BIST 10.648
DOLAR 32,74
EURO 35,25
ALTIN 2.447,34
HABER /  DÜNYA

Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek

Başbakan Recep Erdoğan, "Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek, ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Buradan doğan barış güneşi inş...

Abone ol

Başbakan Recep Erdoğan, "Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek, ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Buradan doğan barış güneşi inşallah Kürt coğrafyamızı ısıtacak. Sizlerden ricam bu çözüm sürecine sımsıkı sahip çıkın" dedi.

Diyarbakır’dan doğan barış güneşinin Kürt coğrafyasını ısıtacağını söyledi.
Bir dizi inceleme toplu açılış törenlerine katılmak üzere Diyarbakır’da bulunan Başbakan Erdoğan, 86 projenin toplu açılış törenini yapmak üzere Bismil ilçesine geçti. Bismil Özgürlük Bulvarı’ndaki törende vatandaşa hitap eden Erdoğan, Bismil’in Türkiye ölçeğinde en büyük sulama yatırımı alan ilçelerden biri olduğunu belirtti. Batman Barajı’ndan bin dekar alanın sulandığını ifade eden Erdoğan; “Atatürk Barajı’ndan sonra bu Türkiye’nin en büyük sulama projesi olan Silvan Barajı’nı inşa ediyoruz. Bittiği andan itibaren 245 bin hektar alan sulanacak. 318 bin kişiye istihdam sağlanacak. Diyarbakır’ın, Bismil’in tarihi Silvan Barajı’yla değişecek” dedi.

“DİYARBAKIR’DA TARİHİ BİR GÜN YAŞADIK”
Dünkü Diyarbakır gezisini hatırlatan Erdoğan, orada tarihi bir gün yaşandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; “Dün Diyarbakır’daydık. Diyarbakır’da hem oradaki kardeşlerimizle hasret giderdik, hem de dün 740 milyon lira yatırım bedeli olan 17 ayrı hizmetin toplu açılışını yaptık. Bugün Bismil ve Ergani’de yapacağımız açılışları eklediğimizde toplamda Diyarbakır’da bu gelişimizde 880 milyon TL’lik yatırım kazandırdık. Diyarbakır’da sadece açılışlarla değil başka sürprizlerle tarihi bir gün yaşadık. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı (IKYB) Mesut Barzani, bu açılışlarda heyecanıma ortak oldu. Diyarbakır’da ayrıca bir vuslata, kavuşmaya, çok uzun süren bir hasretin son anına gelişe de hep birlikte şahit olduk. Değerli sanatçımız Şivan Perver’in, 37 yıl süren hasreti sona erdi. Yine çok değerli sanatçımız İbrahim Tatlıses’le bir güzel konser verdiler. 400 çifti hep birlikte evlendirdik. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bu adımı da attık. Artık sadece Türkiye içinde değil tüm bölgede yeni bir süreç, yeni bir iklim, yeni bir bahar atmosferi yaşanıyor. Türkiye hızla değişirken, bölgemiz de değişiyor. Türkiye güçlenirken bölge de güçleniyor. Bin yıllık aldığımız güzel ülkemize ve bölgemize kardeşlik egemen oluyor. Şunu unutmayın. Diyarbakır ne kadar güçlü, müreffeh, huzurlu olursa Erbil de, Süleymaniye de, Zaho da, Musul da, Kerkük, Bağdat, Şam ve Kamışlı da o kadar güçlü, müreffeh ve huzur olur.”

“NEVRUZDA BAŞLAYAN BAHAR İKLİMİNE KUVVETLİCE SAHİP ÇIKIN”
Diyarbakır’ı İslam coğrafyasının kutup yıldızı olarak tanımlayan Erdoğan şöyle konuştu; “Diyarbakır bölgenin, İslam coğrafyasının kutup yıldızlarından biridir. Diyarbakır enbiya kabirleri, makamları camileriyle sadece Türkiye’nin değil dünyanın yönünün döndüğü bir şehirdir. Diyarbakır çok önemlidir. Onun için huzuruna güçlü şekilde sahip çıkmalı ve kararlarını verirken Diyarbakır çok düşünmelidir. Diyarbakır barışa güçlü şekilde sahip çıkmalı. Nevruzda başlayan o bahar iklimine kuvvetlice sahip çıkmalı. Biz Diyarbakır’da, Bismil’de çok farklı bir hava gördük. Diyarbakır’da barışı gördük, huzuru gördük, artık yeter diyenleri gördük. Bismil de aynı şeyi söylüyor. Bu tablo yeter artık diyor. Diyarbakır’da annelerin, babaların yüreklerindeki güveni gördük, gururu gördük. Esnafın güldüğünü gördük, Türkiye’nin her tarafından tarihi mekanlara ziyaretçileri ağırladığını gördük. Sanayinin, ticaretin, istihdamın geliştiğini gördük. Çözüm süreci Diyarbakır’ı köklü bir şekilde değiştiriyor. İşte bugün burada aynı manzara, iklimi ve umudu görüyoruz. Bismil’de kardeşliğin güç kazandığını, umutların çoğaldığını görüyoruz. Bu sadece bir başlangıç. Çözüm süreci sadece bir yıl içerisinde bizi bu kadar değiştirdiyse, birkaç yıl içerisinde olacakları siz hayal edin. Bu süreç bir kartopu gibi ilerleyecek, ilerledikçe, büyüyecek, umutları çoğaltacak. Bu bölgenin talihi değişecek, Diyarbakır değiştikçe Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu değişecek, Irak, Suriye değişecek. Buradan doğan barış güneşi inşallah Kürt coğrafyamızı ısıtacak. Sizlerden ricam bu çözüm sürecine sımsıkı sahip çıkın. Huzura, barışa, bahara sahip çıkın.”

BİSMİL BELEDİYESİ’NE ELEŞTİRİ
Konuşmasında Bismil Belediyesi’ni de eleştiren Başbakan Erdoğan, Bismil halkının daha iyi hizmetleri hak ettiğini belirterek; “Yolda gelirken bir şey dikkatimi çekti. Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Ben belediye başkanlığından geldiğim için her zaman en çok temizliğe bakarım. İstanbul’u devraldığım zaman çöp dağlarıyla devraldım. İstanbul halkı buna layık değildir. Bu çöp dağlarından İstanbul’u kurtardık. Bismil’deki kardeşlerimin de temiz bir Bismil’e layık olduğuna inanıyorum. Yağmurlar geliyor, kar, kış, çamurda niçin bizim yavrularımız yoğrulsun. Öyleyse pislik, çöp çamur Bismillinin kaderi değil. Bu kaderi değiştirmek sizin elinizde. Bunun hep beraber değiştirmeliyiz. Daha temiz bir Bismil çok daha farklı bir Bismil için beraber çalışalım. Bunlar olmayacak şeyler değil ama ideolojinin deli gömleğini giyinirsek bu temiz Bismil’i bulamayız. Altyapısıyla, üstyapısıyla farklı bir Bismil’i bulamayız. Onun için el ele omuza omuza vereceğiz ve dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle nasıl yarışıyorsak, bir sessiz devrim gerçekleştirildi deniliyorsa, bu her yerde olmalı. Sadece İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de değil Diyarbakır’da da Bismil’de de olmalı. Bismilli kardeşim de her şeyiyle buna layık. Yavrularımız karda kışta yağmurda o bataklıkların içerisinde yüzmemeli, hastalıklarla boğuşmamalıyız” dedi.

“BİRİLERİ ÇÖZÜM SÜRECİNDEN CİDDİ MANADA RAHATSIZ OLUYOR”
Birilerinin çözüm sürecinden ciddi manada rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan şunları kaydetti; “Çünkü onlar gençlerin kanıyla canıyla besleniyorlar. Onlar bu gençlerimizin kanından besleniyorlar. Kaostan, krizden, ölümden besleniyorlar, yoksulluktan besleniyorlar. Artık bunlara fırsat tanımayalım, bu sürecin bozulmasına, sabote edilmesine fırsat tanımayalım. Kışkırtmalar, engellemeler, tehditler karşısında yiğitçe, mertçe duralım, huzurun bozulmasına izin vermeyelim. Eski Türkiye dönemini artık kapattık. Yeni Türkiye, özüyle, ruhuyla kucaklaşan bir Türkiye’dir. 23 Nisan 1920’de Ankara’da, Türkiye’nin her rengini ihtiva eden bir Türkiye’dir. Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Roman’ı, Arap’ı, Laz’ı, Gürcü’yü barış içinde, bir tutan, yaratılanı yaratandan dolayı seven bir Türkiye’dir.”

“BİZİM BAŞKA BAYRAKLARA İHTİYACIMIZ YOK”
Ret, inkar ve asimilasyonun iktidarlarıyla birlikte bittiğini vurgulayan Erdoğan şu ifadelere yer verdi; “Zira ben Türk’e Türk kardeşim, Kürt’e Kürt kardeşim, Laz’a Laz kardeşim, Çerkez’e Çerkez kardeşim diyebiliyorum. Ve biz bütün bur farklılıklarla tek milletiz. Bu kavramın içerisinde, millet kavramının içinde Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Roman’ı, Boşnak’ı, Arnavut’u hepsi var. Bütünüyle tek millet. Bu tek milletin bir bayrağı var. Bu bayrağın rengi şehidimizin kanıdır, hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız, şehitlerimizin ifadesidir. Biz ne diyoruz hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal ve bu yolda böyle yürüdük. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Öyleyse bizim tek vatanımız var, tek millet, tek bayrak tek vatan ve tek devlet. Böyle yürüyeceğiz. Bizim başka bayraklara ihtiyacımız yok. Ülkemizi bölme bu gayreti içerisine girenler müsamahamız yok. Biz olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, her birlikte Türkiye olacağız. Artık farklı bir Türkiye var. Yasakların yasak olduğu bir Türkiye var. Özgürlüklerin her geçen gün kazandığı, demokrasinin daha ileri standartlara ulaştığı bir Türkiye var. Bir olacağız, kardeş olacağız, çok daha ilerilere gideceğiz. Ben sizi Allah için seviyorum. Ne Türk, ne Kürt, ne Laz olduğunuz için değil. Beni yaratan Allah, sizleri yarattığı için seviyorum. Makam mevki içinde değil. Sonunda gideceğimiz yer kara toprak. Bizi 2 metrelik bir mezara gömecekler. Gömerken hoca efendi cumhurbaşkanı niyetine, başbakan niyetine, milletvekili, bakan niyetine demeyecek. Er kişi niyetine diyecek. İmanı olanlar için söylüyorum. Hatun kişi niyetine diyecek. Oraya gömecekler ayrılıp gidecekler. Bu dünyada ne yaptıysak onunla orada olacağız. Burada ne yaptıysak bizimle o gelecek hayırsa hayır, şerse şer gelecek. Öyleyse Bismil’in görevi ağır. Bu sorumluluğun farkında mısınız? El ele vereceğiz, bu ülkenin eşit, özgür, vatandaşları olarak devlet karşısında, hukuk karşısında eşit bireyler olarak çok güzel günler yaşayacağız. Diyarbakır, Bismil şu anda aldığından çok daha fazla hizmeti hak ediyor. Özellikle yerel yönetimde mevcut durumu hak etmiyorsunuz. Biz kamu yatırımlarını azami ölçüde yapıyoruz. Okullar, hastaneler, konutlar, barajlar, yollarla Bismil’i zaten değiştiriyoruz ama bunlar yetmez. Bismil çöpü, kiri, pisliği hiç hak etmiyor. Bismil bakımsızlığı hiç hak etmiyor. Artık yerel yönetimlerde demokratik, ideoloji değil hizmet odaklı yönetilmeyi hak ediyor. Sizler önümüzdeki süreçte vidanınızla karar vermenizi istiyorum. Değişimi tercih etmenizi bekliyoruz. AK Parti iktidarı olarak sizlere efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. İnşallah hep birlikte Bismil’i Diyarbakır’ı değiştirecek, hak ettiği konuma ulaştıracağız.”
(İHA)