Türkiye 52 yıllık bir defteri bugün kapatıyor. IMF'ye bugün 421 milyon dolarlık son borç dilimini ödeyerek veda ediyoruz.
Abone olTürkiye’nin son 50 yılına damgasını vuran IMF ile ilişkilerde bugün yeni bir döneme giriliyor. IMF’ye 421 milyon dolarlık son taksit, bugün Merkez Bankası’nda tek bir tuşla ödenerek borç sıfırladı.
IMF'ye yapılacak ödeme Merkez Bankası üzerinden olacak. Hazine, dün Merkez Bankası'na son taksit tutarını IMF hesaplarına elektronik olarak transfer etmesi için talimat verdi. IMF'yle bugüne kadar 19 stand-by anlaşması imzaladık.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Ankara'daki tarihi taş binası, bir başka tarihi ana şahitlik etti. Türkiye'nin IMF'ye olan kredi borcunun son taksitinin transferi, Başbakan Yardımcısı Babacan ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın katılımıyla TCMB Ankara Şubesi'nde gerçekleştirildi. Babacan'ın tuşa basmasıyla ikisi dolar, ikisi euro olmak üzere 4 ayrı transferle IMF'ye son taksit ödenmiş oldu. Böylece 19 yıl aradan sonra Türkiye'nin IMF'ye olan borcu ilk kez sıfırlandı.
'SIFIRLADIK'
Başbakan Yardımcısı Babacan, işlemin ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bugünün, yaklaşık 19 yıldan sonra Türkiye'nin IMF'ye borcunun sıfırlandığı tarih olduğunu belirten Babacan, "14 Mayıs valörlü bu transferleri biraz önce gerçekleştirdik. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Türkiye'nin ilk olarak 1961 yılının Ocak ayında IMF'den kredi kullandığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı, şunları kaydetti: "Ülkemizin uzun yıllar, tam 19 stand-by anlaşması yaptıktan sonra borcunun böyle sıfır noktasına inmesi hepimizin sevinmesi ve ülkemizle gurur duyması gereken bir konu. Uluslararası Para Fonu, özellikle ödemeler dengesi konusunda sıkıntı çeken ülkelere yardımcı olmak üzere kurulmuş bir organizasyon. Yardımın, verilen desteklerin, kredilerin yanı sıra aynı zamanda bu problemlerin tekrar etmemesiyle ilgili programları hazırlayan, uygulayan bir kuruluş.
Biz ilk kurulduğu yıllarda ortak olmuş bir ülkeyiz. 1947'de ortak olduktan sonra 13 yıl kredi ihtiyacımız olmamış. 1960 ihtilalinin hemen ertesinde Ocak 1961'de ilk olarak kredi kullanma ihtiyacı ortaya çıkmış. Umarız ki bir daha böyle bir ihtiyaç olmaz."
Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesinin yanında, bundan sonraki dönemde IMF'ye kredi sağlayan ülkeler gurubuna girdiğini vurgulayan Babacan, "Toplamda 5 milyar dolarlık bir taahhütte bulunduk. Bundan sonra buradan bir transfer yapmamız gerekirse, borç ödeme transferi değil, IMF'ye kredi verme transferi olacak. Onunla ilgili Merkez Bankası Başkanımız Erdem Bey (Başçı) IMF ile müzakereleri yürütüyor. Bu müzakerelerdeki teknik detaylar tamamlandıktan sonra ihtiyaçları olduğu zaman bize başvuracaklar, 'ihtiyacımız var' diye yazılı bilgi verecekler. Biz de kredi dilimini serbest bırakacağız" diye konuştu.
HEDEFTE NE VAR?
Başbakan Yardımcısı Babacan, 2013'ün Türkiye ekonomisi için her alanda özel bir yıl olduğunu belirtti.
Babacan, geçen yıl sonu itibarıyla 44 yılın en düşük enflasyonun rakamının görüldüğünü hatırlatarak, yine bu yıl içerisinde Hazine'nin borçlanma faizlerinin tarihin en düşük seviyesine indiğini, yüzde 5'in dahi altını gördüğünü söyledi.
Öte yandan, yeni adıyla Borsa İstanbul 100 endeksinin tarihteki en yüksek seviyelerine çıktığını hatırlatan Babacan, "Türkiye'nin risk primi, kredi temmerrüt-takas primi dediğimiz rakamlar en düşük seviyelerde. Türkiye ile ilgili pek çok güven göstergesi de en yüksek seviyelerde. Böyle bir yılda IMF'ye olan borcumuzu ki 19 yıldır bugüne kadar hep borçlu gelmişiz, artık sıfırlamış durumdayız. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
İlkini Cemal Gürsel yönetimi döneminde yaptık. Türkiye fonla borç ilişkisine girerken halk da acı reçetelerle tanıştı.
HER YIL BİR ANLAŞMA
1960'tan 1970'e kadar her yıl bir stand-by anlaşması imzalandı. 1970- 1978 arasında IMF'yle mola verildi. Sonra da fonla birçok kez masaya oturuldu. Ancak yapılan anlaşmaların sadece 8'i tamamlandı. IMF'yi en çok konuştuğumuz günler 2001 yılıydı. Gecelik faizlerin yüzde 7 bini gördüğü, bankaların birer birer devlete geçtiği şubat krizinden çıkışta adres IMF'ydi. Türkiye o dönemde fondan 20 milyar dolar alabilmek için günlerce uğraştı. Kemal Derviş dönemindeki pazarlıklar ve verilen tavizler sonucunda gelen para Türkiye'de adeta bayram havası estirdi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun imzaladığı anlaşmayı AK Parti devam ettirdi.
52 YILLIK DÖNEM KAPANDI
11 Mart 1947: IMF'ye üye olduk.
1 Ocak 1961: Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde ilk stand-by anlaşması imzalandı. 1961-1970: Süleyman Demirel ve İsmet İnönü'nün 3'er kez hükümet kurduğu süreçte IMF'yle anlaşma trafiği devam etti.
18 Haziran 1980: 24 Ocak kararlarına kaynak oluşturan IMF ile en uzun stand-by anlaşması imzalandı.
1984-1994: Turgut Özal, Ali Bozer, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü döneminde IMF'yle anlaşma yapılmadı.
8 Temmuz 1994: 16'ncı anlaşma imzalandı. Tansu Çiller'in imzaladığı 5 Nisan kararlarıyla TL yüzde 39 devalüasyona uğradı.
1994-1999: Stand-by düzenlemesine gidilmedi.
1999: 18'inci anlaşma DSP, MHP, ANAP hükümetindeki Kemal Derviş döneminde imzalandı. 2005: 19'uncu anlaşma AK Parti hükümeti döneminde yapıldı. Fondan 10 milyar dolarlık kredi sağlandı.
2008: Küresel krize rağmen Türkiye anlaşma yapmadı.