Bunların kafaları mı güzel?
Bu bakan hangi ülkede yaşıyor, ne yiyor ne içiyor çok merak ettim, yıllardır terör acısıyla eti etinden koparılmış, hiç çıkmadıysa neredeyse her sülaleden bir şehit çıkarmış Türk ailelerine yakın değil galiba kendisi!
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Düzce ziyareti esnasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
PKK'nın 30 yılda vermediği kaybı bu dönemde verdiğini öne süren Yılmaz, ''Mücadele çok iyiye gidiyor. Ancak bu arada şehitlerimiz de oluyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. En çok şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına Allah'tan sabır diliyoruz ama bilin ki Türkiye, terörle mücadelede zerre kadar taviz vermeyecek. Terörle uğraşanların bu yolla alabilecekleri hiçbir mesafe yok. 'Bu faaliyeti yaptığımızda biz böyle bir kazanım elde edeceğiz' diye düşünürlerse bilin ki terörle Türkiye'den alabilecekleri hiçbir mesafe yok'' şeklinde konuştu.
Valla kimse kusura bakmasın bu açıklamadan sonra Sadri Alışık'ın o ünlü repliğini hatırladım; "Hey yavrum heey"…
Maşallah "taviz" vermiyoruz ama bolca şehit veriyoruz, nasılsa memlekette genç nüfus çok..
Her ailede en az üç!
Bu bakan hangi ülkede yaşıyor, ne yiyor ne içiyor çok merak ettim, yıllardır terör acısıyla eti etinden koparılmış, hiç çıkmadıysa neredeyse her sülaleden bir şehit çıkarmış Türk ailelerine yakın değil galiba kendisi!
Dün bütün haber sitelerinde vardı, terör başladığı günden beri Genelkurmay Başkanı'ndan Başbakanına, Cumhurbaşkanı'ndan bakanlara kadar hemen hepsi şehit haberinden sonra okunacak "en önemli üç dua açıklamayı" ezberlemiş aynısını tekrarlamışlar…
Yıl oldu 2012, yine bütün devlet büyükleri aynı cümleleri, pardon, "şehit haberinden sonra okunacak geçiştirme dualarını" noktasına virgülüne dokunmadan okudular…
Yiyen yedi, yemeyenler teröristlerle işbirliği içinde olmakla, farkında olmadan onlara destek vermekle itham edildi…
Bu hep böyle oldu…
Anne baba besledi büyüttü, okuttu, yemedi yedirdi, giymedi giydirdi, bazen yediremedi, bazen giydiremedi…
Askere gönderdi, bir daha göremedi...
Kimi sağ elinin, kimi sol elinin yüzük parmağına taktığı sevgi halkalarıyla gitti…
Kimi gönlünde yavuklusuyla…
Kimi aklında daha yürümeye başlamamış evladıyla...
Kara toprağa…
Tüm bu yaşadıklarından sonra dalga geçer gibi
söylenen, yıllardır herkesin duymaktan bıkıp usandığı
bıçak-kemik ikilisinden, sınır ve aşmak kelimelerinden,
geniş çaplı operasyon teranelerinden, "köşeye sıkıştırdık bir yere
kaçamazlar"dan, "bu dağları onlara dar edeceğiz"lerden, "terörün
belini kırdık"lardan, "hepsinin köklerini kazıyacağız"lardan,
"misliyle karşılık vereceğizler"den, "onları doğduklarına pişman
edeceğiz"lerden, şehitler ölmez vatan bölünmez" gibi içi
boş sloganlardan gına geldi acılı ailelere…
Hepimize...
Siz bu tür açıklamaları, önümüze atar gibi, duygusuz, ruhsuz, düşünmeden, alelacele yaparsanız bir haber spikeri de sunduğu şehit haberi yayına girer girmez şarkıyı patlatır!
Bu işler böyledir, ateş ya düştüğü yeri yakar ya da o ateşin acısını hissedebilenleri…
Herkesler anlayabilir hissetmeyenleri!
Bir sürü hikaye anlatılır yıllardır...
Her Türk asker doğarmış, asker dediğin uyumazmış, acıkmazmış, susamazmış!
Niye onlar robot mu?
Nasıl doğduklarını bilmiyorum...
Her asker de ölür oldu ama!
Bu yıl, yani 2012, yüz seksen, rakamla 180, şehit verdik… Yani terör başladığından beri en çok kayıp verdiğimiz sene bu sene… Üstelik daha beş ay var senenin bitmesine, Savunma Bakanı'na duyurulur!
Tüm bunlardan, yıllardır belleğimize kazınmaya çalışılmış bu "gaz veren" cümlelerden bıktı usandı artık bu millet, hakikaten bıçak bu sefer, bu açıklamaları büyükler söylemeden tahmin eden kamuoyunun kemiğine dayandı…
Tüm bu, milleti "saf yerine koymalar, tüm bu, kendilerini akıllı sanıp "salağa yatmalar" yetmezmiş gibi Savunma Bakanı çıkıp dalga geçer gibi, "Terörle mücadele iyi gidiyor" demez mi?
Aloo, sayın bakan, biz bu ülkede yaşıyoruz, kendi topraklarımızda haftalardır çatışma var, bir üstünlüğümüz olmadığı gibi üç karakolda eş zamanlı patlama meydana geliyor, adamlar her biri altmış kiloluk silahlarla karakolun dibine girmişler, sekiz askerimizi öldürmüşler on beşini yaralamışlar, kim bilir, kiminin bacağı, kiminin kolu, kiminin gözü yoktur!
Bunun neresi "iyi gidiyor" Allah aşkına!
Sırası mı bu asparagas açıklamanın!
Hiçbir şey yapamıyorsanız susun bari!
Tam sırasıdır, bir şey yapamıyorsanız susmanın!
twitter.com/nsrnylmz