BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bu şekilde üçüz doğurdu tıp tarihine geçti!

Prof. Dr. Alper Demirbaş, Gümüş'ün dünyada böbrek nakilli olup normal yolla hamile kalan ve üçüz dünyaya getiren ilk anne olduğunu söyledi.

Abone ol

Antalya'da 7.5 yıl önce böbrek yetmezliği nedeniyle her iki böbreğini kaybeden ve ağabeyi Nihat Özgünlük'ten aldığı böbrekle yaşama yeniden merhaba diyen Songül Gümüş, iki yıl önce dünyaya getirdiği ilk bebeğinin ardından bu kez üçüz annesi olmanın mutluluğunu yaşıyor. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nde böbrek nakli olduktan sonra 2 yıl önce yine aynı hastanede bir kız bebek dünyaya getiren Songül Gümüş, ikinci hamileliğinde üçüz olduğunu öğrenince büyük mutluluk yaşadığını anlattı. Tek böbrekle yaşayan Songül Gümüş, üçüz hamileliğin sağlığı için risk olduğunu söyleyen ve bir bebeğin alınmasını öneren doktorlara 'hayır' yanıtını verdiğini belirterek, “Bir yandan çok mutlu oldum, diğer yandan çok korktum. Çünkü hocalar 'Bir bebeği alacağız' derlerse ne yapacağım diye düşündüm. Ama sonra kendim karar verdim. İnsan bir cana kıyar mı" dedi.

BABA ÜÇÜZ BEBEK OLACAĞINI DUYUNCA ŞAKA SANDI

35 yaşındaki Mehmet Gümüş ise üçüz bebekleri olacağını öğrendiğinde ilk anda şaka sandığını belirterek şunları söyledi:

“Dediler ki üçüz bebek. 'Şaka yapıyorsunuz' dedim. İkinci kontrole ben de gittim. Doktor 'üçüz bebek' dedi. Doktorlar bir bebeğin alınması gerektiğini söyledi. Eşimle konuştum. Eşim 'hayır' dedi. Şu anda mutluyuz. Kendimizi çok heyecanlı hissediyoruz."

2 KİLO 250 GRAMA ULAŞINCA TABURCU EDİLDİLER

1050, 1080 ve 1100 gram olarak 8 Kasım'da dünyaya gelen ve yeni doğan yoğun bakım ünitesinde kontrol altına alınan Sude Naz, Nazlı ve Zilan adı verilen kız bebekler, ortalama 2 kilo 250 grama ulaşınca anne ve babalarıyla birlikte yeni yılın ilk haftasında evlerinin yolunu tuttu.

ANNE BEBEKLERDEN BİRİNİN ALINMASINI KABUL ETMEDİ

Songül Gümüş'e 7,5 yıl önce böbrek nakil yapıldığını ve bu süre içinde her şeyin yolunda gittiğini belirten Medical Park Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkez Başkanı ve üçüz dünyaya getiren annenin böbrek nakli ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Alper Demirbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gebeliğin üçüz olduğu ortaya çıktı. Üçüz gebelikler aslında organ nakli olmuş hastalarda tavsiye edilmeyen, sonlandırılması gereken gebeliklerdir. Hasta ve çocukların sağlığı açısından. Fakat Songül hanım bunu kabul etmedi. Biz de çok yakın takiple kadın doğum ekibimizle birlikte komplikasyon olması durumunda bebeklerin alınabileceğini Songül hanıma söyleyerek, gebeliği takip etmeye başladık. Songül hanım 30 haftalık sezaryenle doğuma alındı. Bebekler bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu oldu. Şu anda evlerindeler."

DÜNYADA İLK HASTA

Dünyada bildirilen nakil sonrası bir tane üçüz doğum olduğunu, onun da tüp bebek yöntemiyle gerçekleştiğini aktaran Prof. Dr. Demirbaş, “Bu üçüzler Şili'de. Songül hanım bu anlamda tüp bebek yöntemi kullanılmadan, doğal yolla gebe kalan ve üçüz doğum yapan dünyadaki ilk hasta. Daha da önemlisi tek yumurta üçüzleri olması açısından da ilk hasta" dedi.

ABD'Lİ MESLEKTAŞLARIMIZ MUCİZE OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Bu doğumu ABD'deki meslektaşları ile paylaştığında, bunun bir mucize olduğunu söylediklerini kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, “Organ nakli hakkında çok yanlış bilinen şeyler var. 'Organ nakli olduktan sonra eksik, sakat kalırsın, organ bağışlarsanız çocuğunuz olmaz' gibi birçok yanlış bilinen şey var. Biz bu mucizeye tanıklık ettik. 7.5 yıl önce organ nakli yaptığımız bir hastamız neredeyse mucize denebilecek üçüz doğum yaptı. Bebeklerin üçü de kız. Üçü de sağlıklı şükürler olsun. Allah uzun ömür versin üçüne de. Anne ve babaları ile birlikte" diye konuştu.

BU BEBEKLER BİZİM TORUNLARIMIZ

Şimdiye kadar yaptıkları 4 binin üzerindeki organ nakli ameliyatı sonunda 50'nin üzerinde hastanın doğum yaptığını da hatırlatan Prof. Dr. Alper Demirbaş, şöyle konuştu:

“Bu doğumlar arasında 2 ikiz doğum var. Bunun dışında tekli doğumlarımız var. Üçüz ilk defa oldu. Diyalizde yaşanan bir hayat yerine, böbrek naklinden sonra normal yaşanan bir hayat ve bu hayatın getirdiği belki de en uç hediyelerden biri ile karşılaşmak bizi çok mutlu etti. Organ nakli yaptığımız ve sağlığına kavuşan her hasta bizi çok mutlu ediyor. Ama bu tür örnekler bizi çok daha fazla mutlu ediyor. Bizim bir söylemimiz var. Bu kadar organ nakli ameliyatı yaptıktan sonra, insanların sağlığına kavuştuğunu gördükten sonra, organ naklini biz mucize olarak nitelendiriyoruz. Bu çocukları gördükten sonra organ naklinin bir mucize olduğuna bir daha inandım. Bu bebekleri takip edeceğiz. Tabi artık onlar bizim torunlarımız. Biz de böyle bir şeye vesile olduğumuz için çok mutluyuz. Burada teşekkür edilecek en önemli kişi, Songül Gümüş'e böbreğini veren ağabeyi. O olmasa bunların hiçbiri olmazdı. Organ nakli olmazdı. Organ naklinin insanların, ailelerin hayatlarını ne kadar değiştirebileceğini, en uç, en mutlu düzeyde görüyoruz. Bu bize bu işe devam etme ve çalışma şevkimizi artırıyor."