BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bucak'ın beraat kararına itiraz

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sedat Edip Bucak hakkında 3 ayrı suçlamaya ilişkin davalardan verilen beraat karının bozulmasını istedi.

Abone ol

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Edip Bucak hakkında Susurluk bağlantılı 3 ayrı suçlamaya ilişkin yargılandığı davada verilen erteleme ve beraat kararlarının bozulmasını istedi. Başvuruda, 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında ölenler ile arasındaki ilişkinin sıradan bir dostluk ve arkadaşlık ilişkisine benzemediği, resmi koruma olarak görevlendirilen polis memurlarının seçimi ve tamamının teşekkül üyesi olarak mahkum edilmesinin tesadüf olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Eker tarafından Yargıtay Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere hazırlanıp davanın görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilen temyiz başvurusunda "Sanığa atfedilen ve TCK.313/2-3 maddesinde tarif edilen suç işlemek için teşekkül oluşturmak suçu bir tehlike suçu olup sadece bu kasıtla teşekkül oluşturulmasının suçun oluşumu için yeterli olacağı açıktır" denildi. Başvuruda, İstanbul 6 No'lu DGM'de yargılanarak mahkum olan sanıklar ile Sedat Bucak'ın özel koruma, şoför, resmi koruma, arkadaşlık ve dostluk gibi sıkı ve uzun süreli ilişkiler içerisinde olduğuna dikkat çekilerek, "Özellikle 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ölen ve ölümleri nedeniyle haklarında dava açılmayan kişiler ile ilişkisinin sıradan bir dostluk ve arkadaşlık ilişkisine benzemediği tüm dosya ve İstanbul 6 No'lu DGM'nin karar gerekçesinden açıktır" ifadelerine yer verildi. 2 sayfadan oluşan temyiz başvurusunda sanık Sedat Edip Bucak'ın teşekkül ile irtibat halinde olduğuna dair yeterli delil bulunduğundan, verilen beraat ve erteleme kararlarının bozulması istendi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Haziran 2003 tarihinde yapılan duruşmada, Bucak'ın, ''Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçundan beraatine, hakkındaki ''vahim nitelikli silah bulundurmak'' ve ''gıyabi tutuklama kararıyla aranan Abdullah Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak'' suçlamalarına ilişkin davanın ise ''4616 Sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'' kapsamında kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar vermişti.