BIST 9.608
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.962,87
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bülent Arınç AK Parti'nin sırrını anlattı

Arınç, yeni dönemde aday olmak isteyenlere tavsiyelerde bulundu, AK Parti'deki değişimi anlattı.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti'de emekliye ayrılacak isimleri saymasa da kimlerin hangi koşullarda siyaseti bırakacağını Antalya'da anlattı. Kendisinin de artık emekliye ayrılacağını söyleyen Arınç, AK Parti'nin başarı sırrını da sahip olduğu insan gücüne bağladı. İşte Arınç'ın o çok önemli sözleri;


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Antalya İl Başkanlığı tarafından Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen, ''Siyaset Akademisi''nin açılış törenine katıldı. Yapılacak yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin mutlaka siyaset akedemisini bitirmesini tavsiye eden Arınç, muhalefet partilerinin aynı projede yeteri kadar başarı sağlayamadığını iddia etti.

ÇALAN MÜZİĞİ BEĞENMEDİ
Kendisinin de TBMM'de başkanlık yaptığını hatırlatan Arınç, bu dönemde tesislere geçmiş meclis başkanlarının isimlerini vererek,  unutulmadıklarını gösterdiğini vurguladı. Salona girişinde çalan müziği eleştiren Arınç, son seçimlerde kullanılan "Aynı dağın yeliyiz biz" adlı müziğin çalınmasının daha doğru olacağını söyledi. Arınç, bu müziğin ve klibin her türlü insanı kucakladığını, 75 milyonu temsil ettiğini ve AK Parti'nin oylarını artırdığını söyledi.

ARINÇ AK PARTİ'NİN BAŞARISINI ANLATTI!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, toplantıda AK Parti'yi anlattı. Kendisinin 1971 yılından bu yana siyasetin içinde olduğunu anımsatan Arınç, ''5'inci dönemimdeyim. Bu dönem sonunda emeklilik gözüküyor. Mecburi emeklilik. Bundan da çok memnunum'' dedi. 

Geçmiş dönemlerde de emekliliğe ayrılmayı planladığını ancak imkan tanınmadığını ifade eden Arınç, ''Meclis başkanlığından ayrılırken 'bize ihtiyaç duyulmuyor' diye düşünmüştüm. Nisan ayında cumhurbaşkanı seçme imkanı tanısalardı, bunu gerçekleştirecektim. Bize cumhurbaşkanını seçtirmediler. Çok engel çıkardılar ama hokkabazlıkla mücadele edemedik. Ama ahdettim. Temmuzda seçimi kazandık, ağustosta da 'gül gibi' cumhurbaşkanımızı seçtik'' diye konuştu. 

Son 60 yılda 3 dönem üst üste ve oylarını artırarak iktidara gelen tek partinin AK Parti olduğunn altını çizen Arınç, ''Bu, bize Allah'ın bir lütfu'' dedi. 

ARINÇ O KARİKATÜRÜ HATIRLATTI!

Seçimlerde diğer partilerin kendileri karşısında birleşmelerine rağmen AK Parti'nin oyunu her defasında artırdığına işaret eden Arınç, 3 genel, 2 yerel seçim ve 2 referandumda halkın AK Parti'den yana oyunu kullandığını bildirdi. 

Son seçimde AK Parti'nin 21 milyon 500 bin oy aldığına değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dünya AK Parti'yi inceliyor, bizde ise gözünü kapatıp gece yapıyorlar. Biz bunlara da şefkatle bakıyoruz. Her iki insandan biri bize oy verdi. Bu kadar büyük başarının ne mana ifade ettiğini sayfalar dolusu kitap değil, günler sürecek araştırma değil, bir karikatür özetliyor. Başbakanımız Tayyip Erdoğan, karşısında boyunları bükükçe iki kişiye sesleniyor; 'söyleyin bakalım bana, ikinizden hanginiz AK Parti'ye oy verdi' diyor. Karşısındakilerden de biri Sayın Kılıçdaroğlu, diğeri de Sayın Bahçeli.''

KİMLER YENİ DÖNEMDE YOK BİR BİR ANLATTI!

AK Parti olarak iktidarda 3 dönem ve 10 yıl yaşadıklarını dile getiren Arınç, partinin kendi kendini sınırlayan bir tüzüğünün bulunduğunu ve bu tüzüğün parti içi demokrasi için önemli olduğunu vurguladı. Geçmişte top ve tüfekle hükümetlerin değiştirilebildiğini ifade eden Arınç, şunları söyledi:

''Top tüfek o dönem işe yarıyordu, artık o da yok. Darbecilerden hesap sorulduğu gündür şimdi. Artık topun, tüfeğin lafı yok. Milletvekilleri 3 dönemden fazla seçilirse milletvekili olamayacak. Belediye başkanları 3 dönemden sonra ilçesinden başkan adayı olamayacak. Parti bu sayede sürekli hareket içinde. Faydalı değişim, dönüşüm içinde. Gözüm hiç arkada değil."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçimlere girildiğinde karşılarına engeller çıkardıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Seçime 1 ay kala Erdoğan'ın milletvekili adaylığını iptal ettiler. O günlerde çokça televizyonlara çıkıyoruz. O dönem partinin grup başkanıyım. DYP'den Ufuk Söylemez, Anavatan Partisi'nden Mesut Yılmaz'ı hatırlıyorum. Hepsi birden bana biraz da alaycı ifadeyle (Sizin başbakan adayınız kimdir?) diye sormazlar mı? Arkadan da gülüyorlardı. Neydi bunun anlamı. (Sizin çok güvendiğiniz insan milletvekili, muhtar ya da başbakan da olamayacak) diyorlardı. (Boşuna seçimlere giriyorsunuz) diyorlardı. Onlara karşı dedim ki. Genel başkanımız, başbakan adayımız seçimlere giremiyor. (Peki Tansu Çiller seçilemezse Doğru Yol Partisi'nin başbakan adayı kim?) dedim. cevap veremediler. İkinci bir isim söyleyemediler. CHP'de Baykal seçilemezse (Ey CHP senin başbakan adayın kim) diye sordum. İkinci isim yok. Hiçbiri cevap veremedi. Ben onlara 10 başbakan adayı saydım. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Veli... Var mı bir itirazınız? Allah selamet versin, başbakanımızdan başkasını düşünmüyorduk. Çünkü o liderimizdi, halkın sevgilisiydi, seçimi onunla kazanacaktık. Onu çekip almakla bize en büyük darbeyi vurmuşlardı. Bir kişiyle bir parti kurulmaz. O kişi ya da başkasından mahrum olduğunuzda (harç bitti, paydos mu?) diyecektik. Ağzıma gelen 10 ismi saymıştım. Bizim 326 milletvekilimiz var ve bunun içinden 10 hükümet çıkar. Her biri bakan seviyesinde, her biri çok değerli arkadaşımız. Bunun için uzaydan yeni bir insan gelmesine gerek yok. Biz güçlü bir partiyiz. Fikri güçlü, inancı güçlü, samimiyeti var, çalışkan, bilgili, birikimli ben size 10 isim sayayım, siz 20 daha ilave edin. Var mı CHP'de böyle? Şu anda soruyorum. Zar zor bir tane seçtiniz, hala adam yerine ısınamadı. DSP nereye gitti, Anap nerede, DYP'ye ne oldu? (Sayın Bahçeli'den başka şu var) diyebiliyor musunuz? Öbürüne hiç dokunmayacağım. Onlar başka. Onlar birisine bir talimatla şu veya bu noktada göreve geliyorlar. Bizim gücümüz buradaydı. İyi, güvenli, güvenilir, bilgili, çalışkan milletini seven insanlarla biz yola çıktık.''