Bütçe Kasım’da ilk kez fazla verdi

Maliye Bakanı Unakıtan, bütçenin ilk defa Kasım ayında açık vermediğini belirterek, reel faizlerin yüzde 7’ye inmesi durumunda bütçe açığının olmayacağını kaydetti.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bütçenin ilk defa Kasım’da aylık bazda açık vermediğini, fazlalık verdiğini bildirerek, “Reel faizin yüzde 7 civarında yakalanması halinde Türkiye’de bütçe açığı olmaz” dedi. Unakıtan, 2004 yılında büyümenin 9-10 civarında olacağını tahmin ettiklerini belirterek, “Büyüme üçüncü çeyrekte azaldı. İlk 6 ayda yüzde 13.5 oldu. Yıl sonu itibariyle 9.5-10 civarında tahmin ediyoruz. Bu da Türkiye için oldukça büyük bir büyümedir. Ancak Mühim olan 2006 ve 2007’de Türkiye’nin istikrarlı büyümesini devam ettirmesidir” diye konuştu. Unakıtan, Türkiye’nin enflasyonun düşmesi sürecine girdiğini, ancak bunun kalıcı kılınması gerektiğini belirtti. Unakıtan, enflasyonu bu yıl yüzde 12 olarak düşündüklerini, ancak yüzde 10 civarında olacağını tahmin ettiklerini söyledi. Bütçenin ilk defa Kasım’da aylık bazda açık vermediğini, fazlalık verdiğine dikkat çeken Unakıtan, Kasım ayı gelirlerinin faiz ödemeleri dahil harcamalardan fazla olduğunu kaydetti. Unakıtan, yüzde 7 civarında reel faizin yakalanması halinde Türkiye’de bütçe açığının olmayacağını belirtti. ‘KIRILGANLIK AZALIYOR’ Hükümetin 2005, 2006 ve 2007 yıllarında ne yapacağına ilişkin 3 yıllık program hazırladığını hatırlatan Unakıtan, bunun ülkenin istikrarlı, ekonomisinin sağlam, şoklara karşı gayet dayanıklı olduğunun ve kırılganlığının azaldığının işareti anlamına geldiğini kaydetti. Türkiye’nin artık önünün açık ve ne yapacağının belli olduğunu ifade eden Unakıtan, “Bize ‘siz IMF’nin programını, daha önce hazırlanmış bir programı uyguluyorsunuz’ denildi. Biz şimdiye kadar kendi programımızı uyguladık ve bundan sonra da kendi programımızı uygulayacağız” diye konuştu. Unakıtan, 2005 yılında GSMH’nin 482 katrilyon, 2006’da 540 katrilyon ve 2007’de de 592 katrilyon lira olacağını belirtti. Büyümeyi yüzde 5 civarında belirlediklerini bildiren Unakıtan, Türkiye’nin potansiyelinin enerjiye ve büyümeye dönüştüğünü söyledi.