İHH'nın Fatih'teki merkezinde, Mavi Marmara davasının ertelenmesi kararı, 20 ülkeden gelen hukukçu ve aktivistlerce değerlendirildi.
Abone olİnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Mavi Marmara davası sadece Türkler'in değil, oraya katılan herkesin davasıdır. İnşallah bütün engellemelere rağmen yakalama emri çıkacak ve cezalandırma gerçekleşecek. Bu saldırı emrini veren herkes ömrünü hapishanelerde geçirecek" dedi.
Burada konuşan Yıldırım, Türkiye'de görülen davanın Filistinliler'in umudu olduğunu söyledi.
İsrail'in uluslararası alanda ilk kez yargılandığına dikkati çeken Yıldırım, "İsrail, Türkiye'yi kaybettiği için şu anda bir çok siyasi operasyon yaparak, Türkiye ile anlaşma yapmaya çalışıyor. Özrü ve tazminat vermeyi kabul etti fakat ambargo ve ablukayı kaldırmak istemiyor. Bütün bunları yaparken de, Türkiye'nin bu davadan vazgeçmesini şart koşuyor" diye konuştu.
İsrail ile anlaşılsa bile bu davalardan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, bu davaların kalkmasını isteyen herkese karşı çok şiddetli bir mücadele yapacaklarını dile getirdi.
Davanın açılmasını başarı olarak nitelendiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Türk ceza sisteminde bu dosya kapanmaz. Bu davaların kalkmasına onay verecek siyasetçi ve bürokrat varsa, şunu ilan ediyorum; tarihe Filistinliler'in umudunu yıkan hainler olarak geçecek. Bu, nesillerine de aktarılacak. Tüm bileşenler olarak, kim İsrail'in yanında yer alıyorsa, dünya ve gelecek nesillere de isimlerini deşifre edeceğiz. Mavi Marmara davası sadece Türkler'in değil, oraya katılan herkesin davasıdır. İnşallah bütün engellemelere rağmen yakalama emri çıkacak ve cezalandırma gerçekleşecek. Bu saldırı emrini veren herkes ömrünü hapishanelerde geçirecek."
Yıldırım, yakalama emrinin çıkmamasını bir hukuk skandalı olarak değerlendirdi. Yıldırım, Mavi Marmara davasının kapatılamayacağını belirterek, "Karar vermezlerse her celsede Mavi Marmara haksızlığını dile getiririz. Diyelim ki aksilik oldu, bu davalar düşürüldü. Türkiye kazanımlarını kaybeder. Bu Türkiye için bir altın yumurtadır. Bütün dünya halkları Türkiye'nin adaletiyle bir tavır geliştirdiğine inanıyor. Bu tavrı devam ettiren kazanacak, ettirmeyen kazanmayacak. Bu davalar sonuçlanmazsa ki ben böyle düşünmüyorum, yeni Mavi Marmaralar yola çıkmaya hazır. Avrupa'dan da gemiler hazır. Dünya kriz istemiyorsa mutlaka İsrail'i cezalandırmalı" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Mavi Marmara duruşmasının sürekli ertelendiğini belirterek, buna tepki olarak 31 Mayıs'ta bir yürüyüş düzenleyeceklerini söyledi.
Bir gazetecinin, "Youtube'daki bir videoda sizin ve AK Parti'nin, Mavi Marmara'yı birlikte düzenlediğiniz iddiaları var. Yorumunuz nedir?" şeklindeki sorusu üzerinde Yıldırım, o videonun doğru olmadığını, tamamen bir iftira ve alçaklık olduğunu kaydetti.
DÜNKÜ HADİSE BİR VATAN HAİNLİĞİDİR
Youtube vasıtasıyla dün sızdırılan, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin yorumu sorulan Yıldırım, şu yanıtı verdi:
"Eller aynı, parmakları farklı ama hepsi bir yerde birleşiyor. Buradaki, Türkiye'de son dönemde yapılan bütün hadiseler, Türkiye-İsrail ilişkilerini tekrar kurmaya yönelik hadiseler. Ne yolsuzluk ne kasetler ne de başka şeyler tek başına bir anlam ifade ediyor. Hepsi bütüncül olarak Türkiye'yi dizayn etme ve tekrar eski eksene getirmek için yapılan hadiselerdir. Mavi Marmara dünyada bir ekseni değiştirdi. Bu çerçevede kendilerine karşı durabilecek herkese yönelik bir operasyon düzenledi.
Bu operasyonu 'paralel yapı' dediğimiz, başkalarının 'cemaat' dediği yapıyla yaptılar. Yarın başka biriyle de yapabilirler. Bu mücadele bitmeyecek. Burada Türkiye'nin tek şansı var, o da İsrail'e direnmek. İsrail ile anlaşarak hiç kimsenin kendini koruma şansı yok. Çünkü İsrail vazgeçmeyecek. İsrail kendisine tehlikeli gördüğü kişi ve kesimleri bugün olmasa da yarın yok etme kararlılığını devam ettirecek. Bundan sondaki süreçte, bunlar devlet hainliği de yapacaklar, iftiralar da yapacaklar, hatta bu ülkenin parçalanması için her şeyi yapacaklar, suikastler de yapacaklar. Aklınıza gelen her şeyi deneyecekler. Tek şansımız var. Direnerek kendimizi korumak.
Dünkü hadise bir vatan hainliğidir, devleti satmaktır. Türkiye'nin bütün topraklarını, sınırlarını açık hale getirmektir. Türk devletinin caydırıcılığını ortadan kaldırmaktır."
HAZİRAN AYINDA GAZZE'DEN BİR GEMİ ÇIKACAK
Özgür Gazze Hareketi (Free Faza Movement) Temsilcisi Greta Berlin, Türkiye'ye gelme ve duruşmaya katılma amaçlarının İHH'ya destek vermek olduğunu söyledi.
Mavi Marmara gemisinin organizasyonunda Türkler'in yanı sıra 37 farklı ülkeden gelen insanlar bulunduğunu anlatan Berlin, kötü muamelenin herkese karşı yapıldığını vurguladı. Berlin, toplantıda 20 ülkeden katılımcının bulunduğunu ve bunların tamamen sivil toplum kuruluşu olduğunu, hiç birinin devlet kurumlarını temsil etmediğini belirtti
Berlin, Haziran ayından Gazze'den bir gemi yola çıkaracaklarını, bu geminin yükünün Gazze'de üretilen ürünler olacağını ve gemiye 15 kişi alacaklarını kaydetti.
Mavi Marmara gemisiyle hareket eden Amerikalı aktivist David K. Schermerhorn, 2008 yılında gemilerle başlattıkları çalışmalarla İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargoyu bir kaç kez delmeyi başardıklarını ifade etti.
İsrail'in 2010 yılında hiç bir gemiye izin vermediğini söyleyen Schermerhorn, "Mavi Marmara'ya ben de katıldım. Diğer gemilere Kıbrıs açıklarında katıldık. Sabaha karşı İsrail gemilerini gördük ve saldırı başladı. Mavi Marmara'daki yolcular su atarak ve ışık tutarak direnmeye çalıştı. Bizim gemimize de girdiler. Bir kez çapmaları yetti. Sembolik bir direniş gösterdik. Kaptan köşküne giderken bir gaz bombası atıldı. Gözüm yaralandı ve her ay muayeneye gitmek zorundayım. Bizim çektiğimiz Mavi Marmara'dakiyle karşılaştırılamaz ama bunu anlatmak istedim. Şu ana kadar hiç bir İsrail askeri yargılanmadı. Bundan dolayı Türk mahkemesinin yargılaması çok önemli. İsrail'in yaptığı suçlardan ABD de sorumludur. Çünkü ABD, İsrail'e sürekli destek veriyor" diye konuştu.
İngiliz avukat, uluslararası hukukçu Toby Cadman da, Mavi Marmara'ya saldırı davasının dünyada bir ilk olduğunu vurguladı.
İsrail'in uluslararası anlamda ilk kez yargılandığına dikkati çeken, Cadman, "Dünyanın başka ülkelerinde de adımlar atıldı. Bu davaya müdahil olduğum için çok mutluyum ve elimden geldiği kadar destek veremeye çalışacağım. İsrail'in eylemi suçtur. Bu suçları işleyenler mutlak suretle cezalandırılmalı, mağdurlara hakları iade edilmeli. Böyle bir suçun uluslararası sularda işlenmesi ve dünyanın buna göz yummuş olması bir insanlık ayıbıdır" ifadelerini kullandı.
Güney Afrikalı avukat Ziyaad E Patel, Türkiye'den, Mavi Marmara gemisi baskınına katılanlar hakkında İnterpol aracılığıyla yakalama kararı çıkarmasını istedi. İsrail'in çok büyük suçlar işlediğini vurgulayan Patel, uluslararası toplumun buna bir son vermesi gerektiğini söyledi.