Sadece 1.5 ay kalmıştı. Minik kızına kavuşacak, eşi ve anası ile hasret gidecekti. Şimdi annesi torununa sarılıp ağıtlar yakıyor.
Abone ol Diyarbakır'dan gelen kara haberle iki ailenin evinde yürekler alev alev yanıyor. Çatışmada ölen er İsmail Uygun, geride 1.5 yaşındaki kızı Beyza'yı bırakıp gitti.Acı haberin ulaştığı şehit evinde yürekler dağlandı. Şehidin annesi Sultan Uygun, ''Kuzum, ciğerim. Gazetecileri kapıya mı getirecektin? Ciğerimi yaktınız'' dedi.
Kısa dönem askerlik yapan er İsmail Uygun'un terhisine sadece 1.5 ay kalmıştı. Oğlunun yolunu gözlerken şehit olduğu haberini alan acılı annesi, torunu Beyza'ya sarılıp gözyaşları döktü.
Acılı anne, ''Şunun babası şehit olur mu? Babasına nasıl kıydınız?'' diye ağıt yaktı.
Şehidin evinin bulunduğu sokağın girişine Türk bayrağı asılırken, baba Mürsel Uygun da perişandı. Oğlu ile son olarak 3 gün önce telefonda konuştuğunu belirterek, ''Oğlumun şehit haberini dün gece aldık. 3 ay önce izinli geldiğinde görüşmüştük. Son olarak da 3 gün önce telefonla konuşmuştum. İyi olduğunu söylemişti'' diye konuştu.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun olan İsmail Uygun'un 2.5 yıl önce Ayşe Uygun'la evlendiği, kısa dönem olarak yaptığı askerlik görevinden 1.5 ay sonra terhis olacağı öğrenildi.
Şehit er İsmail Uygun, ikindi namazının ardından düzenlenecek törenle toprağa verilecek.
BİTLİS'DE DE ACI VAR
Diyarbakır'daki çatışmada şehit düşen Jandarma Komando Er Fevzi Güngör'ün Bitlis'in Güroymak ilçesindeki evinde yas var.
Şehit Güngör'ün ölüm haberini alan babası Ekrem Güngör, sinir krizi geçirdi. Evin önünde bekleyen sağlık ekipleri, Ekrem Güngör'e müdahale etti.
Şehit askerin evine giden Tatvan 6. Mekanize Tugay Komutan Yardımcısı Albay Kemal Yeni, aileyi teselli etti.
Er Fevzi Güngör'ün ölüm haberini alan diğer yakınlarını da şehidin evinde toplandı.
GİDİP DE DÖNMEMEK VAR
Ağrı'da dün şehit düşen Şehit Binbaşı Süleyman Can'ın eşi Meltem Can evde sağlık ekiplerinin kontrolünde tutuluyor. Taziyeye gelen komşusu Gülşen İven binbaşıyla olan diyaloğunu gözyaşlarıyla anlattı:
''En son kendisiyle Ramazan bayramında Ankara'ya geldiğinde görüşmüştük. Benden helallik istedi. Kendisine öyle şey olurmu diye yanıt verdim. Bir daha geri dönmeyebilirim. Gidipte dönmemek var dedi. Kolunun ağrıdığını söylemişti. Ona böyle şeyler söyleme dedim. Çok temiz, pırlanta gibi bir insandı. Çevresinde çok sevilirdi. Arkadaşlarından haberi öğrenince çok üzüldük.''
Yenimahalle'deki evlerinden annesiyle birlikte babasının cenazesini karşılamak üzere ayrılan Onur Can, kameralar aracılığıyla ülkeyi bölmek isteyenlere seslendi. Oğul Can şunları söyledi: ''(Babasını kesdederek) Bir Süleyman ölür, bin Süleyman doğar; bizi kimse bölemez."