Bunlar da Ankara kriterleri

Türkiye Avrupa Birliği ile müzakere süreci taleplerini netleştirdi: Tarama süreci olmasın, piyasa ekonomisi, gümrük birliği ve bütçeyle ilgili koşullar da kaldırılsın...

AB'nin aralıktaki zirvesinde müzakerelere başlama tarihi almayı ümit eden Ankara, Avrupa Komisyonu'nun 6 Ekim'de yayımladığı İlerleme Raporu'yla açıkladığı müzakere prosedürüne dair sıkıntılarını belirledi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geçen hafta Brüksel'de gerçekleştirdiği temaslarda muhataplarına ilettiği talep listesinde dört madde var. Ankara'nın çekinceleri, 'tarama süreci, ekonomik koşullar için piyasa koşulları, gümrük birliği yükümlülükleri ve bütçe' ile sınırlandırıldı. Komisyon raporu, tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını kesin bir dille önerirken, müzakerelerde uygulanacak yöntemler açısından Türkiye'ye diğer adaylardan farklı muamele uygulanmasını içeriyordu. Ayrımcılık noktaları Raporun açıklanmasının ardından kapsamlı bir çalışma yapan Dışişleri Bakanlığı, AB'nin Türkiye'ye ayrımcılık uyguladığı bir dizi noktayı belirlemişti. Müzakerelerin ucu açık olması, tam üyelik perspektifi vermemesi ve serbest dolaşımla ilgili kalıcı önlemleri de içeren noktaları AB yetkilileri ile görüşen Ankara, AB başkentlerinden gelen yanıtlar doğrultusunda çekince listesini daralttı. Gül, 5-6 Kasım'da AB ara zirvesi için gittiği Brüksel'de komisyonla yaptığı görüşme sırasında, 1999 Helsinki zirvesi kararlarına göre Türkiye'ye ayrımcılık yapılamayacağını hatırlatarak, ayrımcılık yapıldığına inanılan konuları bir liste halinde sundu. Buna göre Türkiye'nin teknik çekinceleri şu alanlarla ilgili: 1. Türkiye, 2000 başında yapılan 'analitik incelemenin' yeterli olduğunu, dolayısıyla tarama sürecine gerek olmadığını düşünüyor. Avrupa Komisyonu ise analitik incelemenin tarama sürecinin yerini almasının imkânı bulunmadığını, alt komisyon raporlarının incelenmesi halinde bunun görüleceğini belirtiyor. Tarama sürecinin altı aydan iki yıla kadar zaman alma olasılığı Ankara'yı kaygılandırıyor. 2. Müzakerelerde ekonomi büyük ağırlık taşıyor. Ancak AB'nin ekonomik dosyaları açmak için Türkiye'de tam işleyen piyasa ekonomisi olması koşulu getirmesi sıkıntı yaratıyor. Türkiye'nin, birçok üye ülkeden bile daha iyi işleyen piyasası olduğunu belirterek, bu koşulun kaldırılmasını istiyor. 3. Türkiye ile AB, 1996'dan beri gümrük birliği ilişkisi içinde. Gümrük birliği, 31 bölümden oluşan müzakere sürecinin önemli başlıklarından. AB, Türkiye'nin gümrük birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu dosyanın açılması için bu koşulun yerine getirilmesini istiyor. Türkiye ise bu koşulun kaldırılması gerektiğini iletiyor. 4. Rapor, müzakere sürecinde bazı dosyaların açılmasını 2014-2020 arasındaki bütçe dengelerine bağlıyor. Türkiye'ye göre bu ayrımcılık. Kaynak: Radikal