Bush aleyhine iki dava

ABD'nin önde gelen iki insan hakları cörgütü, mahkeme izni olmadan telefonların dinlenmesine izin verdiği gerekçesiyle Başkan George W. Bush aleyhinde dava açtı.

Anayasal Hakları Koruma Merkezi (CCR) adlı örgüt ile New York ve Sivil Özgürlükler için Amerikan Birliği (ACLU) adlı kuruluş tarafından Detroit mahkemelerinde açılan davalarda, terörle mücadele kapsamında mahkeme izni olmaksızın hükümetin telefonları dinlemesinin yasaklanmasını isteyen bir karar alınması talebinde bulunuldu. CCR'in açtığı davada, Başkan Bush'un yanı sıra ABD'nin en gizli istihbarat kuruluşlarından Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Başkanı Keith Alexander'in de aralarında bulunduğu bazı yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Eski Başkan Yardımcısı demokrat Al Gore da Pazartesi Washington'da 1968'de suikasta kurban giden siyah lider Martin Luther King'i anma toplantısında yaptığı konuşmada, Başkan Bush'a benzer suçlamalar yöneltmişti. Amerikalı cumhuriyetçi senatörlerin önde gelen isimlerinden Arlen Specter de, mahkeme izni olmadan telefon dinletmesi yüzünden cumhuriyetçi Başkan George Bush hakkında ''soruşturma'' açılabileceğini ilk kez söylemişti. Senato hukuk komisyonuna başkanlık eden Specter, önceki gece ABC TV'sinde katıldığı programda, Kongre'nin Başkan Bush'un ''tele kulak skandalında'' yasaları çiğnediğine karar vermesi halinde nasıl bir çözüm bulunacağına ilişkin soruya cevap verirken, ''Soruşturma buna çare olacaktır'' demişti. Senato'nun başkana ''açık çek'' vermediğini söyleyen Specter, ''Soruşturma sürecini dava takip eder. Ancak bizim toplumumuzda makbul çözüm, siyasi bedel ödemektir'' diye konuşmuştu. ''Tele kulak'' skandalı, New York Times gazetesinin haberi üzerine geçen ay patlamıştı. Gazete, Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA), yargı kararı olmadan binlerce kişinin telefon görüşmelerini izlediğini yazmış, Bush da daha sonra NSA'ya telefon dinleme iznini ''terörle mücadele çerçevesinde'' verdiğini itiraf etmiş, fakat bu yaptığının yasal olduğunu öne sürmüştü. Açılan davalarla birlikte, Bush yönetiminin mahkemelerde terör davalarında kazandığı önemli başarıların bazılarının tehlikeye düşebileceği belirtiliyor.