BIST 9.791
DOLAR 35,15
EURO 36,52
ALTIN 2.945,12
HABER /  MEDYA

Bu yazı Başbakanı çok kızdıracak!

Taraf Gazetesi yazarı Emre Uslu bugün Erdoğan fanatikleri başlıklı bir yazı yazdı. Erdoğan'a duyulan sevgiyi Erdoğanizm olarak adlandırdı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan'a bir grubun duyduğu sevginin sosyologlar tarafından incelenmesi gerektiğini yazan Uslu, bu grubun bir yönüyle MHP fanatizmine benzediğini belirtti. 

ERDOĞANİZM

Türkiye’de siyaset bilimciler ve sosyologların incelemesi gereken yeni bir siyasi kült doğdu. Bu kültün ideolojisi “Erdoğanizm” olarak tanımlanabilir. Bu ideoloji ile birlikte “Erdoğan fanatikleri” oluştu.

ERDOĞAN'I SON KURTARICI OLARAK GÖRÜYORLAR 

Erdoğan fanatikleri çoğunlukla genç AKP’lilerden oluşan, dünya ve ulusal gerçeklikten kendini soyutlamış, tek gerçeğin Erdoğan olduğuna iman etmiş bir kitle. Bu kitle, Erdoğan’ı neredeyse yanlış yapmaz bir otorite, hatta Allah’ın Müslümanlara gönderdiği son kurtarıcı olarak görüyor.

Bir yönüyle MHP fanatizmine, bir yönüyle Doğu Perinçek’e yakın TGB yapılanmasına benzeyen bu kült grup için Erdoğan olmaza olmazdır.


BİLGİ NOTU:
HASAN SABBAH KİMDİR?

Hasan Sabbah, Büyük Selçuklu Devleti zamanında yaşamış olan, Haşhaşileri kuran ve ölene kadar liderliğini yapan kişidir.

Oysa Hasan Sabbah öğrenimini doğduğu kent olan Kum'da ve daha sonra Rey'de yapmıştır.Bundan sonra kesin olarak bilinen ise Hasan Sabbah'ın yoğun dini çalışmalarından sonra örgütlenmeye başladığı ve Alamut kalesini ele geçirip burada üslenmesidir. Söz konusu kalede 2 bin müridinin yaşadığı söylenmektedir.

HAŞHAŞ İLE MEŞHUR

Dönemin ileri gelenlerine yönelik suikastleri işletmek için fedailerine haşhaş vererek (bu daha çok muhalifleri tarafından uydurulduğu söylense de) onların zihinlerini kontrol ettiği bilinmektedir. Bu yüzden örgütün adı Haşhaşiler olarak anılagelmiştir.

1124 yılında ölen Hasan Sabbah öldüğünde arkasında güçlü bir silahlı örgüt ve sadece İran'da değil tüm Mezopotamya'da korkulur bir askeri ve siyasal güç bırakmıştır. Tarikat Moğol istilası yıllarına kadar ayakta kalmıştır.


KENDİLERİNİ İTKATTA İSLAMCI, YAŞANTIDA SEKÜLER OLARAK TANIMLIYORLAR 

Her ne kadar kendilerini İslamcı olarak tanımlasalar da, konu dinî vecibelerin yerine getirilmesine gelince, son derece seküler bir yaşam tarzına sahip bir kitle bu. Zaten kendileri de “itikatta İslamcı, yaşantıda seküler” olarak tanımlıyorlar kimliklerini. Dinî vecibelerini yerine getirmeyen ama dünyaya son derece İslamcı argümanlarla bakan bir kitle bu.

Gazze sözkonusu olduğunda son derece İslamcı refleksler gösteren bu kitlenin, Erdoğan’ın dinin gerekleriyle çelişen tutumları veya AKP’nin yolsuzlukları sözkonusu olduğunda, seküler savunmalar geliştirdikleri görülür. Örneğin “yolsuzluk” hatırlatması yapıldığında “biliyorsan savcıya git” cevabını alırsınız.

GEZİ HEDEFİNİN ERDOĞAN OLDUĞUNA İNANIYORLAR 

Oysa İslamcı refleks ve İslami ahlak yolsuzluk yapanın, yalan söyleyenin, cezasının savcılarda değil, öbür dünyada verileceğini söyler. Ancak Erdoğan fanatikleri bu noktada öbür dünyayı hatırlamayı ve hatırlatmayı gündemlerinden ve söylemlerinden çıkarmıştır.

Erdoğan fanatikleri Erdoğan’dan başka tüm aktör ve faktörleri dışlayan bir düzlemde yaşar. O’nun dışında bir gerçeklik kabul etmediklerinden, yeryüzünde gelişen ve Türkiye’yi bir şekliyle ilgilendiren tüm olayların Erdoğan’la ilgili olduğuna inanırlar.

Bu inanç nedeniyle Gezi olaylarının hedefinin Erdoğan olduğuna inanırlar. ABD’den yapılan açıklamaların hedefinde de Erdoğan vardır. “Yedirtmeyiz” refleksi işte bu kurgusal gerçekliğe oturur.

DÜNE KADAR KÜFREDENLER ERDOĞAN YALAKASINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA 

İçinde yaşadıkları kurgusal gerçeklik nedeniyle, dışarıdan bakana son derece saçma gelen “Erdoğan’ı telekinezi yöntemiyle öldürecekler” argümanı, Erdoğan fanatikleri için son derece makul görünür. Yine düne kadar Erdoğan’a küfredenlerin Erdoğan yalakasına dönüşmüş olması onlara göre bir tür “mesiyanik mucize”dir. “Küfredenler hidayete ermiş, gerçeği gördüklerinden dolayı dönmüşlerdir.”

Erdoğan fanatikleri kutsal gerçeklik olarak Erdoğan’ı gördüklerinden, ona yöneltilen her türlü eleştiriyi de gerçekle ilgisi olmayan, arka planında Erdoğan’a karşı kurulmuş komplonun olduğu bir oyunun parçası olarak görür.

SÖZÜ MUTLAKA DİNLENMESİ GEREKEN SÜPER GÜÇ ERDOĞAN

Onlara göre halk Erdoğan’a minnettar olmak zorundadır. Zira Erdoğan gelmeden önce Türkiye yerlerde sürünen bir ülke iken, Erdoğan geldikten sonra Türkiye sözü mutlaka dinlenmesi gereken bir süper güç, Erdoğan da bir dünya lideri olmuştur.

Bu iman nedeniyledir ki Erdoğan’ın imajına zarar verecek her gelişme, bu kesimleri aşırı derecede rahatsız ediyor. Bu gelişmeleri haber yapan herkesi de linç etmeye çalışıyorlar.

Erdoğan fanatikleri “şimdiki zamanda” değil, berbat bir “dün” ile “muhteşem” bir gelecek arasında bir dünyada yaşıyor. Onlara göre “dün” (Erdoğan öncesi Türkiye) çok berbat bir zamanı ifade ederken, “yarın” muhteşem bir umudu ifade eder.

ERDOĞAN DOKUNULAMAZ, SORGULANAMAZ BİR LİDERDİR 

Erdoğan hepimizi o muhteşem umuda taşıyacak dokunulmaz/ sorgulanamaz bir liderdir. Bu nedenle çoğu kişi için bir anlam ifade etmeyen 2023, hatta 2071 vizyonu, Erdoğan fanatikleri için çok anlamlı bir umuda işaret ediyor. Bu çevrelerde, Suriye’deki rezalet, Mısır’daki felaket gündeme getirildiğinde hep “yarın”ın çok daha iyi olacağından söz edilir fakat “bugün” hiç konuşulmaz.

HASAN SABBAH'IN MÜRİTLERİ GİBİLER 

Kıblesi Erdoğan, mabedi twitter olan Erdoğan fanatikleri, son tahlilde, yaratılmış algıların pırıltısını, olguların gerçekliğine tercih eden bir kitleye tekabül ediyor. Bu hâliyle daha çok, Hasan Sabbah’ın müritlerini andırıyor...