Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gezi Parkı protestoları ile ilgili İngiliz Guardian gazetesi için kaleme aldığı yorum yazısında, “Protesto...
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gezi Parkı protestoları ile ilgili İngiliz Guardian gazetesi için kaleme aldığı yorum yazısında, “Protestolara rağmen bütün vatandaşlarımızı temsil ediyoruz” başlığını kullandı.
Gezi Parkı’ndaki olaylarla ilgili çok şey söylendiğini ve olayları anlamak için daha geniş bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu belirten Davutoğlu, yazısında, “Türkiye’de demokrasinin eksik olduğu iddiası yanlıştır. AK Parti göreve geldiği andan itibaren, toplumun bütün kesimlerinin hukukun egemenliği altında temel haklara sahip olduğu istikrarlı ve adil bir sistem oluşturmak için çaba sarf ettik. Bu kolay olmadı ve engellenen darbe teşebbüsleri, keyfi ve siyasi hukuki süreçler aracılığıyla parti ve liderlerini ortadan kaldırmaya yönelik çabalar gibi büyük engelleri aşmak zorunda kaldık. Bu engellerin üstesinden gelmek için demokratik ilkelere sıkıca sarıldık, kamunun sağduyusuna güvendik ve hukuk çerçevesinde hareket ettik. Kendimizi ülkenin yöneticileri değil, halk tarafından seçilmiş ve halka hizmet eden, demokrasinin hizmetkarları olarak gördük” dedi.
AK Parti’nin fikir ve inanç çeşitliliğine önem verdiğini belirten Davutoğlu, partinin seçim zaferlerini bu faktörlere bağlayarak, “Başarımız, sandıkta elde edilen başarının ötesindedir. Yapılan bütün barışçıl protestolar demokratik katılım ve müzakere alanını genişletme başarımızı yansıtıyor. Daha çok insan, özellikle genç nesiller siyasete katıldıkça farklı görüşlere saygı duyan gerçek bir demokratik kültürün Türkiye’de sürdürüleceğine inanıyorum” dedi.
Davutoğlu ayrıca siyasi katılım ve muhalefeti tehdit olarak değil, demokrasinin teşvik edici ve ilerici bir enstrümanı olarak gördüklerini belirtti. Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın protestocularla görüşmelerini hatırlatan Davutoğlu, barışçıl protestoları demokratik sistemin bir parçası olarak gördüklerini fakat bu “ilke” ile “kamu düzenini sağlama” konusunda bir denge kurmak zorunda olduklarını ifade etti. Davutoğlu, yazısının devamında, “Protestolar, hükümetin planlarına karşı barışçıl çevreci bir hareket olarak başlamıştır. Maalesef, şiddet ve aşırılık yanlısı gruplar, bu hareketin demokratik taleplerini gasp etmiştir. Hiçbir demokratik hükümet, kanundışı grupların kamu düzenini bozmasına, polise saldırması, kamu mülküne ve özel mülke saldırmasına izin veremez. Protestoculara karşı güç kullanımında bazı hatalar olmuştur ve hükümet bu konuda üzüntülerini bildirmiştir. Bu olaylarla ilgili soruşturmalar devam etmektedir ve sorumlular tespit edilmektedir” dedi.
Davutoğlu, eylemcilerin bazılarının sadece AK Parti karşıtlığı dolayısıyla birçok medya kuruluşunun bu eylemcilerin uyguladığı şiddeti görmezden gelip bunları demokrasi yanlısı gruplar olarak lanse ettiğini belirtti. Davutoğlu, ayrıca Gezi Parkı protestolarının Türkiye’nin “demokratik ekonomiler” sıralamasında üst sıralara yükselmesine engel olmak için kullanıldığına inandığını belirtti. Toplumun büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçildiklerini belirten Davutoğlu, “milletin tamamının iradesini” temsil ettiklerini belirtti ve “Demokrasinin katılım, konsensüs oluşturma ve tartışma demek olduğunu biliyoruz. Gezi Parkı’nın taleplerine kulak verirken, Ankara ve İstanbul’daki mitinglerimizdeki yüz binlerce insanın sesini de duyuyoruz” dedi.
Davutoğlu ayrıca, “Demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş bir hükümeti değiştirmenin tek yolu seçimlerdir. Partimiz birinci sınıf bir demokrasi inşa etti ve biz buna büyük değer veriyoruz. 1950’den beri seçilmiş hükümetler, siyaset dışındaki güçler tarafından dört kez devrildi. Biz, halkımızın iradesini temsil ediyoruz ve siyasi gücümüz, bütün vatandaşlarımızın gücüdür” ifadelerini kullandı.
(İHA)