BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin TBMM'deki grup toplantısına katıldı, hükümeti ve muhalefet partilerini eleştirdi.
Abone olBDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin TBMM'deki grup toplantısına katıldı, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Hükümeti ve muhalefet partilerini sert sözlerle eleştirdi.
Kışanak, "CHP sosyal demokrat bir parti adına kabul edilemeyecek öneriler sundu. Bundan CHP ve MHP de sorumludur ancak en büyük sorumluluk AKP'dedir. Sivil anayasa sözü tutulmamıştır" dedi.
"KÜRT KADINLARA UYGULANAN İŞKENCE HALEN DEVAM EDİYOR"
Kışanak, "Tüm tutsak kadınlarımızı ilişkin duygularımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Fatma Tokmak 1996 yılından 2006 yılına kadar cezaevinde kaldı, üzerinde sigara söndürdüler, cinsel işkenceye maruz kaldı. Kendisiyle birlikte gözaltına alınan 2.5 yaşındaki 'Azat' isimli çocuğuyla birlikte günlerce en ağır işkenceleri gördüler. Fatma tek kelime Türkçe bilmiyordu okur yazar da değildi, Türkçe yazılmış bir metnin altına parmağını bastılar ve tam 10 yıl ceza evinde kaldı. Yargılama devam etti, işkenceyle alınmış ifadelerle mahkum edildi. Yargılama devam ederken tahliye edildi. Suçsuzluğundan emindi ve kaçıp gitmek istemedi. Hak mücadelesi özgürlük mücadelesi için kalıp mücadele edeceğim dedi. Bir yere gitmedi. 2010 yılında müebbet cezasıyla yeniden cezaevine konuldu. Cezaevi koşullarında her an ölümle burun buruna kalp hastası üstelik. Bu Türkiye'nin AKP hükümetinin utancıdır. Fatma'nın öyküsü bu ülkede yaşanan yüzlerce dramın, öykünün yalnızca biridir. Kürt kadınlara uygulanan işkence halen devam ediyor. Milletvekillerimiz , belediye başkanlarımız kadın meclisinin çalışanları şuan cezaevindeler. Bu devlet şiddetininin en yalın halidir" dedi.
"KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ SONUNA KADAR YÜRÜTECEĞİZ"
Kışanak, "Dün Türkiye'nin ve Kürdistan'ın dört bir yanında kadınlar sokağa çıktı. Ben buradan kadın yoldaşlarımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Kadın özgürlük mücadelesini sonuna kadar yürüteceğiz ve başaracağız. Kadınlar özgür bireyler olarak kendilerini var edecekler. Rojova'da adaleti savunan tüm kadınlara da selamlarımızı sevgilerimizi gönderiyoruz. Gönül isterdi ki bu toplantının tamamını kadın sorunlarına ayıralım, ancak daha önemli konular var, bunlara da değineceğiz" diye konuştu.
"KOMİSYONDAKİ TÜM TARTIŞMALARIN KİTAP OLARAK BASILMASINI İSTİYORUZ"
Yeni Anayasa çalışmalarkına değinen Kışanak, "Anayasa komisyonu, bildiğiniz üzere Sayın Çiçek komisyon başkanlığını bıraktı. Biz BDP olarak bu komisyondaki tüm tartışmaların kitap olarak basılmasını istiyoruz bunun gerçekleşmesi için sonuna kadar ısrarcı olacağız. Tüm Türkiye'nin gerçekleri bilmesi gerekiyor. BDP anayasa taslağı bizim için gurur ve iftihar kaynağıdır. BDP tüm Türkiye'nin Anayasası'nı yaptı. Orada herkesin hakkı, hukuku özgürlüğü vardır. Biz BDP olarak tüm Türkiye halkının emekçilerin, kadınların yokluğa ve yoksulluğa terk edilen herkesin hakkını savunduk, çocukların hakkını savunduk. Demokratik bir anayasa yapabilmek için tüm gücümüzü vererek hep birlikte yaptık bu anayasayı" dedi.
"SİVİL ANAYASA SÖZÜ TUTULMAMIŞTIR"
Kışanak, "AKP'nin kalkıp topu diğer partilere atmasının hiçbir manası yoktur. Sayın Başbakan kendine kişisel bir pay çıkarmaya çalışıyor. Herkes buna saygılı olacak. Madem bu kadar çoğunluğunuz var o zaman demokratik kriteleri de savunsaydınız. AKP demokratik bir öneri getirdi de BDP red mi etti? CHP sosyal demokrat bir parti adına kabul edilemeyecek öneriler sundu. Bundan CHP ve MHP de sorumludur ancak en büyük sorumluluk AKP'dedir. Sivil anayasa sözü tutulmamıştır. Toplumsal kesimlerden destek alalım dedik yanaşmadı, kamuoyundan destek alalım dedik buna yanaşmadı" diye konuştu.
"KOMİSYON KURULDUYSA O KOMİSYON ÜYELERİNİN GÖRÜŞLERİ OLACAK"
Kışanak Meclis'teki barış komisyonunda yasal dayanak oluşturmadılar, altını boşalttılar. Her şeye rağmen o komisyonun içinde yer aldık bizi yok saydılar. Burası AKP çiftliği mi, burası bir parlamento, buranın da bir işleyişi var, hukuku kuralı var. Eğer bir komisyon kurulduysa o komisyon üyelerinin görüşleri olacak. Bunların hepsinin hiçe sayıp, babanızın çiftliği gibi rapor hazırlayıp, Meclis Başkanlığı'na sunuyorsunuz. Bütün bunlar diktatörlük alametleridir" diye konuştu.