BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.968,20
HABER /  SAĞLIK

Bunlar öyle bir virüs ki

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıla Akhan, hepatit B, C ve D virüslerinin bulguya yol açmadan bünyede ciddi hastalıklara yol açtığını söyledi.

Abone ol

Özellikle hepatit B, C ve D virüsleri hastalarda önemli hiçbir bulguya yol açmadan kronikleşme, siroz gelişimi, karaciğer kanserine yol açma gibi sonuçlar doğurabiliyor.

Hepatit B, C ve D virüs infeksiyonları bulgu vermemesi dolayısıyla bu konuda özellikle tanıya yönelik işlemlere gereksinim duyuluyor.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıla Akhan, "Özellikle hepatit B, C ve D virüsleri hastalarda önemli hiçbir bulguya yol açmadan kronikleşme, siroz gelişimi, karaciğer kanserine yol açma gibi sonuçlar doğurabiliyor" dedi.

Akhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ani başlayan hepatit infeksiyonunun, A, B, C, D, E ve G virüslerinden birinin etkisi sonucu karaciğerde oluşan bir hastalık türü olduğunu söyledi.

A ve E virüsleri nedeniyle ani oluşan hepatit infeksiyonlarının kronikleşmediğini anlatan Akhan, "Özellikle hepatit B, C ve D virüsleri hastalarda önemli hiçbir bulguya yol açmadan kronikleşme, siroz gelişimi, karaciğer kanserine yol açma gibi sonuçlar doğurabiliyor" ifadesini kullandı.

Akhan, hepatit B virüsünün en sık doğum esnasında anneden bebeğe geçtiğini dile getirerek, bu nedenle gebelerin tarandığını, bulguları pozitif olanlara bağŸışŸıklık sistemi koruyucusu ve aşı yoluyla önlem alındığını bildirdi.

Hepatit B'nin kan ve kan ürünleri, cinsel temas dışında yakın temasla da bulaşabildiğini kaydeden Akhan, "Aynı evde yaşayan aynı çatal bıçak, havlu gibi özel eşyaları kullanan kişilere de virüsun uzun süre canlı kalabilme ve hasta kişinin vücut salgılarında bulunabilme özellikleri dolayısıyla bulaşabilmektedir. Risk altında olan ancak bağışıklığı olmayan kişilerin de aşılanması önemli bir toplumsal sağlık problemidir. Kronik hepatit B (KHB) infeksiyonu dünyadaki en yaygın infeksiyonlardan biridir. Dünyada yaklaşık 400 milyon kişide KHB infeksiyonu bulunmaktadır. KHB'ye bağlı ölüm oranı yılda bir milyonu geçmektedir" diye konuştu.

KRONİK HEPATİT B'NİN GELİŞİMİ, YAŞLA TERS ORANTILI 

Prof. Dr. Akhan, Türkiye'de yüzde 3-7 oranda KHB infeksiyonuna sahip hasta bulunduğunu belirterek, KHB infeksiyonda gelişme riskinin yaşla ters orantılı olduğunu ifade etti.

Bebeklerin doğduğu dönemde virüsle karşılaşıldığında, hastalığın kronikleşme oranının yüzde 90'lara çıktığını dile getiren Akhan, 1-5 yaşlarındaki çocuklarda hastalığın kronikleşme oranının yüzde 25-50, daha büyük çocuklar ve erişkinlerde ise yüzde 6-10 olduğunu kaydetti.

Akhan, kronik hepatit C (KHC) virüs infeksiyonunun hepatit B'ye göre daha zor bulaştığına vurgu yaparak, şöyle konuştu:

"Hastalığın bulaşma şekilleri KHB ile hemen hemen aynıdır. KHC infeksiyonunun tanısı da özellikle aranmadıkça bulunamaz. Hepatit D virüsü, hepatit B virüsü üzerine eklenebilen bir virüstur. Hepatit D virüsü kendi başına infeksiyona sebep olamaz ama hepatit B infeksiyonu olan bir kişi, etkeni vücutta hep taşıdığı için bunun üzerine eklenebilir. Eklenmesi her zaman için olan hepatit B infeksiyonunu kötüye doğru hızlandırıcı yönde etki eder."

Prof. Dr. Akhan, hepatit B, C ve D virüs infeksiyonlarının bulgu vermemesi dolayısıyla bu konuda özellikle tanıya yönelik işlemlere gereksinim duyulduğunu dile getirerek, "Hızlı tarama testleri hem güvenirlilik hem de duyarlık açısında iyi sonuçlar verdiği için tercih edilmektedir. Günümüzde bu hastalıkların tedavisi de mümkün  olduğundan geç kalınmadan tedavi büyük önem taşımaktadır" dedi.