Bu seçimin kaybedeni Erdoğan'dır!
Seversiniz, sevmezsiniz bu ayrı konu. Ama hakkını teslim edin. AK parti ile birlikte Türkiye'ye ciddi bir istikrar geldi.
Seversiniz, sevmezsiniz bu ayrı konu. Ama hakkını
teslim edin. AK parti ile birlikte Türkiye'ye ciddi bir istikrar
geldi.
Sadece ekonomide değil, siyasette bile ciddi bir istikrar yakaladı
güzel ülkem.
Bakın CHP ile MHP'ye...
12 yıldır tam bir istikrar abidesi oldular, çizgilerinden asla ama
asla sapmadılar! her iki partilinin genel başkanlarına bakın!
Muhalif kalma konusunda daima hedefi 12'den vuran isim oldular!
Sadece hareketlerinde değil, söylemlerinde bile bu istikrarı görmek
mümkün. 12 yıldır hep kaybeden taraf oldular ama her ekrana
çıktıklarında, "Biz kazandık, Tayyip kaybetti"
dediler!
CHP kazandı, Erdoğan Başbakan oldu. MHP kazandı, Erdoğan yine
başbakan oldu. Erdoğan başbakanlık yapmaktan yoruldu, onlar
kazanmaktan yorulmadı!
Erdoğan'a etmedikleri zulüm kalmadı. 9 ayrı seçimde madara ettiler
adamı! 9 kez balkona çıkardılar, konuşturdular.
"Yahu kardeşim! Adamı bu kadar balkona çıkarmayın, vallahi
üşütecek" dedik, "Bırakın sürünsün!"
diyerek her seferinde yeniden çıkardılar.
Dün yine kazandılar!
Bu kez Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yaparak büyük bir zafere imza
attılar! Üstelik bunu yapabilmek için 14 siyasi parti, bir de
siyasi cemaatle işbirliği yaptılar!
Ne o?
Yazdıklarım size saçma geldi değil mi? E normaldir çünkü; ben
şu anda muhalefetin diliyle konuşuyorum!
Yukarıdaki sözler, dün katıldıkları son seçimi de hezimetle kapatan
muhalefet partilerinin temsilcilerinden geldi anlayacağınız...
Ekran karşısına önce MHP lideri Devlet Bahçeli geçti. Bahçeli,
İhsanoğlu'nun aldığı sonucu nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru
üzerine "Kamuoyu araştırmalarına baktığınız vakit, Sayın
İhsanoğlu başarılı, başarısız olan Erdoğan. Konar'a bakın, (Konda
demek istiyor) Anar'a bakın, diğerlerine bakın, hepsi yüzde 53 ile
yüzde 57 arasında Recep Tayyip Erdoğan'a şans veriyorlardı.
İhsanoğlu'na ise yüzde 37, yüzde 38, yüzde 36 veriyorlardı. Demek
ki doğru olanı, kamuoyu araştırmaları açısından İhsanoğlu
olmuştur." diye bir yorum yaptı.
Kendisini izlerken, Mehmet Ali Erbil'in başrolünü oynadığı Kahpe
Bizans filmindeki, "Acımadı ki, acımadı ki"
repliği gözümde canlandı.
"Git bir piskevüt ye, açken sen sen değilsin"
diyerek kanal değiştirdim, bi de baktım ki ne!
CHP'nin Genel Başkan yardımcısı Gürsel Tekin de Halk TV'de benzer
şeyleri söylüyor. Tekin, 12 yılda 9. mağlubiyetini alan partisi
için "CHP bu seçimin kazananıdır" demez mi?
Aklıma şu bonzai içip kendini havuzda zanneden adamın çatıdan
atlama videosu geldi nedense!...
30 Mart'ta CHP ve MHP'nin oylarının toplamı yüzde 45'ti. Bu seçimde
14 partili ittifak ile seçime girip 7 puan az oy almalarına rağmen,
seçimin galibi onlar!
Gülmeyin arkadaşlar! Vallahi çocuğunuz bunlara benzer,
gülmeyin!
Artık şuna emin oldum ki, Tayyip Erdoğan yüzde 99.98 alsa, bu
muhalefet yine "Erdoğan kaybetti ben ona oy
vermedim" diyerek ekran karşısına geçer!
Yahu kardeşim kaybettik demek bu kadar mı zor?
Ben buradan size günlerce, "Yahu yaptığınız şey akıl karı
değil. Bir ekmeği 15'e bölerseniz hiçbirinizin karnı
doymaz" diye seslenmedim mi?
Yahu siz cemaat ve 13 alakasız partiyi bir araya toplayınca...
Onlara da ateist deist agnostik ve tabiki lezbiyen, transexuel,
gayleri ekleyince seçimi kazanacağınızı mı sanmıştınız
gerçekten?
Ben yine size buradan, "Bakın çatınız 13 partiyi ve
Pensilvanya'yı kaldırmaz, çöker" demedim mi?
"Haydar Baş'ı o kilosuyla o çatıya çıkarmak akıllı işi
değil, gelin bu sevdadan vazgeçin!" demedim mi?
Aha işte ne oldu?
"Erdoğan balkon konuşması yapıyorsa biz de çatı konuşması
yaparız" sevdanızdan dolayı 14'ünüz birlikte çatıdan
düştünüz!
İyi mi oldu?
O zaman dinlemediniz beni, bari bugün tavsiyemi dinleyin!
Artık seçim geride kaldı ama tarihe geçmek için elinizde bir şans
daha var! 13 parti genel başkanı olarak topluca istifa edip
Guinnes rekorlar kitabına girebilirsiniz! Cumhurbaşkanlığı adaylığı
konusundaki ittifakınız işe yaramadı, bari istifa konusunda ittifak
yapıp, dünya genelinde ses getirin!
*****
İşin şakası bir yana...
Muhalefeti temsil edenlerin, "Biz nasıl olur da bu seçimi
kaybederiz" şaşkınlığıyla poz vermeleri beni böyle gram
gram eritiyor!
Bir muhalefet neden kaybeder, bir adam 13 partiyi ve bir cemaati
nasıl silindir gibi ezer geçer? Cumhurbaşkanlığı seçimi bize bu
sorunun cevabını verdi.
Anlatayım!
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koymadan önce "Ben
Cumhurbaşkanı olayım mı?" sorusuyla halka gitti ve 14
farklı anket yaptırdı. Tüm anketlerden "Olursan seni
destekleriz" cevabını alınca adaylığını koydu.
Muhalefet ise son günde Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Kinder sürpriz
yumurtadan çıkmışcasına halkın önüne koydu, "Buna tıpış
tıpış oy vereceksiniz" diyerek seçmenlerine eşek muamelesi
yaptı.
Erdoğan meydan meydan dolaşıp yüzbinleri, milyonları
toplarken, İhsanoğlu küçük çaplı paneller düzenliyor,
konferanslar veriyordu.
Erdoğan adaylığını açıkladığı gün, yüzde 50 cepteydi zaten. Bu
hatalar sayesinde 2 puan da bonusu oldu!
E son olarak bir de Pensillvanya'dan Erdoğan'a beddua gelince...
Üstüne üstlük, Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek çağrısı
yapılınca....
Beddua yine ters tepti...
"İman-ı ekmel, ihsân-ı ekmel, ihlas-ı ekmel, rıza-yı ekmel,
yakin-i ekmel" şeklindeki kriptolu mesaja halkın yüzde
52'sinden cevap geldi:
"Mağlubiyet-ı ekmel, perişan-ı ekmel, hüsran-ı ekmel,
hezimet-ı ekmel"