BIST 9.233
DOLAR 34,47
EURO 36,58
ALTIN 2.924,44
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bülent Arınç'tan bomba Melih Gökçek açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bitti sanılan 'Melih Gökçek' tartışmasıyla ilgili öyle bir açıklama yaptı ki... İşte Arınç'ın çok konuşulacak Melih Gökçek iddiası...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arın ve Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in arasında 'bitti sanılan' polemiğe ilişkin, Arınç'tan yeni bir hamle geldi. Arınç bu polemikle ilgili bir detayı ilk kez anlattı.

ARINÇ BOMBAYI CANLI YAYINDA PATLATTI

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Olay TV'de canlı yayınlanan seçime yönelik özel programda yaptığı açıklamada, Başbakan Davutoğlu'nun Gökçek'le ilgili kendisine, "Muhatap alma bunun hesabı daha sonra görülür" dediğini söyledi.

"BAŞBAKAN BANA 'MELİH GÖKÇEK'İ MUHATAP ALMA' DEDİ"

Arınç, hükümet adına diplomatik bir dille konuşmaya ihtiyaç olduğunu bildirdi.

İnsanların, siyasi üsluba değindiği konuşmasında,Başbakan'ın kendisine, Gökçek'e karşı kullanması gerekn üsluba ilişkin nasıl uyardığını anlattı; 'Muhatap alma, bunun hesabı daha sonra görülür' dediğini aktardı: 

"BİR ANDA İÇİMİZİ DÖKTÜK, SONRADAN DA PİŞMAN OLDUM"

Çoğu zaman tabii bunun ağırlığı altında ezildiğimizi biliyorum; 'Nasıl söylesem?' diye. Bu konuda diplomatlar çok başarılıdır. Yani meclis başkanlığım sırasında da gördüm. En kritik konulara öyle güzel cümleler kurarlar ki siz, 'Ancak bu kadar söylenebilirdi' dersiniz. Bir de bu işin ustası tabii Demirel'dir. Çok konuşur, hiçbir şey anlaşılmaz. Yani öyle de konuşmak lazım zaman zaman fakat benim de öyle bir üslubum var ki ne sorarlarsa cevap vermeye çalışıyorum. Tabii haddi aştığım zamanlar da olur. Bu, Melih Gökçek'e verdiğim cevap mesela. Yani Başbakan dedi ki 'Muhatap alma, bunun hesabı daha sonra görülür' falan. Bir iki arkadaş daha söyledi ama ben de öyle başladım. Bir anda içimizi döktük. Sonradan da pişman oldum. Söylediklerimden dolayı değil ama hükümet sözcüsü sıfatıyla Bakanlar Kurulundan sonra böyle bir açıklamayı yapmak herhalde uygun değildi. Gönlüm öyle söyledi ama bu, silahtan çıkan mermi gibi geri dönmüyor. Olsun, onda da bir hayır var çünkü görüştüğüm insanların hepsi kulağıma 'İyi ettin' diyorlar. Demek ki onda da bir hayır varmış ama o iş ayrı bir iş."

arinc4.20150604161932.jpg
GÖKÇEK VE ARINÇ ARASINDA NE YAŞANMIŞTI?

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'in, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'a "Derhal istifa et" çağrısına Arınç'ın yanıtı "Gökçek görevden alınmamı isteyecek kadar haysiyetli bir insan değildir" olmuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecinde İzleme Heyeti oluşturulmasına karşı olduğunu söyleyen ve Dolmabahçe açıklamasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Unutulmasın bu ülkede hükümet var" demişti.

Arınç'ın bu sözlerini resmi Twitter hesabından eleştiren Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ise şunları yazmıştı:

"Arınç'ın çıkışı paralel yapının talimatıyla olmuştur. Bülent Arınç gibi dava adamı olduğunu söyleyen bir kişinin fitne ateşini yakacak böyle bir söylemi söylemesi başka türlü izah edilemez. Bülent Arınç'a şu andan itibaren düşen görev, önce hükümet sözcülüğünden sonra da başbakan yardımcılığından derhal istifa etmesidir."

Bugün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, Gökçek'in istifa çağrısına "Terbiyesizce bir açıklama" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim görevden alınmamı istenilen kadar benim haysiyetli bir insan değildir. Zamkla yapışmış koltuğa bir insan değilimdir. Benim bir sevdam vardır ama makam sevdası değildir. Adama kandırma değil, çıkar ilişkisi değil birilerini yaptığı gibi."

"OĞLUNUN MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞINI KESİNLEŞTİRMEK İSTİYOR"

İstifa çağrısına yönelik Gökçek'e "Senin hakkın değil, haddin değil. Okkalı cevap vermemi aklıma getirdim ama yapamayacağım" diyen Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"Gökçek oğlunun milletvekili adaylığını netleştirmek istiyor. Birilerine yaranmak istiyor. Ahmet Hakan denen kişi ailemle ilgili bir yazı yazmış. Onu kendine delil olarak kabul ediyor. Ahmet Hakan beyi Gökçek'ten çok önce tanırım. Kendisini çok eleştirmiş bir insanım ama Sayın Hakan Gökçek'ten çok daha namusludur, şereflidir. Ahmet Hakan gazetecilik yapıyor, bu (Gökçek) ise tetikçilik."

"ANKARA'YI PARSEL PARSEL SATTI"

Arınç ayrıca Gökçek'i "Ankara'yı parsel parsel satmakla" suçlamış ve şöyle konuşmuştu:

"Ben sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayım. Ben buyum. Her şeyimle karşınızdayım. Amerika'ya giden benim, ben bunları gizlemedim ki. Ama Gökçek bunlardan daha fazlasını yapmıştır. Bu yapının kucağında oturmuş, bu yapıya Ankara'ya parsel parsel satmıştır. Zengin işadamlarına okul yaptırmıştır. Biz o zaman devletin imkanlarını bu yapı için onların kucağına bırakmadık. Gökçek'in adaylığına o zaman itiraz ettim."

"2009 seçimlerinde de, 2014 seçimlerinde de Gökçek'in adaylığına itiraz ettim, artık yeter dedim, Ankara'ya yakışmıyor dedim. Yeni bir başkana ihtiyacımız vardır dedim. O günden kalan bir hıncını bir şekilde çalışıyor. 8 Haziran'a kadar müsaade. Hesabını sorarım Gökçek'ten. Birileri de kuklacılık yapıp bunu kullanırsa benim kulaklarım iyi duyar teşhir ederim."

arinc-gokcek.20150604162351.jpg 

İşte Arınç'ın diğer açıklamaları:

"Hem siyasi aktörlerle karşımızda bir ittifak var, hem de bir 'koçbaşı' gibi HDP'yi piyasaya sürmek, ona barajı geçirtmek ve barajı geçmesi suretiyle de 'AK Parti'nin milletvekili sayısından biraz daha düşme olabilir mi?' Bunun peşine gittiler. Bu siyasi aktörleri dışarıdan destekleyen, bunun medya ayağı da yurtdışı ayağı da Pensilvanya ayağı da var. Bunlar da bir araya geldiler, lojistik destek sağlıyorlar siyasi aktörlere. Üçü içeriden, üçü dışarıdan artık sayısı biraz daha fazla olabilir belki, tam bir iş birliği içerisinde bir büyük projenin peşindeler."

"CHP DE MHP DE UZAMIYOR, KISALMIYOR"

"Bu sefer baktılar ki CHP uzamıyor, kısalmıyor, bundan bir fayda yok. MHP de uzamıyor, kısalmıyor. CHP bir puan daha artırsa 3-4 milletvekili bir şey ifade etmiyor. MHP birkaç puan daha yükselse onlar da çok fazla kıymeti harbiyesi yok. O zaman yeni bir siyasi aktörle AK Parti'nin oylarını biraz daha aşağıya çekebileceklerini düşündüler; bu, HDP projesidir. 'Paralel devlet yapılanması' dediğimiz örgüt, bugün bu üç siyasi aktörle iş birliği yapıyor. Yani onları güçlendiriyor, onların haberlerine daha çok yer veriyor, onlara daha çok propaganda imkanı sağlıyor. Hemen hemen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da herhalde 16 il dolaştım, 16 ilde de onlarla sıkı bir iş birliği içerisinde. Bu projenin bütün aktörlerine bir görev verildiğini ve AK Parti'yi 'Evet yine iktidar olacak, buna inanıyoruz ama mümkün olduğu kadar sayısı az olsun, bir ayağı biraz çukurda kalsın, bir daha yüklendiğimiz zaman da bu hükümetten kurtulalım' şeklinde herhalde bir düşünceleri var. Siyaset böyle bir şeyse, bunu doğrusu gerçek siyaset olarak kabul etmiyorum."

"AK PARTİ'YE DÜŞMANLIK İÇİN ELLERİNDEKİ BÜTÜN İMKANLARI KULLANIYORLAR"

"AK Parti gerilesin, küçülsün, güçsüzleşsin, AK Parti gitsin de kim gelirse gelsin veya Türkiye ne olursa olsun. İnanın her birine sorun, HDP'ye eğer oy vereceğini söyleyenler varsa onların hemen hemen ortak paydasının, AK Parti'ye veya Sayın Cumhurbaşkanımıza olan karşıtlık olacağını hep birlikte göreceğiz. 'Pensilvanya' dediğiniz grup da CHP de MHP de aynı düşüncenin içerisinde. Bu beraberliği kanıtlayan çok somut örnekler de var. Şimdi mesela hayret ediyorum, Şırnak'ta da konuştum, yani CHP'nin de MHP'nin de HDP'nin de karşısında tek rakip, ben diyorum ama onlar düşman gözüyle de bakabilirler, AK Parti'dir. Peki, CHP'nin HDP hakkında, HDP'nin CHP hakkında ve daha doğrusu aleyhinde veya MHP ile HDP, HDP ile MHP kavgasını duyan var mı? Birbirlerine söylediği herhangi bir eleştiriyi işiten var mı? Bursa'da bile yoktur, onlar beraberlik içerisinde, karşılarındaki hedefte AK Parti var. Oysa MHP'nin HDP için söyleyeceği hiçbir şey yok mu? HDP'nin MHP için söyleyeceği çok fazla bir şey kalmadı mı veya CHP'nin HDP'den farkları nedir? Niye bunları tartışmıyorlar? Çünkü birbirlerini yıpratmak istemiyorlar, birbirlerinin sinerjisiyle AK Parti'ye düşmanlık yapmak istiyorlar. Parlamento dışında veya siyaset dışı aktörlerin de birbirleriyle ilişkilerinde hiçbir sorun yok ama her biri, AK Parti'ye karşı düşmanlık etmek için ellerindeki bütün imkanları kullanıyorlar."

"SEN DAVUTOĞLU AHMET HOCA'SIN, BAŞKASINA BENZEMEYE ÇALIŞMA"

"Mesela Sayın Başbakanımız, ben bir bakanım, milletvekiliyim ama dedim ki 'Siz Davutoğlu Ahmet hocasınız. Yani sizin toplumdaki imajınız, (Bu adam bir bilim adamıdır. Fevkalade edeplidir, çok iyi yetişmiştir, tarih bilgisi, kültürü fevkalade derindir. Yumuşak bir insandır, herkesi kucaklar.) Ben bir imaj maker olsam, size bunu tavsiye ederim.' Çünkü birilerine benzemek istersek tam benzeyemeyiz, onun yerini ancak kendisi doldurur. Yani güzel örnek olmalıyız ki insanlar bizi kendilerine örnek olarak kabul edebilsin. Şimdi böyle olmayınca insan aracını sollarken başkasına kızıyor, küt arabayı durduruyor, ne varsa arabada levye, kürek, adamın kafasına indiriyor. Ayağına kurşun sıkıyor. Gürsu'daki mesele yani bir belediye başkanı, melek, dünya iyisi fevkalade güzel bir arkadaşımız, içimiz yanıyor. Yanında çalışan bir adam. 'Bana şunu yap, yapmazsan bilmem ne olur.' Kim düşünebilir ki silahını çekecek de kafasına boşaltacak. Ne kadar çirkin, cinayetin bu kadar katmerlisi olamaz. Köprü, baraj, yüksek hızlı tren yapmak iyi de toplumu da sağlıklı bir şekilde götürmek lazım. Toplumu sağlıklı bir şekilde götürmenin yolu da eğitimden, güzel örnek olmaktan, tavsiye etmekten geçecektir."