BIST 10.725
DOLAR 32,57
EURO 35,26
ALTIN 2.469,70

Bulurlanarak Vicdanlar Yalnız Adalet Öksüz Bırakılamaz!!!

30 Aralık 2022 tarihinde Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

Ateş'in ölümüyle ilgili hakkında işlem yapılan 39 kişiden, tutuklu 22'si hakkında iddianame düzenlenerek dava açılmıtır. Haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturmanın ayrı dosya üzerinden sürmesi kararlaştırılmıştır.


Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti üzerinden tam 1 yıl geçti ve katiller, tetikçiler Ayşe Ateş’in hayatını çalıp Bengisu ve Banuçiçek’i babasız bırakanlar bugün hâkim karşısına çıktılar.

Sinan Ateş cinayetinde sanıkların savunmaları alınırken ilginç diyalogların yaşandı. Ayşe Ateş’in çelik yelek ve 5 korumayla duruşma salonunda bulundu. Tetikçilerin oldukça rahatsız edici tavırları dikkat çekiciydi.

Bu katiller bu cesareti nereden ve kimden alıyor?

Duruşmaya ana muhalefet CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu,

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka,

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce,

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ,

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır,

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmeni,

Sinan Oğan izlemek için duruşmada hazır bulunan siyasilerdi.

MHP’nin avukatlarının davaya katılma talebini mahkeme heyeti oy birliği ile reddetti.

Tetikçi Eray Özyağcı ve olay yerine götüren Vedat Balkaya ve Suat Kurt hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan,

Silahlı saldırıyı organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş hakkında ise “suça azmettiren olarak tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Cinayetin tetikçisi olarak yargılanan sanık Eray Özyağcı, emniyette verdiği ifadelerin baskı altında alındığını öne sürerek ifadesini değiştirdi. "İfadelerimde Doğukan Çep’i korumak için kendim tasarlamışım gibi ifade verdim, yalan söyledim" dedi.

Acaba şimdi mi yalan söylüyor diye düşünmeden geçemiyor insan

Özyağcı, manevi abisi Doğukan Çep'in kendisini Ateş’i ayaklarından vurması için Ankara’ya gönderdiğini söyledi. Olay yerine giderken yanında Vedat Balkaya'nın olduğunu belirten Özyağcı "Abim (Doğukan Cep) 'sadece Sinan Ateş’i ayaklarından vur ve uzaklaş, yanındaki diğerleriyle uğraşma' dedi. 'Ben senin için gider Sinan Ateş’i ayaklarından vururum’ dedim. Ben o ne diyorsa onu dinledim" ifadelerini kullanması ne kadar inandırıcıdır.

Özyağcı'nın savunması devam ederken söz almak isteyen Doğukan Çep, "Ben bu davanın baş aktörüyüm azmettiricisiyim. İfade vermek istiyorum" dedi. Konuşma sırasını bekleyen Çep verdiği ifadede Ateş'in cinayetinin "şaibeli olduğunu" iddia etti.

"Ben Eray’ı ayağından vurmaya gönderdim. Ölmesini istemezdim, üzüldüm" diyen Çep, Ateş'in karnında da kurşun olduğunu belirterek "Eray'ın yere düştüğünde karnından vurması mümkün değil" dedi. Sinan Ateş öldüğünde yanında olan ve omuzundan vurulan akrabası Selman Bozkurt'u işaret eden Çep, "Karakolda mermileri farklı yazdılar. O açı Selman'ın açısı. Bence Selman'ın mermisiyle karnından vuruldu, Eray'a yazıldı." diyerek savunmasını tamamladı.

Eray Özyağcı’yı cinayetin işlendiği yere götürmekle suçlanan sanık Vedat Balkaya da daha önceki beyanlarının işkence altında alındığını öne sürerek ifadesini değiştirdi.

Keşifçi olarak yargılanan Suat Kurt diğer sanıkların aksine emniyet ve savcılıktaki ifadelerini değiştirmedi ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. "Bana ‘dövülecek, en fazla ayaklarından vurulacak’ denildi Doğukan Abi tarafından. Ben MHP ile Ülkü Ocakları’yla bağlantım yok. Vurulacak biriymiş, bilmem” diyerek ifade verdi.

Tetikçiyi İstanbul'dan Ankara'ya getiren özel harekât polisleri Muratcan Çolak ve Mert Gelenbey de soruşturma kapsamında tutuklandılar.

Bunun yanı sıra tetikçiyi cinayetin ardından kaçırmakla suçlanan ve cinayeti organize ettiği ileri sürülen Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, Tolgahan Demirbaş, MHP İstanbul İl yöneticisi Ufuk Köktürk ile MHP'li Avukat Serdar Öktem de cezaevinde.

Sinan Ateş cinayeti; bu ülkenin başkentinde Ankara’da, öğlen saatinde hepimizin gözü önünde işlenmiştir.

Her şey kayıt altındayken, tüm deliller ortadayken bu kadar delil karartma çabası ve bulurlama çabası nedendir?

Bu cinayet organize ve planlı bir şekilde işlenmiştir.

Cinayetin tetikçisi, azmettirenleri, yardım edenleri, yol gösterenleri bellidir.

Böyle bir davada ne siyasi çıkarlar,

Ne Cumhur İttifakının devamlılığı öncelenmemelidir.

Gerçek suçlular, katiller, azmettiriciler ve tetikçiler gereken cezayı almalıdır. Aksi takdirde Ayşe Ateş ve iki yetim evladın ahı tutar.

Vicdanlar yalnız adalet öksüz bırakılamaz!