Dila Tezemir Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele gününü 'En anlamsız gün' olarak nitelendirdi sebebini de şöyle açıkladı.
Abone olUyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu Başkanlığını üstlenen sanatçı Dila Tezemir Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında açtı ağzını yumdu gözünü.
"Biz Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu olarak bu tür sorunun sadece bir gün içerisinde gündeme alınarak geri kalan 364 gün unutulmasını kabul etmiyoruz" Diyen Tezemir sözlerine şöyle devam etti.
İşte o açıklama;
Bilindiği üzere her yıl 26 Haziran günü birleşmiş milletlerce Dünya Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Kaçakçılıkla Mücadele günü olarak belirlenmiş ve bu gün bazı sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenen birtakım aktivitelerle anılmaktadır. Biz ve bize bağlı sivil toplum kuruluşları olarak bu yıl yapılacak organizasyonları büyük bir sabırsızlıkla bekledik ve 27 Haziran günü yani bugün üzülerek alışıla gelmiş düzenin ve sıradanlığın bir kez daha tekrar ettiğini gördük. Yani yine değişen bir şey olmadı.
MUCİZE GERÇEKLEŞMEDİ
Çünkü çözüm yollarını arayan sivil toplum örgütleri olan bizlere göre neredeyse her güne farklı bir anlam yüklenen dünyamızda bu amaçlı bir günün kutlanması veya hatırlatılması zaten çok anlamsız boşunaydı ve zaten bizim düşündüğümüz anlamda bir mucize de gerçekleşmedi.
Elbette ki özellikle kaçakçılık mücadelesi yönüyle bakıldığında oldukça başarılı olan Emniyet Genel Müdürlüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat teşkilatlarımızın yaptıkları takdire şayandır. Ancak zaten bu teşkilatların görevi toplumun güvenliğini sağlamaktır. Bu anlamda ulusal yıl dönümlerinde yapılması gereken özverili çalışmaları ve yakaladıkları zehir miktarından dolayı onları hak ettikleri şekilde takdir etmektir.
BAĞIMLILIK HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Üzülerek belirtiyorum ki yaptığımız araştırmalara göre ülkemiz de bağımlılık problemi her gün daha korkunç bir hal almaktadır. Bugün Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı’nın yaptığı açıklamada 2012 yılı içerisinde 151 milyon liralık uyuşturucunun yakalanması devletimiz adına çok büyük başarı olsa da gözden kaçan diğer bir gerçek milletimiz adına çok büyük bir kayıptır.
Zira yakalanan bu miktardan çok daha fazla yakalanamayan uyuşturucu madde bulunmaktadır. Ayrıca miktar pazarın büyüklüğünü ve özellikle talep ve arz dengesi düşünüldüğünde sorunun büyüklüğünü ortaya çıkarmaktadır. Bizce arzı azaltmak için uyuşturucu ticareti yapan veya yapmayı düşünen insanların yakalanması durumunda alacakları çok ağır cezalarla yargılama yapılması ve talebi azaltmak için uygulanacak düzenli eğitim, önleme, tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarıyla yakalanan miktarın azalması gerçek başarıdır. Güvenlik güçlerimizin yakaladıkları uyuşturucu aslında toplumun kaybıyken kendilerinin başarısıdır.
Bunun yanı sıra İstanbul emniyet Müdürlüğü Narkotik suçlarla mücadele şube müdürü Sayın Özcan Bulduk’un düzenlenen bir aktivitede son dört yılda 274 binden fazla insanımıza uyuşturucu ticareti ve kullanımı konusunda işlem yapıldığını belirtmesi üzücü bir durumu ortaya çıkarıyor. Ayrıca sağlık bakanlığı ziyaretimizde bu yılı daha yeni yarılamışken 8 binden fazla insanın yatarak tedavi gördüğünü öğrenmemiz ve 80 binden fazla tekrarlanan yatış işleminin bulunması ve hatta Akil İnsanlar hayatının Başbakanımıza sundukları raporda uyuşturucu problemini de gözlemleri içinde belirtmeleri bulunduğumuz durumun vehametinin en yakın göstergesidir.
Çünkü uyuşturucu kullanıcısına keyif verdirirken aileleri yok eden nefsani bir rahatsızlıktır. Kimi insanlar maddeyi bulabilmek için her türlü ahlaksızlığı yaparken kimi insanlarımızda topluma rezil olmamak, bir başkasının evladına zarar gelmesin diye maalesef uyuşturucu tedarikçisi durumuna düşmektedirler. Asıl unutulmaması gereken dört yılda yakalanan 274 bin insan hayatı ve yine aynı sayıda aile insanlık düşmanlarınca karanlığa mahkum edilmiştir.
Bunun yanında haksız ve kolay kazanç yollarını kullanarak servet edinmek isterken yakalanan uyuşturucunun yok edilmesi oldukça mantıklıyken insanların bu amaçla girdikleri riskler, hapishanelerde geçirdikleri günler ve bu ticareti gerçekleştirmek için harcadıkları maddi yatırımlar hiç te azımsanamayacak miktarda milli servetin yok olması anlamına gelmektedir.
BU MÜCADELENİN GÜNÜ HER GÜNDÜR
Biz Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu olarak bu tür sorunun sadece bir gün içerisinde gündeme alınarak geri kalan 364 gün unutulmasını kabul etmiyoruz. Söz konusu olan bir anneyi, bir babayı veya sevgiliyi mutlu etmek değil “insan hayatı” dır. Bu mücadelenin günü her gündür, faaliyetler her gün yapılmalıdır. Sadece basın karşısına çıkarak “bakın biz bunları yapıyoruz, üç beş gün çadır kuruyoruz, sizi eğitiyoruz” demek, yanına bir iki ünlü insanı alarak kamera karşısına geçmek bağımlı ailelerine hakarettir.
Böylesi bir günün amacı ve anlamı sadece yukarıda da belirttiğim gibi bu işin mücadelesini yapan Polisi, Askeri ve Milli İstihbarat personelini başarılarından dolayı toplum önünde, medya önünde takdir etmek ve ödüllendirmek olmalıdır. Aksi halde uyuşturucuyla mücadele günü diye bir günü kutlamak veya anmak sadece reklam veya show yapmaktır ve dünyanın en anlamsız günü olmaktan daha ileriye gitmemektedir.
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu çözüm üretmek amacıyla kurulmuş olmayan ve içinde mantıklı çözümlerin bulunmadığı herhangi bir bağımlılıkla mücadele gün veya haftasında organizasyon yapmama ve düzenlenen organizasyonlara katılmama kararı almıştır.