Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "Artık zor günler bekliyor terör örgütünü, ya silahı bırakacaklar bu iş devam edecek yoksa terör örgütüyle hiçbir sürecin devam etmeyeceğini anlayacaklar” sözlerine yanıt geldi.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dün yaptığı bir açıklamada; "Askerle, TSK'yla kimse oyun oynayamaz. Artık zor günler bekliyor terör örgütünü, ya silahı bırakacaklar bu iş devam edecek yoksa elinde silah bulunan terör örgütüyle hiçbir sürecin devam etmeyeceğini anlayacaklar” dedi.
Arınç'ın sözlerine yanıt, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Ayhan Bilgen'den geldi. Bilgen silahı bırakmayı sağlayacak koşulların konuşulması gerektiğini söyledi.
GEREKLİ ADIMLAR ATILIRSA SİLAH BIRAKMAK ZOR DEĞİL
"Çatışma çözümü ve barış süreçlerinde silahın tümüyle ortadan kalkması ve kalıcı bir siyasal demokratik mücadele zemininin oluşması son derece önemlidir ancak silahın kullanılma sebeplerini ortadan kaldıracak koşullar devletler tarafından yerine getirildiğinde bu süreç etkin biçimde ilerler ve gelişme katedilir.
Dünyada çatışma sorunu yaşan tek ülke biz değiliz ve dünyadaki çatışma çözümü ve örneklerine baktığımızda da demokratikleşmenin hiçbir şekilde silah koşuluna bağlanmaksızın bir hak olarak devletler tarafından ele alındığı örnekleri görüyoruz.
Türkiye eğer gerçekten bölgede demokrasi konusunda kararlı olduğunu hissettirecek adımları atarsa silah bırakmanın çok da zor olmayacağı düşüncesindeyiz.
BAŞKA BİR ALTERNATİF VARSA ORTAYA KOYSUNLAR
Ama Türkiye tersi şüpheler uyandıracak davranışlar sergiliyor, işte, Ardahan'daki operasyon ve bu operasyonun medyaya taşınma biçimi bile klasik, geleneksel, 90'lı yıllardaki psikolojik harp tekniklerini hatırlatıyor.
Bu alışkanlıklar devam ettiğinde, silahlı güçlerin de bu sürece güven duyup gereğini yapmasını beklemek son derece zor.
Çözüm süreciyle ilgili başka bir formül, başka bir alternatif varsa, herkes o alternatifini ortaya koymalı ama geçmişte denenmiş yöntemleri bir kez daha denemeye kalkmak, savaşı bir alternatif gibi, bir tehdit gündemi olarak dayatmak kimse açısından kabul edilebilir bir durum olamaz.
Siyasetçiler savaş konusunda belki daha cesur konuşabilirler ama savaşın bedelini sivil halk ve daha çok da güvenlik güçleri öderler. Dolayısıyla da ben hiç kimsenin hamasi bir yaklaşım içine girmemesini, savaş alternatifini de gündem dışına bırakması gerektiğini düşünüyorum.
SÜRECİN İLERLEMEME SEBEBİ BÖLGESEL GELİŞMELER
Neden olmadığına takılmadan nasıl olabileceğine yoğunlaşmak gerekir. Ben, Sayın Arınç'ın da bu konuda bir teslimiyet, savaştan başka bir çare olmadığını düşünen poziyonda olmadığını düşünüyorum. Çünkü, diyalog ve müzakerenin gereği olan sorumlulukların henüz yerine getirilmediğini Sayın Arınç da çok net biçimde biliyor.
Burada, galiba işin asıl kaygı uyandıran tarafı, bölgesel gelişmeler. Tam da aslında Türkiye'de çözüm sürecinin ilerlememesinin sebebi de budur. Komşu ülklerimizde yaşayan halkların kendi yönetimlerini kendilerinin belirlemesini, kendi gelecekleri ile karar vermesini Türkiye'nin kendisine tehdit olarak görmekten vazgeçmesi gerekir