Radikal Gazetesi, birbirinden garip bu davalar içinden en ilginçlerini derledi. 'Vay be' diyeceksiniz.
Abone ol Birçok davada trajikomik kararlar çıkarken, bazı davalarda da mahkemeler demokrasiye ve kamu vicdanına aykırı kararlar vermek zorunda kalıyor. Demokratik hakkını kullanmak isteyen vatandaşlar kimi zaman işgüzar bir savcı, polis ya da idareci yüzünden sonunda beraat etse bile mahkemelerde sürünüyor, mesleğinden oluyor. İşte düşündürücü kararlar ve olaylar:
Beraata rağmen meslekten men
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Diyarbakır Şubesi'nin kongresinde sahneye çıkan sendikanın müzik grubu üyesi beş öğretmen hakkında 'Kürtçe şarkı söyleyerek PKK örgütünün propagandasını yapmak suretiyle yardım yataklık etmek' iddiasıyla Diyarbakır DGM'de dava açıldı. Öğretmenler beraat etti, ancak idari soruşturma sonunda mesleklerinden atıldı. DGM'nin beraat kararı tutuklama isteyen savcının temyize başvurması
nedeniyle Yargıtay'da nihai karar verilmesini bekliyor.
İHD etkinliğine giden liseliler DGM'lik
Gaziantep'te bir grup lise öğrencisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Gaziantep Şubesi'nin ocak ayında düzenlediği savaş karşıtı açıklamaya katıldıkları için, Emniyet'in okul yönetimlerine gönderiği yazılar üzerine 'yasadışı örgütlerin eylemlerine katılmak' ve 'bölücü faaliyetlerde bulunmak' suçlamalarıyla okullarından atıldı. Öğrenciler hakkında Adana DGM'de açılan dava sürüyor.
İzinli avcılara terörist muamelesi
27 Ekim 2002'de Tuncel'de Baldan Köyü civarında askeri makamlardan izin alarak avlanmaya çıkan Adil, Cemal ve Gürkan Diribaş ile İsmail Can ve Ayhan Özel'e yönelik askeri operasyon yapıldı. Askerlerin 'terörist grup' kuşkusuyla ateş açtıkları avcılardan İsmail Can ağır yaralandı. Yaralı avcı, askeri bir helikopterle hastaneye kaldırılırken diğer arkadaşları hakkında 'silahlı örgüt üyesi oldukları' iddiasıyla çıkarıldıkları mahkemede tek bir delil ve ifade olmadan tutuklama kararı verildi. İtiraz üzerine serbest kalan avcılar için Malatya DGM takipsizlik kararı verirken, mağdurlar operasyon düzenleyen birliğe karşı 'adam öldürmeye teşebbüs' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Ancak valilik meşru müdafaa gerekçesiyle soruşturma izni vermedi. Avcılar, Malatya İdare Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun sonucunu bekliyor.
Öğrenciyi kurtarmak suç
Ankara Başsavcılığı, YÖK'ü protesto gösterisinde yakalanarak sokulduğu banka deposunda dövülen Veli Kaya'yı kurtarmak ve olası kötü sonuçları engellemek için müdahale edilmesini bile suç saydı. Biri avukat iki kişi hakkında 4.5 yıla kadar hapis cezası istedi.
Avukata eleştiri soruşturması
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Selahattin Demirtaş hakkında, Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmemesi üzerine söylediği sözler nedeniyle soruşturma açıldı. Dernek tarafından düzenlenen basın toplantısında, "Dünyanın en büyük ordularından birine sahip bir devletin yanı başındaki bir adaya hava muhalefeti nedeniyle gidemediklerini söyleyenler devlete hakaret ediyor" diyen Demirtaş, TCK'nın 169. maddesi uyarınca 'Yasadışı örgüte yardım yataklık ettiği' iddiasıyla suçlanıyor. Soruşturma sürüyor.
Kürtçe ay ismi olmaz!
Bastırdıkları 2002 yılı takvimlerinde ay isimlerinin Türkçe ve
İngilizce'nin yanı sıra Kürtçe de yazılması nedeniyle HADEP Hakkâri il örgütünün yöneticileri 'Terör örgütüne propaganda yoluyla yardım yataklık yapmak' iddiasıyla suçlandı. Takvimin sayfalarında kullanılan sözler arasında Yargıtay'ın eski başkanı Sami Selçuk'un sözleri de bulunuyordu. Soruşturma, takipsizlikle sonuçlandı.
'Edebiyatçı' çocuklar sorgulandı
Diyarbakır'da İnsan Hakları Haftası'yla ilgili resim ve komposizyon yarışmasına katılan 20 çocuk ile 40 resim ve edebiyat öğretmeni hakkında Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma başlattı. 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri nedeniyle İHD tarafından düzenlenen yarışmaya katılan 150 çocuktan dereceye giren 20'sinin ifadesi alındı. Resim ve edebiyat öğretmenlerine "Aynı konuda valiliğin düzenlediği resim ve komposizyon yarışmasına katılmaları için öğrencileri neden teşvik etmediz?" denildi.
Öğrencilere çanak anten cezası
Niğde Üniversitesi'nde öğrenim gören 26 öğrenci hakkında, 'Medya TV izledikleri, Kürtçe müzik dinledikleri, Yedinci Gündem gazetesi okudukları, HADEP'lilerle görüştükleri ve Eğitim Sen'in basın açıklamasına katıldıkları" gerekçesiyle soruşturma açıldı. YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ne aykırı hareket ettikleri öne sürülen öğrencilerden 20'sine uzaklaştırma cezası verildi. Evlerinde yapılan aramalarda çanak anten ve Kürtçe kaset bulunduran üç öğrenci hakkında da PKK'ya yardım yataklık etmekten dava açıldı.
Yerel basına özel uygulama!
Ulusal basında çıkan bir haberi, Siirt'te yayımlanan Mücadele gazetesine taşıyan Cumhur Kılıçoğlu hakkına 159. madde uyarınca dava açıldı. Kılıççcıoğlu, yılbaşı öncesinde bir şirket tarafından İstanbul Adliyesi'nde görevli hâkim ve savcılara gönderilen ancak kabul edilmeyen hediyelerle ilgili eski İstanbul DGM hâkimlerinden Sedat Karagül'ün ulusal gazetelerde çıkan, "Hediye kabul eden hâkim iş de halleder" şeklindeki demecini kendi gazetesinde yayımladığı için 'Adliyenin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekle' suçlanıyor. Kılıççıoğlu'nun alıntı yaptığı gazetelere soruşturma açılmadı.
İki klasik: Manisa ve Yeter
Manisa'da 1995 yılı sonunda, örgüt üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına aldıkları çoğunluğu liseli 16 gence işkence yaptıkları gerekçesiyle yargılanan 10 polisin yargılandığı dava zamanaşımı sınırından döndü. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve polislere beraat kararı verilen dava Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce bozulmuştu. Tekrar görüşülen davada yerel mahkeme, ikinci beraat kararı vermişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozduğu davada 10 polis memuru, 1 yıl ile 5 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmış, bu karar da 'son savunma hakkı verilmediği' gerekçesiyle Yargıtay'da bozulmuştu. Dördüncü kez yapılan son yargılamada, dava yedi yıl süren zamanaşımı sınırında iken karar bağlandı. 10 polis hakkında 60 ile 130 ay arasında değişen hapis cezası verildi.
Gözaltında öldürülen sendikacı Süleyman Yeter'in de aralarında bulunduğu 15 kişiye işkence yapılmasıyla ilgili davada yargılanan dokuz polisten dördü hakkında hapis cezası verildi. Beş polisin beraat ettiği davada mahkeme heyeti, sanıklara verdiği 11 ay 20 gün hapis ve 2 ay 27 gün memuriyetten men cezasını, 'bir daha suç işlemeyecekleri' kaanatiyle erteledi.
Ancak cezaları ertelenen polis memurlarının, daha önce de aynı mahkemede görülen iki ayrı işkence davasından yine aynı gerekçeyle verilen ceza ertelemesi kararlarıyla kurtulduğu ortaya çıktı.
TOP 10
Ağzın açık, slogan atıyordun!
Hakkâri'deki nevruz kutlamaları sırasında polisin çektiği fotoğraflarda ağızları açık olarak görünen 13 kişi hakkında, ses kaydı olmamasına karşın yasadışı slogan attıkları kuşkusuyla TCK'nın 169. maddesi uyarınca
'PKK/KADEK'e yardım yataklık ettikleri' iddiasıyla tutkulama kararı çıkarıldı.
Senin imzan Kürtçü
Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü, vize sınavlarının tarihinin değişmesi için dilekçe veren öğrencilerinden birini, imzasının 'Kürtçülük' anlamına geldiği gerekçesiyle okuldan attı. 10 yıldır aynı imzayı kullandığını söyleyen Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü son sınıf öğrencisi Enis Alkan'ın yürütmenin durdurulması istemiyle Erzurum İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvuru da reddedildi.
Tuzluktan dökülen suç
İstanbul Zeytinburnu'nda bir kebapçıdaki tuzluklar polis tarafından Abdullah Öcalan'a benzetilince, suç unsuru olarak toplatıldı ve dükkân sahibi de söz konusu tuzluklar nedeniyle ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı. Karakolda ifadesi alınan işyeri sahibi serbest bırakılırken, delil olarak alınan 'aşçı usta' adlı tuzluklar polislerde kaldı.
Eylem yok ama suç var
F tipi cezaevleriyle ilgili basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alındıktan sonra DGM'ye çıkarılan ve iki ayrı savcı tarafından sorgulanan 32 öğrenci hakkında farklı kararlar verildi. Kalabalık olmaları nedeniyle iki gruba ayrılan ve iki ayrı savcı tarafından sorgulanan öğrencilerden 15'inin dosyası, suçun 2911 sayılı 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Sorgulamayı yapan diğer savcı ise 17 öğrencinin
'Yasadışı örgüte yardım ve yataklık yaptıkları'nı belirterek TCY'nin
169. maddesi uyarınca dava açtı. 2911'den yargılanan öğrenciler beraat ederken, 169'dan yargılananlar ise 3 yıl 9'ar ay hapis cezası aldı.
Mezar taşında yataklık suçu
Bir çatışmada öldürülen PKK'lı için sipariş üzerine yaptığı mezar taşında kabartma yıldız bulunması üzerine mezar taşını yapan usta yardım yataklık suçu işlediği iddiasıyla tutuklandı. Muş Cezaevi'nde 3 ay tutuklu kalan mezar taşı ustası Mustafa Korkmaz hakkında TCY'nin 169. maddesi uyarınca yargılandığı davada beraat etti.
Çocuğu ölen anne suçlu
Diyarbakır Dicle'ye bağlı Orak Köyü'nde 7 Temmuz 2001'da 8 yaşındaki Recep, 7 yaşındaki Leyla ve Mehmet Özer kardeşler yolda bulup oynadıkları el bombası patlayınca yaralandı. Özer ailesi, bombanın askeri bir araçtan düştüğünü belirterek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak savcılık takipsizlik kararı verdi. Savcılık anne Zülfiye Özer hakkında TCK'nin, 'dikkatsizlik ve tedbirsizlik' fiilini düzenleyen 459-2 maddesi gereğince 2.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Yargılama sürüyor.
Soru sordu, tutuklandı
Kilis Elbeyli'de, 'Ermeni Soykırımı' konferansında konuşmacıya soru soran Hülya Akpınar tutuklandı. Akpınar'ın da aralarında bulunduğu yedi öğretmene
'Protesto eder gibi salonu terk ederek huzur ve sükûnu bozmak' suçlamasıyla
üç yıl hapis istemiyle dava açıldı. Diğer yandan konferansa katılmayan memurlara ise idari soruşturma açıldı.
Cinayet hükmünde protesto!
Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nde ülkücüler tarafından öldürülen Kenan Mak için düzenlenen anma törenine katılan 30 öğrenci hakkında Bolu Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Dokuz öğrenci hakkında izinsiz gösteriden dava açıldı. Yargılama sonunda öğrencilerden üçüne 3 yıl, altısına 18 ay hapis cezası verildi. Mak'ı öldüren kişi ise sadece 4 yıl 2 ay cezayla kurtulmuştu.
Atatürk'e sarı-kırmızı-yeşil
10 Kasım 1999'da, Atatürk anıtına 'sarı-kırmızı-yeşil' renklerin hâkim olduğu çelenk bırakan Mardin Şoförler Odası yöneticilerine PKK'ya yardım ve yataklık etmek ile terör örgütünün propogandasını yapmak suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar beraat etti.
Yapılamayan gösteriye ceza
Ankara'da 31 Temmuz 2000'de F tipi cezaevleriyle ilgili Kızılay'da basın açıklaması yapamadan polis tarafından gözaltına alınan 24 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklardan 20'sine izinsiz toplantı yapmaktan 15'er ay hapis cezası verildi. 17'sinin cezası ertelendi.