Bulgaristan Türkleri, acı dolu günleri dün gibi hatırlıyor: "Kadını saçlarından arabanın arkasına bağlayıp..."
Bulgaristan'dan Türkiye'ye ailesiyle geçen emekli tarih öğretmeni Abdurrahman Yılmaz ile Bedriye ve eşi Mustafa Paşaoğlu, yaşadıkları baskıları ve şahit oldukları acıları dün gibi hatırlıyor.
Bulgaristan'ın 1984-1989 yılları arasında Türklere uyguladığı asimilasyon politikasından kaçan yaklaşık 350 bin Türk'ün yurda "zorunlu göçü"nün üzerinden 35 yıl geçti.
Sakarya'nın Serdivan ilçesinde yaşayan göçmenler Paşaoğlu çifti ile emekli öğretmen Yılmaz, şahit oldukları insan hakları ihlallerini, baskıları ve zorunlu göç yolculuklarını AA muhabirine anlattı.
Vize uygulaması başladıktan sonra Ocak 1990'da Türkiye'ye gelebilen 87 yaşındaki Bedriye Paşaoğlu, Bulgaristan'da 1984-1990 yılları arasında Halk Cephesi Partisi'nden, bugünkü milletvekilliğine eş değer temsilcilik yaptığını, milletvekilliyken aynı zamanda 1600 kişinin çalıştığı ayakkabı fabrikasında da yönetici olduğunu belirterek, askerlerin tanklarla gelip fabrikadaki herkesi isimlerini değiştirmeye zorladıklarını söyledi.
İlk olarak Mustafa isimli birinin çağrıldığını ve yönetici olduğu için kendisinin de gittiğini aktaran Paşaoğlu, askerlerin, Bulgar ismini almayı reddeden Mustafa'nın eline kalem batırarak işkence ettikten sonra askeriyede alıkoyduklarını kaydetti.