Kaçak kuyulardan çekilen sular, İstanbul'daki binaların altını boşalttı. Deprem riskinin yoğun olduğu ilçelerde su seviyesi kaybı 300 metreye ulaştı.
Abone olBilim adamlarının olası İstanbul depreminin en çok etkileyeceği alan olarak gösterdiği Zeytinburnu, Bakırköy ve Küçükçekmece başta olmak üzere sahil ilçelerini bekleyen bir başka tehlike de yer altında belirdi. 44 yıldır Küçükçekmece-Topkapı arasında açılan kaçak artezyen kuyuları nedeniyle oluşan boşluklar İstanbul'u tehdit ediyor.
2006 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) ve İTÜ'nün ortaklaşa yürüttüğü çalışmaya göre, sanayi kuruluşlarının açtığı kaçak kuyular nedeniyle yeraltı su seviyeleri 300 metreye kadar geriledi. Hazırlanan raporlar, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'na iletildi.
SOMUT ADIM ATILAMADI
Bunun üzerine 'Haliç-Küçükçekmece Arası Yeraltı Suyunu Suni Besleme Projesi' geliştirildi. Projeye göre, yer altında oluşan derin boşluklar, barajlardan elde edilecek fazla su rezervleriyle doldurulacaktı. İlk tespitlerin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen DSİ hala veri topluyor.
İKİ BÜYÜK RİSK
DSİ yetkilileri, İstanbul'u bekleyen iki büyük tehlikeye dikkat çekti:
- Yer altında oluşan boşluklar nedeniyle deprem riski, Bakırköy, Zeytinburnu başta olmak üzere yer altı sularının hoyratça kullanıldığı bölgelerde artabilir.
- Yeraltı sularındaki seviyenin düşmesiyle birlikte oluşacak basınç azalması yüzünden, denizden karaya doğru bir su akıntısı olabilir. Doğal perdenin yırtılması halinde ise yeraltı suları deniz suyuna karışabilir.
Zemine su enjekte etmekle bu iş olmaz
İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Oğuz Gündoğdu, 'İstanbul'da her yer asfaltlanmış. Suyun, toprağın içine akacak yeri yok. Kaçak artezyen kuyuları nedeniyle statik denge altüst olmuş durumda' dedi. DSİ'nin projesini 'Zihni Sinir Proje' olarak niteleyen Gündoğdu, ekledi: 'Su depremi büyüten bir faktör. Sıvılaşmaya neden olur. Sulu ortamlarda deprem daha çok hissedilir. Öyle zemine su enjekte etmekle bu iş olmaz.' (Akşam)