BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Bu tarikat kanlı mı meşru mu?

Da Vinci Şifresi ile gündeme geldi İspanya merkezli Opus Dei Tarikatı. Kimilerine göre örgütün eli kanlı. Yıllar önce Türkiye'ye de bir gazeteci aracılığıyla girmek istemişl

Abone ol

Opus Dei, Da Vinci Şifresi’ne göre cinayet işleyip, entrika çeviren bir Katolik tarikatı. Vatikan’a göre ise meşru bir dini enstitü.

İspanya merkezli Opus Dei’nin dünya çapındaki 80 bin üyesi arasında binlerce ruhban var. İddiaya göre ruhban sınıfından olmayan üyelerinden birisi de IMF’nin İspanyol Başkanı Rodrigo Rato. İşte bu tarikat 80’lerin sonunda Türkiye’de de örgütlenme girişiminde bulunuyor ve Madrid’de görevli bir Türk gazeteciyle temasa geçiyor... Kayıtlara göre Opus Dei, Türkiye’de örgütlenmiş değil. Ancak bir temsilcisini 1996’daki Habitat Zirvesi sırasında Vatikan delegasyonuyla Türkiye’ye gönderiyor. Bu kişi Papa’nın İspanyol sözcüsü Navarro-Valls.

Dönem 1980’lerin sonu. Bir Türk haber ajansının Madrid temsilciliğini yapan Türk gazeteciye Opus Dei’den telefon geliyor. Nazik bir şekilde çaya davet ediliyor.

İspanyol hükümeti nezdindeki resmi akreditasyon işlemlerini tamamlayıp yabancı basın kartını aldıktan sonra bu gazetecinin adı da Başbakanlık Telekomünikasyon Müdürlüğü’nün yayınladığı medya rehberinde yer alıyor. Ve daha bir ay geçmeden Opus Dei, Türk gazetecinin telefonunu çaldırıyor.

Çay daveti üzerine gazeteci, Madrid’in ünlü Serrano Caddesi üzerinde, alabildiğine yüksek duvarlarla çevrili lüks köşke gidiyor. Kapıda son derece güzel ve iyi giyimli iki kadın tarafından karşılandıktan sonra olağanüstü şık döşenmiş bir salona alınıyor. Az sonra düzgün ve temiz giyimli bir papaz salona giriyor.

Dörtlü bir sohbet başlıyor. Ev sahipleri son derece nazik. Çay ve pötibör ikram ediyorlar. Opus Dei’yi tanıyıp tanımadığını soruyorlar. Gazeteci, Opus Dei’yi basında çıkan haberlerden takip ettiğini ve bir miktar bilgi sahibi olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Opus Dei’nin faaliyetleri ve beş kıtada örgütlendiği ülkeler hakkında bilgi veriyor, baklayı da ağızlarından çıkarıyorlar: Türkiye’de örgütlenmek istiyoruz, bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz?

Gazeteci, bir Müslüman olarak yardım edemeyeceğini söylüyor, Türk makamları nezdinde resmi girişimde bulunmalarını salık veriyor. Bozuluyor ve konuğu yolcu ediyorlar. Uzun yıllar boyunca Türk gazeteciye yayınlarını gönderiyorlar.

İSPANYOL KANI

Opus Dei, Latince’de ‘Tanrı’nın işi’ anlamına geliyor ve tarikatın misyonu, ruhban sınıfından olmayan kişilerin toplum içinde ‘Tanrı’nın sözünü’ yaymakta dinamik bir rol üstlenmesini sağlamak. Üyelerinin beyinlerini yıkadığı ve karanlık finans işleri çevirdiği de ileri sürülüyor.

Dan Brown’un Da Vinci Şifresi’nde, İsa’nın soyunun bugün de devam ettiği gerçeğini örtbas etmek için, beyni yıkanmış bir müridine cinayet işletip komplo kuran tarikat olarak ortaya çıkması da kaynağını bu söylentilerden alıyor.

İspanya kökenli tarikat, General Franco döneminde çok etkin, ancak demokrasiye geçiş sürecinde kan kaybediyor. Sosyalistlerin 1996’da iktidarı sağcı Halk Partisi’ne devretmesi üzerine tekrar etkin olmaya başlayan Opus Dei üyelerinin, Başbakan Jose Maria Aznar hükümetlerinde etkin görevlere getirildikleri biliniyor. Tarikat üyesi olduğu iddia edilenlerden biri de Aznar’ın Maliye Bakanı ve şimdiki IMF Başkanı Rodrigo Rato.

VATİKAN’DAKİ AKTÖRLER

Opus Dei’nin çok etkin olduğu bir başka mevki ise Vatikan. Özellikle İkinci Jean Paul döneminde Katolik Kilisesi içindeki nüfuzu genişliyor. Papa, toplumlardaki laikleşmeye karşı onlarla birlikte cephe alıyor. Bazı kardinallerin sert muhalefetine rağmen, tarikat üyeleri Papa’nın yakın çevresinden uzaklaştırılamıyor.

Opus Dei’yi 1928 yılında kuran İspanyol papaz Josemaria Escriva de Balaguer’in Vatikan tarafından aziz ilan edilmesi de İkinci Jean Paul dönemine denk geliyor.

Tarikatın dünya çapındaki 80 üyesi arasında binlerce papaz, piskopos ve hatta geçen papa seçiminde oy kullanan iki de kardinal bulunuyor. Biri Perulu Juan Luis Cipriani, diğeri ise yine bir İspanyol; Vatikan’da konuşlu Kardinal Julian Herranz.

Opus Dei’ye sempatiyle bakan diğer bir kardinal de Milano Başpiskoposu Dionigi Tettamanzi. İkinci Jean Paul’ün ölümünden sonra adı papa adayları arasında geçiyor, çünkü Papa’nın ‘Halefim budur’ yönünde işaretler verdiği söyleniyor. Ancak tahminler tutmuyor ve Ratzinger seçiliyor.

Opus Dei’nin Vatikan’daki esas aktörü ise Papa’nın sözcüsü, İspanyol Dr. Joaquin Navarro-Valls. Doktor olmasına karşın medyaya girmiş. 1978-1985 arasında, Opus Dei’ye yakınlığıyla tanınan İspanyol ABC gazetesinin Doğu Akdeniz temsilciliğini de yapan Navarro-Valls’un devamlı oturduğu Roma’dan sık bir şekilde İstanbul’a seyahat ettiği biliniyor. Sonraki yıllarda Vatikan’a geçerek basın sözcülüğü yapan Navarro-Valls’un, Türkiye’ye giden her Vatikan resmi heyetinde yer alması dikkat çekiyor. 1996 yılındaki Habitat zirvesinde de Vatikan delegasyonunda bulunuyor.

Opus Dei sempatizanı Kardinal Tettamanzi papalık yarışından eleniyor, Vatikan’da iktidar 16’ncı Benedikt’e geçiyor ama, Navarro-Valls da hálá basın ofisinde oturuyor.

Haber: Ayşe Özek KARASU
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr