Bunlar kimin medyası, kimin sanatçısı?
Geçtiğimiz yıl gerizekalıca bir eyleme imza attıkları yetmedi, bir de yıldönümünü kutladılar!
Cumartesi günü İstanbul'da iki ayrı etkinlik vardı. Taksim ve
civar ilçelerde Gezici tayfası gezi olaylarının yıldönümünü
kutluyordu. Geçtiğimiz yıl gerizekalıca bir eyleme imza attıkları
yetmedi, bir de yıldönümünü kutladılar!
Televizyonlardan bir süre takip ettim.
Polis Taksim'e girişlerine izin vermiyor diye yine yol kapatıp
lastik yakanlar, molotof atanlar, polisle çatışanlar ve pis ağızlı
küfürbazlar yine ön saflardaydı.
Diğer etkinlik ise başka bir ilçedeydi.
Anadolu Gençlik Vakfı'nın çağrısına kulak veren onbinler,
seccadesini kapıp Ayasofya'ya gidiyordu. Onların halini de medyadan
izledim. Çıt çıkmıyor, yaprak kımıldamıyordu yürüdükleri
yollarda...
Gece yağmurun altında hep birlikte saf tuttular, namaz kıldılar ve
yine aynı sessizlikte karanlıkta kaybolup gittiler.
Bu iki etkinliğin medyada nasıl yer aldığını merak ettiğim için dün
gazetelere şöyle bir göz attım.
Bir de ne göreyim!
Gezi eylemlerini satır aralarında kutsayan Milliyet, Ayasofya'daki
etkinlik için aynen şu başlığı atmış:
"Haremlik selamlık Namaz kıldılar"
Vallahi de billahi de şaşırmadım!
Bunlar değil miydi bir zamanlar, "Cuma Namazını toplu halde
kıldılar" diye manşet atan? Bunlar değil miydi,
"Gösteriş olmasın diye Cuma namazlarını kazaya bırakıyor,
evde kılıyorum" diyen adamı "Modern İslam'ın
abidesi" diye yere göğe sığdıramayan? Bunlar değil miydi,
"Hac mevsimi bu yıl da Kurban Bayramı'na denk
geldi" diyen? Bunlar değil miydi, "İftar saatinde
ezan okunurken Mescide baktım, in cin top oynuyordu"
diyen?
Niye şaşırayım?
Aklınıza gelecek her b.ku işin uzmanından daha iyi bilirler. Ama iş
kendi dinlerine geldi mi beyinleriyle mideleri yer
değiştirmişçesine karınlarından konuşurlar. Kapı dururken bacadan
geleceğini söyleyen Noel babaları asırlardır gelmez ama inanırlar.
Hızır (a.s) dedin mi hortlak görmüşe dönerler. İmam gördü mü
tiksinirler, bildiğin terkos suyunu krakerle beraber veren
rahipleri günah çıkarıcı diye ilan ederler.
Her fırsatta ağızlarını, "Erhamdurillah
Müslümanım" diyerek şapırdatırlar ama bırakın Müslüman
gibi davranmayı, Müslüman rolü bile yapamazlar. İnanın bana,
"Kadın erkek karışık Namaz kılacak" deyin, bunlar
camileri hınca hınç doldururlar. Bir süre sonra da,
"Kadınlar niye mini etekle namaz kılmıyor?" diye
isyan ederler!
Bunlar beni şaşırtmıyor, sizi de şaşırtmasın!
*****
Yine medyaya göz atarken gözüme andropoz ruh halli Kemalist kanal
Halk TV ilişti. Sahneyi size anlatayım.
Provokatör konuğun teki, Türk askerlerinin yol kontrolü yaptığı bir
fotoğrafın üzerine, geçtiğimiz yıllara ait bir başka PKK'lı grubun
fotoğrafının montajlandığı hali gösteriyor, "Türk askerleri
ile PKK'lılar yan yana geçiyor" diye yırtınıyor.
İşte adını Halk TV koyan halktan uzak kanalın gözünde Türk askeri
bu kadar aciz, Türk insanı da bu kadar salak! Şehirlerde polise
uzun namlulu silahlarla, parça tesirli bombalarla saldıran
DHKP-C'li teröristleri işte bunlar "Masum
çocuklarımız" diye koruyor.
Ekrandaki provokatör konuştukça twitter yıkılıyor, o yalan
attıkça hükümete küfredenlerin sayısında patlama yaşanıyor.
Anlayacağınız kanal, seyircisinin zekasına ve anlama kabiliyetine
göre yayın yapıyor.
Galiba bu kanaldan beslenenlerin artık, "Biz bu kadar aptal
mıyız?" sorusuna bir cevap vermelerinin zamanı geldi de
geçiyor.
AK Parti'ye oy verenlere "koyun" deniyorsa,
photoshoplu bir fotoğrafı, gerçeğinden ayırt edemeyip gaza
gelenlere "öküz" demek pek de ayıp olmaz
herhalde!..
*****
Bir önceki yazıda Gezi eylemcilerini sokağa dökmeye çalışan bazı
sanatçı eskilerinin yer aldığı bir videodan bahsetmiştim. Sanat
üretemeyince fitne üreten bu sözüm ona sanatçılar o malum videoda,
"Hepimiz Taksim'deyiz" diyordu.
"Bakın 31 Mayıs günü bunların hiçbiri sokağa çıkmayacak.
Bunların oyununa gelmeyin" demiştim, dediğim aynen çıktı.
Videodaki performanslarıyla Mandela'yı gölgede bırakanlar, bir
sonraki gün ortalıkta yoktu! Kimi sahil beldelerinden Selfie
çektirdi, kimi başını balkonundan bile çıkarmadı.
Biliyorum çünkü...
Bu tiplerin adeti böyledir. Kendi çocuklarını yurt dışında
okuturlar, garip gurebanın çocuklarını sokaklara sürerler.
Çünkü onlar oyuncu!
Belli bir bedel karşılığı videoda baş rollerini çok
iyi oynadılar. Amaçları figüranları sokaklara salmaktı, bunda da
başarılı oldular. Sonra Fazıl Say gibi viskilerini yudumlayarak
Samanyolu TV'den gelecek ölüm haberlerini beklediler!
Diyarbakır'da çocukları kaçırılan anneler günlerdir feryat figan
ediyor. Siz bu sanatçı bozmalarını o annelere destek verirken
gördünüz mü hiç? Kaçırılan çocuklar için PKK'ya karşı çıktıklarını
duydunuz mu? Duyamaz, göremezsiniz çünkü, onlar elit ve elitlerin
işleri bu aralar çok kesat! Savaş ve kan istiyorlar! Bu
ülkenin çocuklarının canı birer kırmızı nehir gibi aksın
istiyorlar.
Öyle bir çıldırmışlık hali ki "Kan akmasın, çocuklar
ölmesin" diyen adamı da "Diktatör"
diyerek idam sehpasına çekmeye çalışıyorlar!
Öyle bir ülke ki hükümeti serbestçe eleştirebiliyor, halkı
istediğin zaman sokaklara dökebiliyorsun ve buna rağmen sana hiçbir
şey olmuyor. Yalan haberler üreterek askere iftira atan, halkı
sokaklara dökmek için aleni bir şekilde provokatörlük yapan bu
vatan hainlerine savcılar bile karışamıyor.
Ve burası diktatörlükle yönetilen bir ülke öyle mi?
İstediğiniz kadar çırpının!
Bu millet sizin o pis oyunlarınıza asla kanmayacak. Herkes biliyor
ve görüyor ki bunlar zıpkın yemiş balığın son çırpınışları...
Artık karadasınız ve öyle ya da böyle soluğunuz kesilecek!