıdır. Recep Tayyip Erdoğan yeter ki kazanmasın."

“EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NA HAKSIZLIK YAPILIYOR”
Çelik, muhalefetin ’Çatı aday’ı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun isminin ’Ekmel’ olarak formülize edilmesi ile ilgili, "Benim adım Hüseyin’dir. Adımı kimse başka şekle sokamaz. Arkadaş Ekmeleddin ise Ekmeleddin’dir. Kudbettin ise Kudbettin’dir. Hüsamettin ise Hüsamettin’dir. Arapça’da ’ism-i tahfifi’ diye bir şey var. Yani ismi hafifletmek... Ben Ekmeleddin olana neden ’Ekmel’ diyeceğim? Hüsamettin olana niye ’Hüsam’ diyeceğim? Onun adı neyse; odur. Şimdi Ekmeleddin kelimesi Arapça’da ism-i tafdildir. İngilizcesi süper latiftir. Yani ’en’ ifade etmektedir. Mesela cahil, ism-ul faildir. Eçhel dediğin zaman, en cahil olur. Örneğin ’kebir’ büyük demektir. Ekber ’en büyük’ demektir. Ekmel de en mükemmel olandır. Ekmeleddin ise dinin en mükemmel olan hali anlamındadır. Din varya sonunda, belli ki bu birilerini rahatsız etmiş. Din min meselesi bazılarını bozar. ’Oy vermeyeceğim. Bunun adı bile faullüdür. Baksana din ile başlamış bu işe’ falan diyenlere karşılık, ’Canım buna şey diyorlar ya; olur mu öyle şey, aslında, aslı Ekmel’dir bunun adı’ demeye çalışıyorlar. Bu, aday gösterdikleri Ekmeleddin Bey’e de haksızlıktır” eleştirisinde bulundu.
(İHA)