BIST 9.368
DOLAR 34,54
EURO 36,21
ALTIN 2.961,20

Bu sene de turizm cenneti olduk yunan adalarında…

Ege denizinde her gün yaşadığımız mülteci kıyımını hatırlayın, Tük turist kıyımına az kaldı.

Hangi ülke bu kadar kendine zarar verebilir diye düşünüyorum,

Verse verse insanın oğlu kendisine verir.

Kendini bilmez, kendine değer vermez,

Hep kendiyle çatışma halinde hem de başkalarıyla,

Sonunu bile bile atar kendini olmadık maceranın peşine.

Çocuklarını ihmal eder, evini aşını düşünmez, dostunu bilmez düşmanını göremez, prensipleri yoktur günlük yaşar günlük tüketir ömrünü.

Bir ülke düşünün, burnunun dibinde yıllardır her alanda sana düşmanca politikalar yürütsün, uluslararası tüm arenalarda olmadık engeller çıkarıp, yedi düvelde siyasi, ekonomik senle savaşını sürdürsün.

Sende hiçbir sorun yokmuşçasına her fırsatta o ülkeye kol kanat gereceksin,

Biz bu abilik işini sanırım beceremiyoruz, abilik evindeki kardeşine, ya da mahallenin iyi yetişmiş çocuklarına yapılır. Evini, pencereni taşlayan, her daim sana husumet besleyen ailenin çocuklarına yapmazsın. Gider akrabalarına, onların çocuklarına yaparsın.

Yunanistan bizim varlık alanımızdaki yeri bellidir, Yeterince tadımızı kaçırdılar, ne akraba nede mahallenin adamı,

Hükümetin bu ülkeye gösterdiği sabrın asıl sebebi nedir?

Yunan sana dirlik vermez, topraklarında yaşayan soydaşlarına huzur vermez, bırakın adacıkları, kayalıklara bile bayrağını çekip her fırsatta Türkiye’ye posta koyar,

Hangi anlayış bu duruma göz yumar, bizim bilmediğimiz nasıl bir muhabbet durumu mu var da biz bilmiyoruz.

Kriz halindeki Yunanistan’a ve adalarına nefes vermek bize mi düştü. Ülkende turizmcilerin nefesini, umudu, işi, ekmeği tükenmiş, tezgâhı bozulmuş, Git sen Yunan adalarına el uzat.

Bu nasıl dış politika nasıl turizm anlayışı…

Yapılan kıyak yunanistana mı yoksa, buradan ciddi kazanç elde eden tura mı bilemedim.

Yunanistan ve üç adasına günlük ya da birkaç günlük turlar düzenlenmekte. Bu turları birkaç küçük firma yürütürken, birde gemisinin üzerinde adı yazan Türkiye’nin bu günlerdeki en meşhur ve sözüm ona büyüğü sayılan bir tur şirketi yürütmektedir.

Buraya kadar her şey normal gelebilir, özgürlüklerin,özellikle de seyahat özgürlüğü kıstasından bakarsak eleştirilecek ne var diyebilirsiniz.

Ancak bu o kadar basit bir şey değil, bir kere buraya götürülen Türkler bu 3 günlük seyahatlere ciddi paralar ödüyor karşılığı tartışılmalı. Can ve mal güvenliği yok, muhatap yok,

uluslararası hukuku zedeleyen bir seyahat örneğidir bu. Avrupa birliğine üye bir ülkeye giriş yapıyorsunuz vizeniz yok, Saldım çayıra mevlam kayıra.

Yunanın saçma sapan adalarını şenlendirirken, Avrupalı hatta tüm dünyanın gözünde Yunanistan’ı ve adalarını parlatmanın, popüler etmenin ülkemize ne faydası var  

Anlayan var mı?

Yunanistan ile turizmde rekabet etmiyor muyduk, ezeli rakibimiz değil miydi?

Türkiye’de petrol çıktı, dünya devleri arasında markalarımız varda biz mi bilmiyoruz. Turizm gelirlerine artık ihtiyacımız mı kalmadı?

Türkiye’nin cennet gibi köşeleri, boş, ıssız ölü şehir gibi dururken, kapanan tesisleri, işsiz kalan emekçileri düşününce, ülkemin öncelik hesaplarında bir yanlış içinde olduğunu düşünüyorum.

Üstelik adalar öyle popüler olmuş ki, Avrupalı turist kaynıyor, Türk turistlere şerefsiz diye bağırması Yunanlı esnafın pişkinliği mi, bizim yüzsüzlüğümüz mü? İşte onu hiç Anlayamadım.

Bu adalara gemi turu düzenleyen tur firmasının adı gemide var, ama gemi Yunanlı bir iş adamına ait, tayfası silme derleme uzak doğunun at hırsızları.

Vize parası ödüyorsunuz ama alınan bir vize yok, işlenen bir kayıt bir belge yok. Kişi başı verilen bu ücretler kimlerin cebine giriyor.

Bu turda iddia ediyorum hiç birimizin can güvenliği yok, hurdaya çıkmaya az kalmış gemide, tahtayla bölünmüş in gibi küçük odalarda, Allah a emanet saatlerce denizde yol almak, turizm bakanlığını hiç mi ilgilendirmiyor.

Sırf bir kere yurt dışını göreyim, hevesinde bu tura katılan vatandaşlar yarın denizde ya da bu adalarda yaşayacakları olumsuzlukta sorumluluğu kim alacak.

 Ege denizinde her gün yaşadığımız mülteci kıyımını hatırlayın,

Tük turist kıyımına az kaldı.

Gezerken adaları, her adımda size para harcatmaya meyilli  rehberlere kim dur diyecek. (Küçücük adada kaybolacağınız yalanı, ulaşım olduğu halde ulaşım yok deyip tur almanızı sağlamaları)

Gemide yaşananları, tur sonrası  turları düzenleyenlere yönelik şikâyetler ve mağduruyetler sayfa sayfa sıralanırken, devlet bu konuda neden bir adım atmaz.

Bavullarınızdan çalınan eşyaların sorumlusu kim.

Tatile değil düpedüz her türlü soyulmaya gidiyorsunuz. Ama tüm bu yaşananların sorumluluğunu asla tur kabul etmez, şikâyetlerin artarak çoğaldığını düşünürsek, belli ki çokta umurlarında değil.

Böyle turizm olmaz, ülkende elinin on parmakları kadar turist olacak, sen burnunun dibinde Marmaris’in M si bile olmayan mikanosa, santorini ye, Rodos’a, Türk turist taşıyacaksın.

Böyle turizm politikası ancak yönetilemeyen bakanlık anlayışında vardır.

Tabi ki insanımız dünyayı gezsin, yeni yerler yeni insanlar görsün, ama bunu soyulmadan, aldatılmadan, dolandırılmadan, can ve mal güvenliği varsa yapsın.

Not:Anlatmaya çalıştığım yunan düşmanlığı değil kendi milletime bağlılığımdır.