BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,18
ALTIN 2.982,19
HABER /  GÜNCEL

'Bücür' Guzman nasıl uyuşturucu devi oldu?

Meksika'da geçen hafta sonu yakalanan dünyanın en bilinen uyuşturucu tacirlerinden 'Bücür' lakaplı Joaquin Guzman, hakkında üretilen şehir efsaneleriyle kısa sürede uyuşturucu dünyasının basamaklarını hızla tırmandı.

Abone ol

“Ayaklarından kafasına kadar kısa. Ama kafasından göğe kadar da, büyüklerin en büyüğü derdim. Kim bundan şüphe duyabilir ki?”

Bu sözler, Meksika’nın en zengin uyuşturucu baronu ‘El Chapo’ yani Bücür lakaplı Guzman için yazılan ve ülkede ‘narco-corrido’ olarak bilinen şarkılardan birine ait.

Guzman’in ülkenin batısındaki Sinaloa eyaletine bağlı memleketi Badiraguato’da düzenlenen şenliklerde söylenen bu şarkının sözleri, dünyanın en çok aranan uyuşturucu kaçakçısına duyulan hayranlık, korku ve saygıyı özetliyor.

Ufak tefek boyu, zenginliği ve kadınları… Hakkındaki hikâyeler şehir efsaneleri gibi…

Yaklaşık 1 milyar dolar mal varlığıyla Forbes dergisinin ‘dünyanın en zenginleri listesine’ giren Guzman, 10 yıldan uzun bir süredir adaletten kaçıyordu.

Bücür Guzman’in adaletten kaçışı, geçen hafta sonu memleketi Sinaloa’da yakalanmasıyla son buldu.

Dünyanın en zalim uyuşturucu tacirlerin çıktığı Meksika’da Joaquin Guzman Loera, diğer kaçakçıların arasında öne çıkan bir isimdi.

Meksika’daki uyuşturucu kartellerini inceleyen El Narco adlı kitabın yazarı Ioan Grillo, “Bücür Guzman’ın, yakın tarihimizin en çok bilinen uyuşturucu kaçakçısı olduğunu düşünüyorum” diyor.

“[Guzman] 1980’lerde yanında çalıştığı dönemin en büyük uyuşturucu taciri Miguel Angel Felix Gallardo’dan bile iyi biliniyor. Bücür Guzman son altı veya yedi yılda daha da ileriye gidip dünyanın en çok tanınan uyuşturucu kaçakçısı ve günümüzün en ünlü savaş beyi oldu.”

Çifti oğluydu, baron oldu

Peki eğitimsiz bir çiftçi çocuğu olan Bücür Guzman, nasıl oldu da, ABD’ye yasadışı kokain, eroin ve esrar akışını elinde bulunduran bir uyuşturucu baronuna dönüştü?

Meksika’nın önde gelen dergilerinden Proceso, Guzman’i “Küreselleşen uyuşturucu kaçakçılığının dinamizminden en çok faydalanan mafya babası” olarak tanımlıyor.

Guzman, 1970’lerde uyuşturucu kaçakçılığı işine başladığı zamanlarda, patronlarının kendisine daha büyük miktarlarda uyuşturucuyu idare etmesi için yetki tanımaları konusunda ısrar edince Guadalajara Karteli içinde hızla yükseldi.

Biyografi yazarları Guzman’in uyuşturucuyu kuzeye kaçırmak için yaratıcı yollar keşfettiğini söylüyor.

Bücür Guzman uluslararası sahada da büyük düşünen bir isimdi.

Guzman’in Snaloa Karteli’nin kolları bugün Avrupa, Asya ve Latin Amerika’ya kadar uzanıyor.

Ioan Grillo, Guzman’i uyuşturucu baronu olarak özel kılanın yalnızca küreselleşen uyuşturucu dünyasında ‘açıkgöz’ olmasıyla açıklanamayacağını söylüyor.

“Uyuşturucu kaçakçılığı her zaman ortak, toplu bir çaba olmuştur. Yalnızca tek bir adamın tüm uyuşturucuları kaçırması değil mesele.”

“Sinaloa Karteli bünyesinde yüzlerce, binlerce kişi ABD’nin uyuşturucu pazarına girme, Kolombiyalıların sattığı kokain fiyatlarını düşürme, eroin ve esrar ticaretini artırmak için kristal meth (metamfetamin) satışında başarılı oldu.”

Hakkındaki efsaneler çeşitli

Grillo, Bücür Guzman’in başarısının faydacı tutumundan kaynaklandığını söylüyor.

“Şiddete başvurarak yukarılara tırmanması, kendisine yönelik şiddetten de başarıyla kaçması ve kendi hakkında efsaneler yaratması… Tüm bunlar onu, Latin Amerika çevresinde tanınmasını sağlayan kült bir isim haline getirdi.”

Diğer ülkelerdeki uyuşturucu şebekeleri de kendilerini suç dünyasında ağırlığı olan Guzman Loera ismi ve Guzman’in karteliyle ilişkilendirme çabasına girdi.

Guzman’e, kendisine bağlı kartel üyelerinin yanı sıra Sinaloa, Durango ve Chihuahua’daki şebekeler de sadakatlerini gösterdi.

Grillo, Bücür Guzman hakkındaki hikâyelerin yanıltıcı olabileceğini söylüyor.

“Bazen efsaneler, Guzman hakkındaki gerçekleri yansıtmıyor. Örneğin, hiçbir zaman Meksika’nın kuzey doğusundaki Tamaulipas’ın kontrolünü eline geçiremedi ve ülke çapında düşmanlarıyla mücadele etmeye devam ediyor.”

Siyasi önemi

Bücür Guzman’in yakalanmasının siyasi önemi de var.

Tutuklu olduğu cezaevinden 2001 yılında kaçan Joaquin Guzman’in yeniden demir parmaklıklar ardına gönderilmesi Cumhurbaşkanı Enrique Pena Nieto için büyük bir başarı olarak görülüyor.

Bücür Guzman gibi önemli bir ismin suç dünyasından silinmesi, hem ülke içinde hem de Washington’da başarı olarak görülüyor.

Fakat kimilerine göre Guzman’in yakalanması Meksika’da en azından kısa bir süreliğine kanlı bir dönemin başlangıcı olarak da görülüyor.

Grillo, “Bücür Guzman’i yakalamak istikrârı da bozabilir” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Böyle büyük mafya babaları tekrar içeri atıldığında genellikle ardından şiddet olayları gelir. Geri kalan baronlar da kontrolü ele geçirmek için birbirleriyle mücadele eder.”

Meksika’da gelecek günlerin kaygı verici olduğuna dair işaretler var.

Grillo bu endişeyi şöyle açıklıyor:

“Bu gelişme, Meksika’nın kuzeybatı bölgelerinde ve Pasifik Okyanusu kıyılarındaki uyuşturucu kaçakçılığında deprem etkisi yaratabilir. Bücür Guzman’in oyundan çıkmasıyla şiddet olaylarında patlama yaşanabilir.”