BIST 9.885
DOLAR 35,08
EURO 36,64
ALTIN 2.956,84
HABER /  GÜNCEL

Bu zulmü elimizle düzeltmeyi arzu ederdik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı saldırılar karşısında, “Bu zulmü el...

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı saldırılar karşısında, “Bu zulmü elimizle düzeltmeyi arzu ederdik. Öyle bir güce öyle bir muktedir duruma sahip olmayı arzu ederdik, ama şu anda o imkana sahip değiliz” dedi.
AK Parti Karabük İl Başkanlığı tarafından Çebioğlu Gold Recidance’de düzenlenen iftar yemeğine katılan Şahin, Ramazan ayının disiplin, huzur, yardımlaşma dersi verdiğini ve işlenen suç oranlarının Ramazan ayında büyük ölçüde düştüğünü anlattı.

"BU ZULMÜ ELİMİZLE DÜZELTMEYİ ARZU EDERDİK"
Türkiye’de insanların huzur içinde oruçlarını tutuğunu ancak Ortadoğu’da Müslümanların büyük bir zulüm altında Ramazanlarını geçirmek zorunda bırakıldığını kaydeden Şahin, "Gazze’de son birkaç gündür 300’den fazla Müslüman hayatını kaybetti. Peygamber efendimiz buyuruyor ki, ’bir kötülük gördüğünüze onu önce elinizle düzeltmeye çalışın, elinizle düzeltmeye gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltin, ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğzedin bu da imanın en büyük derecesidir.’ Şimdi bu zulmü elimizle düzeltmeyi arzu ederdik. Öyle bir güce öyle bir muktedir duruma sahip olmayı arzu ederdik ama şu anda o imkana sahip değiliz. Ama hiç olmazsa buradaki zulme dünya insanlığının dikkatini çekmek için dilimizi kullanabilmeliyiz" dedi.

"BİZ DEMOKRASİ ZENGİNİ OLMAYI PETROL ZENGİNİ OLMAYA TERCİH EDERİZ"
"Bunu Türkiye kullanıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı ile bunu kullanıyor" diyen Şahin şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletleri göreve davet eden, oradaki zulme dünya insanlığının dikkatini çeken çalışmaları ve çabaları gösteriyoruz yetersiz bile olsa. Ve memnuniyetle görüyorum ki ülkemize insanlarımız bu zulüm karşısında sesiz kalmadı. Türkiye’nin her yerinde yürüyüşler yapıyorlar. İsrail’in Türkiye’deki büyükelçilik ve konsolosluklarına yürüyüşler yaparak tepkilerini ortaya koyuyorlar. Koyabiliyorlar. Suudi Arabistan’da halk bir eylem içerisinde bulunabiliyor mu? Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunabiliyor mu? Diğer körfez ülkelerinde böyle bir şey var mı? Duymadık, olsaydı basına yansırdı. Oradaki insanlar Müslümanlar tepkilerini dile getirmek isteseler bile korkularından bunu yapamıyorlar çünkü oralarda diktatörler iş başında. Türkiye bunu yapıyor çünkü demokratik bir ülke. Özgür bir ülke. Vatandaşlarımız tepkileri yasalar çerçevesinde özgürce dile getirebiliyorlar.”
Bir yazarın "demokrasi zengini mi olmak istersiniz yoksa petrol zengini mi olmak istersiniz" diye sorduğundan bahseden Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz demokrasi zengini olmayı petrol zengini olmaya tercih ederiz. Ancak hem petrol hem de demokrasi zengini çok daha iyidir kuşkusuz. Ama demokrasiden yoksun petrol zengini olmanın insanları tepkisiz kıldığını görünce duyarlılığı insanların yaşadığı, geliştiği ülkede yaşamak herhalde çok daha faziletli çok daha aranılan bir durumdur diye değerlendiriyorum."

“REFERANDUMDA ‘HAYIR’ VERECEKSİNİZ DİYENLER, ŞİMDİ TIPIŞ TIPIŞ OY VERMEYE GİDİN DİYORLAR”
Cumhurbaşkanını halk seçsin diye 2007 yılında bir anayasa değişikliği yaptıklarını anlatan Mehmet Ali Şahin şunları söyledi:
“Anayasa değişikliğini yaptık Cumhurbaşkanını halk seçsin diye, muhalefet buna karşı çıktı. Dediler ki, Cumhurbaşkanını halkın seçmesini biz doğru bulmuyoruz. Halkın bu konuda isabetli karar vereceği kanaatinde değiliz, karşı çıktılar. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu anayasa değişikliğini veto etti. Dedi ki, Türkiye, Türk halkı Cumhurbaşkanı seçemez gerekçesiyle iade etti. Parlamentoda tekrar görüştük ve ikinci kez veto etme hakkı olmadığı için referanduma gitme durumunda kaldık. Biz parlamentoda muhalefete rağmen bu anayasa değişikliğini gerçekleştirdik. Şimdi referandumda da ‘Hayır’ vereceksiniz diyenler, şimdi tıpış tıpış oy vermeye gidin diyorlar. Aslında onların tıpış tıpış gitmelerini sağlayan halkımızdır”

“İKTİDAR İLE FREKANSLARI TUTMAYAN CUMHURBAŞKANI TÜRKİYE’NİN GELİŞMESİ ÖNÜNDE ENGELDİR”
Ahmet Necdet Sezer’in muhalefet Cumhurbaşkanı gibi hareket ettiğini de belirten Şahin, “ Kararnamelerimizi defalarca geri gönderdi. Biz AK Parti olarak en önemli reformlarımızı, Türkiye’de vesayet rejimini de gerileten, gerçekten demokrasiye geçiş ile ilgili adımlarımızı Abdullah Gül’ün Cummhurbaşkanlığı döneminde yapabildik. Kendisi ile uyum içerisinde çalıştık ve çünkü frekanslarımz tutuyordu. İktidar ile frekansları tutmayan Cumhurbaşkanı Türkiye’nin gelişmesi önünde engeldir. O bakımdan Türkiye’nin istikararı için AK Parti iktidarı ile uyumlu çalışacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Kazanacağı kanaatinde değilim ama İhsanoğlu Cumhurbaşkanı olursa, genel sekreteri CHP’den olacak, genel sekreter yardımcısı MHP’den olacak. Çünkü iktidardan gelen her türlü kararnameyi, tasarıyı engellemek için. Orada muhalefet oluşturmaya çalışıyorlar. Şu sorular sorulabilir, kim genel başkan kim başbakan olacak. Bunları Cumhurbaşkanı seçtikten sonra görüşürüz kararı veririz. En isabetli şekilde kararımızı veririz, yolumuza size hizmet aşkıyla devam ederiz” dedi.

"ONUN GERÇEK DÜŞÜNCESİ ODUR"
Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bir televizyon programında sarf ettiği cümleleri hatırlatılan Şahin, “Bir haber televizyonunda sorulara cevap verirken bu konuda ‘Biz İsrail Filistin ihtilafından tarafsız olmalıyız’ dedi. ’Taraf olmamalıyız’ dedi. Bu cümle başına bela oldu. Daha sonra açıklamalar yaptı ama o arşivde kayıtlarda aynı şekilde mevcudiyetini muhafaza ediyor. O cümleyi söyledikten daha sonra yapmış olduğu açıklamaların hiçbir kıymeti yok. Bizim kafamızda ve gönüllerimizi o ihtilafta biz tarafsız olmalıyız cümlesi kafalarda yer alıyor. Onun gerçek düşüncesi odur. Kamuoyu tepkisi sonrası Filistin yanında olmalıyız demesi kıymet ifade etmiyor” ifadesinde bulundu.
İsrail’in Türkiye ile diplomatik seviyeyi aşağıya düşürme kararı aldığı yöndeki bir soruya ise Şahin şu şekilde cevapladı:
“Bizim İsrail’le diplomatik seviyemiz çok aşağılardadır. O bakımında İsrail’in düşürmesi bizim açımızdan bir anlam ifade etmiyor. Bu zulüm karşısında bizim böyle ülkeyle ilişkilerimizi devam ettirmemiz insanlık ayıbı olurdu.”

"İNADINA RECEP TAYYİP ERDOĞAN"
AK Parti İl Başkanı Timuçin Saylar ise, “İsrail’in zulmünden dolayı tek cümle söylüyorum; zalimler için yaşasın cehennem. Dünya susuyor, İslam dünyası susuyor, BM susuyor, Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor. İnadına Recep Tayyip Erdoğan. Kahrolsun İsrail, cehennemin dibine kadar yolları var” diye konuştu.
(İHA)