BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,66
ALTIN 2.961,00
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Bu tarihten sonra dershaneler yok!

Avcı, "1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacak" dedi.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacak. Ne olacak? Ya özel okula dönüşmüş olacak, ya açık liseye dönüşmüş olacak, ya okul öncesi eğitime dönüşmüş olacak veya farklı bir kurs türüne dönüşmüş olacak" dedi.

Bakan Avcı Eskişehir'de Ak Parti'li Odunpazarı Belediyesi tarafından yaptırılan Seramik Parkı'nın açılış törenine katıldı. Avcı tören sonrasında basın mensuplarının çeşitli sorularını yanıtladı.

Avcı "Dershanelerin kapatılması ile ilgili kesin bir tarih var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Dershanelerin dönüştürebilmeleri için hangi kuruma dönüşeceklerini kararlaştırılıp nihayetinde dönüşecekleri tarih 1 Eylül 2015. 1 Eylül 2015 tarihi itibarıyla mevcut dershaneler, yasada dershane tanımı kaldırıldığı için 1 Eylül 2015 tarihinden itibaren dershane adı altında faaliyet gösteren herhangi bir kurum olmayacak. Ne olacak? Ya özel okula dönüşmüş olacak, ya açık liseye dönüşmüş olacak, ya okul öncesi eğitime dönüşmüş olacak veya farklı bir kurs türüne dönüşmüş olacak. Ama bunlardan bir tanesine dönüşümünü 1 Eylül 2015 tarihine kadar netleştirmiş, 1 Eylül 2015 tarihinden sonra yeni yapısına kavuşmuş olacak. Yeni tabelasını asmış olacak. Şimdi bunların içerisinde açık lise tercihini yapanlar 4 yıllık bir süre almış olacaklar yani 1 eylül 2015 tarihi itibarıyla açık liseye dönüşmüş olan bir dershane açık lise olarak 2015-2016'da öğrenci aldıysa ki alacak 2015-2016 öğretim yılında, 2016-2017, 2017-2018, 2018-2019 dördüncü senenin sonunda yani 2019'un sonunda artık özel okula dönüşmüş olması gerekiyor. Yani 4 yıl açık lise olarak devam ettikten sonra artık özel okula dönüşmüş olmasını bekliyoruz. Bu arada ama bu 4 yıllık süre içerisinde açık lise uygulamasını performansını, performans değerlendirmesini yapıp bununla ilgili faklı bir düzenlemeye de gidebiliriz. Ama onu önce fiiliyatta, pratikte işleyişini net olarak görmemiz gerekiyor."

"100 BİN DEĞİL 39 BİN"

Milli Eğitim Bakanlığı'nda 100 bin okul yöneticisinin görevden alınacağı iddialarının asılsız olduğunu açıklayan Nabi Avcı, bununla ilgili çıkan haberleri şaşkınlıkla izlediğini söyledi. Okul müdürlere ve müdür yardımcıları ile ilgili uygulamada yasanın çok açık olduğunu anlatan bakan Avcı şunları kaydetti:

"Bir iki gündür farklı gazetelerde Milli Eğitim Bakanlığı'nda Pazartesi günü yani bugün itibarıyla 100 bin okul yöneticisini, müdür ve müdür yardımcısın görevden alınacağına dair ilgili haberleri ben de sizin gibi şaşkınlıkla okuyorum. Çünkü yasa çok açık. Bu yasa Resmi Gazetede yayınlandı, yayınlanmadan önce Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşüldü. Ve Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülürken bu konu defahatle izah edildi. Daha sonra meclis genel kurulunda görüşüldü. O zaman da defalarca biz bunun ne olduğunu anlattık. Sonunda yasallaştı,. Yasallaşma sürecinde de anlattık. Şimdi yasallaştı. Resmi Gazete'de yayınlandı. Yani artık spekülasyona yer bırakmayacak kadar açık bir metin var, bir yasa metni var. O yasa metninin açan ve okuyan her medya mensubu görecek ki orda 4 yıllını tamamlamış olan okul yöneticilerini bu ders yılının sonunda yani 2013-2014 ders yılı sonunda 4 yılını tamamlamış olanlara performans değerlendirmelerine göre görevlerini devam edeceği veya etmeyeceği konusunda Milli Eğitim bakanlığı karar verecek. 2014 Haziran'ından sonra yani okullar kapandıktan sonra. Pazartesi nereden çıktı onu anlayamadım. 100 bin kişiyi nereden buldular onu hiç anlayamadık. Çünkü yasa çok açık diyor ki 4 yılını doldurmuş olan yöneticiler bu durumda olan okul müdürü sayımız 16 bin. Müdür yardımcıları ile birlikte bu durumda olan bütün okul yöneticilerinin tamamı 39 bin. Ve bunların tamamının değişmesi gibi bir durum söz konusu değil. Dediğim gibi 4 yılını tamamlamış olanlara, bunların içerisinde 20-25 yıllık olanlar var. Bu yönetici arkadaşlarımızın başarılı olanları var başarısız olanları var. Biz objektif başarı kriterlerine göre 4 yıldan sonrasını tekrar değerlendireceğiz. Yasa bunu öngörüyor. Bu 4 yılı tamamlayan herkesin görevini bırakacak anlamına gelmiyor. Bunu da defalarca açıkladık. Şimdi buradan bir kere daha açıklayalım. Ancak biliyorum ki yarın Ankara'da başka bir arkadaşımız önümüzdeki Pazartesinden itibaren 100 bin kişinin görevi değişecekmiş gibi bir haberle karşımıza çıkabilir. Yok öyle bir şey. 100 bin kişi değiller zaten. Kaldı yasada da çok açık olarak söyleniyor."

"MÜFETTİŞLER ÇOCUK PSİKOLOJİSİNİ BİLEN İNSANLARDIR"

Bakan Nabi Avcı müfettişlerin gittikleri okul ve dershanelerde öğrencilere sorular sorduğu şeklinde iddiaların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Müfettişlerin çocuk ve sınıf psikolojisini iyi bildiklerini, görüşmeye yanlarında rehberlik öğretmenlerini de aldıklarını belirten Avcı şöyle konuştu:

"Şimdi sizler de şahit oluyorsunuzdur. Medyaya bunların büyük bir kısmı yansıyor. Bazı okullarda ve bazı özel okullarda ve bazı yurtlarda, öğrencilere bir takım siyasi propaganda malzemeleri dağıtıldığı, derslerde ve dershanelerdeki kurslarda kendilerine siyasi içerikli konuşmalar yapıldığı, yönlendirmeler yapıldığına dair Milli Eğitim Bakanlığı'na ihbarlar ve duyumlar geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı gerek Anayasanın gerek Milli Eğitim temel kanununun gerekse ortaöğretim kurumları kanununun kendisine görev olarak verdiği bu kurumları denetlemekle mükelleftir. Milli Eğitim Bakanlığı bu tür duyumlar geldiği zaman, ihbarlar geldiği zaman, haberler geldiği zaman, medyada bu konuyla ilgili haber yayınlandığı zaman Milli Eğitim Bakanlığı oraya müfettiş göndermek zorundadır. Niçin gönderir. Çocuklarımızı öncelikle korumak için. Bakın son zamanlarda hepimizin içini yakan genç ölümleri konuşuyoruz değil mi? Biz bir buçuk seneden beri özellikle ortaokul öğrencilerimizin ve lise öğrencilerimizin yasal ya da yasadışı sokak gösterilerine yönlendirilmemelerini, uzak tutulmalarını, politik faaliyetlere bulaştırılmamalarını, siyaset aracı yapılmamaları, sokak gösterilerinde kullanılmamaları için sürekli uyarılarda bulunuyoruz. Ben meclis genel kurulunda da yaptığım konuşmada bu konuya destek istedim. Çocuklarımızı riske atmayalım. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevidir müfettişlerimiz, maarif müfettişlerimiz yeni adlarıyla bu görevlerini yapmaktadırlar. Bundan sonra da yapacaklardır. Bazı basın yayın organlarında denetime giden müfettişlerin öğrencilere çok münasebetsiz sorular sorduğuna dair bir takım aslı olmayan haberler geldi. Bunlar doğru değildir. Müfettişlerimiz çok uzun yıllar çalıştıktan sonra müfettiş olan, birikimi olan, çocuk psikolojisini bilen, sınıf psikolojisini bilen insanlardır. Kendilerine yazılı olarak verilen sorular doğrultusunda ancak soruşturmalarını incelemelerini yaparlar ve bu soruları da incelemelerini de o okulda görevli olan rehber öğretmenleri yanına alarak mutlaka rehber öğretmeni yanına alarak çünkü çocuk psikolojisini bunu gerektirir. Rehber öğretmenlerle birlikte yaparlar. Doğru olanı budur. Müfettişlerimize yakıştırılan o münasebetsiz soruların hiçbiri müfettişlerimiz tarafından sorulmamıştır. Aklı başında hiçbir eğitimci zaten o tür sorular sormaz. Müfettişlerimiz hiç sormaz. Bu tür haberler özellikle müfettişlerimizi, kamu görevi yapan arkadaşlarımızı yıldırmak, bezdirmek, görevlerini yapamaz hale getirmek amacına yöneliktir. Bununla ilgili olarak önceden bir takım şeylerin hazırlandığını biliyoruz. Bazı okullarda önceden hazırlık yapılarak müfettişlerimize yönelik sözlü ve fiili bazı saldırılar olduğunu biliyoruz. O konularda müfettişlerimizle, milli eğitim müdürlüklerimizle bakanlık olarak biz de savcılıklara gerekli suç duyurusunda bulunuyoruz ve bulunmaya da devam edeceğiz. Hiç kimse müfettişlerimizle bu şekilde uğraşamaz."

Bakan Avcı "YGS sınav sonuçlarının kamuoyuna açıklanmaması konusunda tepkiler var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, "Onun ayrıntılarını öğreneyim daha rahat konuşuruz. Onun için o soruyu sanki duymamış gibi yapıyorum" dedi.