BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.958,90
HABER /  GÜNCEL

Bu yargı paketi tabu yıkacak!

Hükümet, 4'üncü Yargı Paketi'nde düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki üç engeli kaldırmak için yeni düzenlemeler yapacak

Abone ol

Üçüncü Yargı Paketi ile savunma hakkını güçlendiren, tutuklamaya somut kriter şartı getiren, özgürlük hakimi uygulaması başlatan Hükümet, hazırlıkları süren 4'üncü Yargı Paketi'nde bu kez "özgürlük açılımı" yapacak.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılacak ve görüşünü açıklayanların "terör örgütü üyesi" diye cezaevine atılmasının önüne geçilecek. Ekim ayında Meclis'e sunulması ve yeni yasama döneminde yasalaştırılması beklenen pakette, AİHM'e açılan davalar ve verilen ihlal kararları sıralamasında her zaman ilk üçte yer alan Türkiye'nin kara listeden çıkartılmasına yönelik düzenlemeler de içeriyor. Pakette, düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili 3 önemli düzenleme yer alıyor.

İşte paketin detayları:

* BÜŞRA ERSANLI MODELİ: Şiddete bulaşmayan ve açıkça teşvik etmeyen, hakkında somut kanıt bulunmayan kimse için soruşturma açılamayacak. Yasa çıktığında, KCK davası kapsamında tutuklanan ve 3. Yargı Paketi'nin ardından serbest bırakılan Prof. Dr. Büşra Ersanlı örneğinde olduğu gibi "Siyaset Akademisi'nde ders verdi. Örgütle bağlantılı" gerekçesiyle soruşturma açılması, tutuklanması mümkün olamayacak. Yeni düzenlemede Ersanlı'nın verdiği dersin içeriğine bakılacak. Şiddet içermeyen bir konuşma yapmışsa işlem yapılmayacak.

* HİTAP VE KİŞİYİ ÖVME: "Sayın Öcalan" tartışmalarına da düzenlemeyle son verilecek. "Sayın Öcalan" diyen herkes hakkında soruşturma açılmayacak. Hitap için kullanıldıysa işlem yapılmayacakk. "Sayın Öcalan bizim önderimizdir. Onun silahlı mücadelesini destekliyoruz" gibi suçluyu övme varsa konu yargıya taşınacak.

* PROPAGANDAYA ÖZGÜRLÜK: "Örgütün veya amacının propagandasını yapma" suçu yeniden tanımlanacak. Örgütle bağlantısı olmayan bir kişinin örgütle aynı yöndeki söylemleri düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek ve suç sayılmayacak. AK Parti'nin hukukçu bir kurmayı, "İzmir'de bir üniversitede çalışan profesör 'Kürtçe anadilde eğitim hakkı verilsin' diyor. Bu, PKK'nın amacı ile aynı" diye hakkında soruşturma açılıyor. Oysa adamın PKK ile bir ilgisi yok. Sadece kendi görüşünü açıklamış. Bunların ayırt edilmesi gerekiyor" dedi.