BIST 9.550
DOLAR 34,48
EURO 36,21
ALTIN 3.011,74
HABER /  GÜNCEL

Büyük tehlike: Türkiye, bu savaşının merkezinde olacak!

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, Ortadoğu'nun en önemli su havzalarını barındıran Türkiye'nin, bu özelliği ile olası bir su savaşının tam da merkezinde bulunduğunu söyledi.

Abone ol

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, '22 Mart Dünya Su Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamada, canlı hayatı için önemli bir unsur olan suyun, sanılanın aksine sınırlı bir kaynak olduğunu belirtti. İnsanların kullanımına hazır olan tatlı su varlığının, dünyadaki toplam su varlığının yaklaşık yüzde 0.3 ila 0.5'inden az olduğunu kaydeden Kumbur, son yıllarda yaşanan küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucunda bu miktarın daha da azaldığını ifade etti.

"Savaşların temelinde su ve enerji kaynakları yatmaktadır"

Başta Afrika ve Ortadoğu ülkeleri olmak üzere dünyada birçok ülkenin su sıkıntısı çektiğini söyleyen Kumbur, "Su kaynaklarının paylaşım ve kullanımındaki aşırı talep ve dengesizlikler, ülkeler arasındaki huzursuzlukları, anlaşmazlıkları ve savaşları beraberinde getirmiştir. Bu savaşların çoğu özellikle gelişmiş ülkeler tarafından çevre ve insan haklarının ihlali bahanesi ile çıkartılmıştır. Anlaşmazlıkların temelinde su ve enerji kaynaklarının paylaşımı yatmaktadır" dedi.

2040 yılında iklim değişikliği ile değişen yağış modelleri ve artan nüfusla yükselen su talebi nedeniyle, dünya genelindeki ülkelerin yaklaşık beşte birinde (33 ülke) ciddi derecelerde kuraklık ve su sıkıntısı beklendiğini hatırlatan Kumbur, bu ülkelerin çoğunluğunun Ortadoğu ülkeleri olduğunu, Türkiye'nin bu sıralamada 27. sırada yer aldığını belirtti.

"Türkiye, su yoksulu ülke konumuna yaklaşmaktadır"

Türkiye'nin günümüz teknolojisi ile değerlendirilebilecek yıllık su potansiyelinin yaklaşık 112 milyar metreküp olduğunu, bu oranın 80 milyona bölündüğünde kişi başına yılda bin 400 metreküp su düştüğünü vurgulayan Kumbur, "Bu değerlere göre Türkiye, potansiyel su yoksulu ülke konumuna yaklaşmaktadır. Türkiye'nin su kaynakları potansiyeli doğu bölgelerde ağırlıkta iken, ihtiyaçlar batı bölgelerde yoğunlaşmıştır. Mevcut suyumuzun yaklaşık yüzde 73'ü sulama, yüzde 16'sı belediyeler, yüzde 11 kadarı da endüstriyel amaçlar için kullanılmaktadır" diye konuştu.

"Türkiye, olası bir su savaşının merkezi konumundadır"

Türkiye'nin, Ortadoğu bölgesindeki sınır aşan sular konusunda jeopolitik açıdan oldukça önemli ve belirleyici bir role sahip olduğunu ifade eden Kumbur, şu görüşlere yer verdi: 

"Ortadoğu'nun en önemli su havzalarını barındıran Türkiye, olası bir su savaşının da merkezi konumundadır. AB uyum süreci içerinde sınır aşan ve ülkemizin su potansiyelinin yüzde 30'unu oluşturan Dicle ve Fırat nehirlerimizin yönetiminin Türkiye'den alınarak uluslararası bir konsorsiyuma veya sudan yararlanan komşu ülkelerle beraber yönetilmesi dayatması ile karşılaşma ihtimali yüksektir. Bu dayatma, bu nehirlerin suyuna dayalı yapılacak her türlü yatırımlarımızı, başta GAP projesi olmak üzere barajlar, sulama ve enerji üretimi gibi olumsuz yönde etkileyecektir."