Geçmişte evlilik, özellikle çocuk sahibi olmak için ve iş bölümü yapabilmek için yapılan bir sözleşmeydi.
Abone olEşlerin belirli ve iyi tanımlanmış rolleri vardı. Şimdi bunlar değişti ve eşler hem kendilerinin özgürlük alanlarını koruyarak hem de duygusal, düşünsel, cinsel, ekonomik kısacası hayatın her alanında olabilecek en üst düzeyde yakınlık kurmak istiyorlar. Kendilerini daha iyi anlatmak ve karşılarındakini daha iyi anlamak istiyorlar. Eviliğe doğru giden bir ilişkide nelere dikkat etmek gerekir? Her bir partner flörtteki ilişkiye kendi kişiliğini, mizacını ve değer yargılarını katar. Her bir partnerin belirgin duygusal ihtiyaçları vardır ve bilinç dışı olarak diğerinin bunlara cevap vermesini bekler. Doğal ve doğru olan, çiftlerin birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacaklarını anlayıncaya kadar kalıcı kararlar vermekte acele etmemesidir. Bazen bu dönem tam anlaşılmadan, çiftler kendilerini bir anda evli ya da çocuk sahibi olarak bulabilmektedir. Bu durum ilişkinin sıkıntılara girme riskini artırır. Karşı cinsten birine yakınlaşırken ilişkinin hangi boyutlarına dikkat etmeli? Bir çiftin beraberliğinde başlıca beş tür ilişki söz konusudur: Fiziksel, duygusal, sosyal, entellektüel, zihinsel ve ruhsal. Çoğunlukla bu alanlardan birinde ortaya çıkan sorun diğer alanları da etkileyebilmektedir. Örneğin duygusal alanı ilgilendiren sevgi eksikliği fiziksel alandaki cinsellik boyutunu zedeleyebilir. Benzer şekilde entelektüel ya da zihinsel alandaki bir problem de duygusal alanı etkisi altına alabilir. Ancak temel problemin nerede başladığı önemlidir ve profesyonel yardımın da odaklanması gerekir. Aksi taktirde örneğin kaynağındaki zihinsel, ruhsal veya duygusal sorun giderilmeden cinsel bir problemin tedavisi pek mümkün olmaz. Bazen birden fazla alanda aynı anda sorun olabilir. Aynı örnekten gidersek; duygusal ve zihinsel uyumsuzluklarının yanında aynı zamanda bunlardan bağımsız olarak bir cinsel soruna da sahip olan çiftin durumu daha karmaşıktır ve terapiste de daha fazla iş düşer. Büyük aşkların evliliği daha mı sağlam olur? Büyük aşklar, büyük pembe hayallerle başlayan birlikteliklerde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan küçük olumsuzluklar bile büyük düş kırıklıklarına yol açabilmekte ve ilişki daha duyarlı ve kırılgan olmaktadır. Çiftler başlangıçta en iyi hayallerini ortaya koyup, birbirlerinin ve ilişkilerinin kusurlarını gözardı ederler ama imzalar atıldıktan sonra idealleştirilmiş imgelerin yerini daha gerçeklerinin almasıyla düş kırıklığı, sevginin yitirilmesi ve boşanmalar birbirini izler. İlişkinin ilk romantik döneminde çiftler birbirlerinin daha çok olumlu özelliklerini görürken daha sonraki dönemde bunun aksine daha çok olumsuz özellikler dikkati çeker. Paradoksal bir şekilde, ilişkinin başında karşılıklı yaşanan güçlü duygular, devamında ilişkinin zayıflamasına yol açıp, ilişkiyi tehdit eden bir unsur olabilmektedir. Yapılan araştırmalarda evliliğe büyük bir romantik mutluluk içinde başlayan çiftlerde boşanma eğilimi daha fazladır ve '"ilmlerdeki gibi bir aşk" ile başlamayan evliliklerde evliliğin geleceği daha fazla ümit vadetmektedir. Peki ne yapmalı, sağlam olsun diye pek de heyecan uyandırmayan ilişkileri mi evliliğe dönüştürmeli? Elbette hayır. Sizi nasıl bir sürecin beklediğini bilmek, ona hazırlıklı olmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak konusunda ihmalkar davranmamak bir çok güçlüğü aşmanızı sağlayacaktır. Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde artık koruyucu hekimlik tedavi edici hekimlikten daha öncelikli konuma geçmektedir. Bu durum sosyal, ekonomik, biyolojik ve psikolojik boyutları olan psikiyatri için de 'koruyucu psikiyatrik danışmanlık hizmeti' veya 'koruyucu ruh sağlığı hizmeti' olarak öne çıkmaktadır. Sorunlar veya sorun olma eğilimindeki durumlar henüz bir hastalığa veya psikiyatrik krize dönüşmeden ele alınmalıdır. Örneğin; ufak tefek sorunların ilişkilerini zedelemeye başladığını fark eden bir çiftin, durumları geçimsizlik veya çatışma boyutlarına varmadan profesyonel bir danışmanlık hizmeti almaları daha doğrudur. Bu hizmeti evlenmeden önce almaları ise en doğrusudur. Uyumlu bir çift adayı olup olmadıklarını veya uyumlu bir çift olmak için ne yapmaları gerektiği konusundaki bilimsel bilgileri paylaşmalıdırlar. Zira iyi iki insan da birbirleri ile anlaşamayabilir.