Büyük Aşklar Büyük Hikayeler

Tarihi aşklar, edebi aşklar, Hollywood aşkları, kraliyet aşkları, siyasi aşklar ve sanatçı aşkları, Her Şey Aşk İçin

Aşk, insanı insandan daha yüce bir varlığın etkisinde bırakan ve hayatın bir noktasında herkesi ele geçiren ilahi bir çılgınlık değildir de nedir ki?” İşte böyle başlıyor Megan Gressor ve Kerry Cook kardeşlerin dillere destan aşkları kaleme aldıkları derleme kitabı, Her Şey Aşk İçin.

Aşk... Belki her dilde farklı ifade ediliyor, cümleler bir diğerinden farklı kuruluyor. Oysa ortak olan tek bir şey var, o da duygular. İster tarihi, ister edebi, ister İngiliz, ister Fransız olsun değişmeyen tek bir şey var ki, o da iki insan arasında beden bulan yegâne mucize. Adeta bir yıldırım gibi çarpıveriyor insanı, gözünü karartıyor, ayaklarını yerden kesiyor, midesinde kelebekler uçuşturuyor, bazen mutlu sonla kavuşturup bazen de hazin bir trajediyle ayırıyor. Ama bu hikâyelerden bazıları var ki, sonu her nasıl olursa olsun asırlarca anlatılmaya devam ediliyor. Şiirlere, filmlere, kitaplara, şarkılara konu oluyor.

Aşk tarihiyle yakından ilgilenen Sidney’li iki kız kardeş, Megan Gressor ve Kerry Cook da otuz sekiz ayrı hikâyeden oluşan kitaplarıyla bir kısmını büyüklerimizden dinlediğimiz, bir kısmını da kendi gözlerimizle görüp kulaklarımızla işittiğimiz meşhur aşkları bir araya getiriyor.

, bazen gıpta ettiğimiz bazen buruk bir tebessümle şahit olduğumuz tutkulu, çarpıcı ve şaşırtıcı aşk hikâyelerini altı bölüme ayırıyor. Tarihi aşklar, edebi aşklar, Hollywood aşkları, kraliyet aşkları, siyasi aşklar ve sanatçı aşkları derken, geniş yelpazeden bir şölen çıkıyor ortaya.

Tamamlanması neredeyse yirmi yıl süren, dünyanın en büyük aşk sembolü Tac Mahal’i yaptıran Şah Cihan ve Mümtaz Mahal, sadakatiyle İngiltere’nin tarihini değiştiren Bakire Elizabeth ve Robert Dudley, hikâyeleri masallara taş çıkartan Grace Kelly ve Monako Kralı Rainer, gözü kara âşıklar Bonnie ve Clyde, şanssız güzel Marilyn Monroe ve Joe Di Maggio, geleneklere meydan okuyan yasaklı aşıklar Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas ve yaşanan onca sıkıntıya göğüs gerip bir araya gelmeyi başaran Prens Charles ve Camilla Parker Bowles ve daha niceleri aşk hikâyelerinin en can alıcı gerçekleriyle karşımızda. Bilip bilmediğimiz tüm gerçekler yazarların usta araştırmacılığıyla çarpıtılmadan, bütün dobralığıyla Her Şey Aşk İçin’le birlikte okura sunuluyor.

Kitapta adı geçen aşk hikâyelerinden bazıları masalsı sonlarla noktalansa da, içlerinde öyleleri var ki, insanı hayrete düşürüyor ve bir kez daha aşkın gücü karşısında eğilmeye davet ediyor. Kimi aşkı için ağır bedeller ödüyor, şanslı olan kimileri de yaşadığımız bu dünyada sevdiğiyle birlikte bir ömür geçirme fırsatını yakalıyor, ‘Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine,’ diye son bulan masalları gerçeğe dönüştürüyor.

Artemis’in, aşkın tarihini anlatan çok kitaplı serinin ilk parçası olan Her Şey Aşk İçin, bilim dünyasınca da kimyevi bir etkileşim olarak kabul edilen aşkın yazılı ve edebi bir kanıtı adeta. Ünlü şair, Elizabeth Barret Browning’in, Seni nasıl mı seviyorum? İzin ver, anlatayım dizesiyse, bu kitabı tarif etmek için kurulabilecek en başarılı cümle. (Zeynep Yeşiltuna)