Fenerbahçeli futbolcu Alex, alın teriyle kazandıkları şampiyonluğu kimsenin ellerinden alamayacağını iddia etti.
Abone olFenerbahçe'nin kaptanı Alex de Souza Lig TV'de Futbol Gündemi'nde canlı yayın konuğu! Brezilyalı yıldız futbolseverlerin merak ettiği konularda açıklamalar yaptı.
Dünya tarihine baktığınızdaki en büyük isimlerden biridir Atatürk. Vizyonu ve bunları uygulamasıyla örnek alınacak bir insan. Türkler'in Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili önemli günlerinden en üzücü olan gün bugün. Atatürk dünya tarihinin en önemli liderlerinden birisi.
"UMARIM TÜRKİYE FİNALLERE GİDER"
"Zorlu bir play off mücadelesi olacak. İstanbul'daki ilk maç çok önemli. Umarım ki Türkiye şanslı ve güzel maçlar çıkarıp finallere gider... Dürüst olmak gerekirse son zamanlarda Türk Milli Takımı kollektif açıdan istenen düzeyde değil. Ama bunda etkenler var, mesela kimin ikinci olacağı konusu, Türkiye mi Belçika mı? Ama sonuçta Türkiye 2. olmayı başardı ve o stres gitti. Şu anda da stres var ama grupların stresinden farklı. Ben Milli Takımın başarılı olacağına inanıyorum."
"TÜRK MİLLİ TAKIMI'NDAN BİZ DİYE BAHSEDECEĞİM"
"Hırvat Milli takımı kaliteli bir takım. Ama ben müsadenizle Türk Milli Takımından biz diye bahsedeceğim. Türk Milli Takımı, bunu başaracak güçtedir..."
"DAHA İYİ OYNAYABİLİRİZ"
"10 haftalık analizi yaparken, ben kendi sorumlu taraftan yani F.Bahçe'den bahsedeceğim. Diğer takımları yorumlamam. İnişli çıkışlı bir grafiğimiz olabilir. Lider olmamıza rağmen daha iyi oynayabiliriz. Bazı oyuncuların da alışkın olduğumuz performansına dönmesiyle özlenen Fenerbahçe'yi göreceğiz"
"TARAFTARIN BAĞLILIĞI ARTTI"
"Taraftarın takıma sonsuz bir kredisi var. Geçen seneyi ele aldığımızda Antalyaspor ile yaptığımız ikinci yarının ilk maçına kadar sıradan bir takım gibiydik, inişli çıkışlıydık. Ancak ligin ikinci yarısında istikrar yakaladık ve Trabzonspor'un 9 puan gerisinden şampiyon olduk. Sonrasında malum söylentiler yüzünden taraftarın takıma bağlılığı daha da arttı. Destek hiç değişmedi ama bağlılık arttı."
"MOTİVASYON İÇİN ARMA YETER!"
Kimseyi motive etme ihtiyacı hissetmiyorum. Çünkü bu takımın formasını giyenlerin motivasyona ihtiyacı yoktur. Armanın ta kendisi, tarihi, kulübü, camiası yeterince motivasyon kaynağıdır. Bunlar motive etmiyorsa ya mesleğini değiştirecek ya da büyük takımda oynamayacak. Motivasyon için arma yeterlidir"
"KAPTANIM, SORUMLULUĞUMU HEP YERİNE GETİRİRİM"
"Kaptan olduğum sürece bir çok noktaya müdahale etme ihtiyacı hissettim. Mesela Gökhan ile ilgili konu kavga şeklinde çıktı basında. Ama bizim Gökhan ile çok kez oturup konuştuğumuz zamanlar vardır. Misal Sivas'ta şampiyonluğu kazandıktan sonra müthiş bir şölen varken Gökay'ı çağırdım yanına ve birşeyler söyledim. O sırada söylemem gerekti, söyledim. Saha dışında hiçbir zaman sesim yükselmez ama kaptanlık sorumluluğunu da her zaman yerine getiririm. Zaten tek ben değil, takımın diğer tecrübeli isimleri de bu görevi yerine getiriyor."
"UFAK BİRİ BİLE BİR DUYGU KATABİLİR SİZE"
"İnsanlardan sadece tecrübe ya da yaşından dolayı saygı almak zorunda değilsiniz. Ufak bir çocuktan bile bir duygu alabilir ve o duyguyla hareket edebilirsiniz. Sizden yaşça küçük bir gencin size kattığı bir duygu da sizi yükseltebilir. Dolayısıyla bütün takımın buna el atması gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene öyle oldu, herkes birbirinden birşey aldı."
"KARARLARI AYKUT KOCAMAN VERİR"
"Hoca-öğrenci ilişkisi var Aykut Kocaman ile aramızda. Kararları her zaman hocamız verir, benim bazı kararlarda etkim olduğu iddiası gerçek dışı. Saha içinde ya ta saha dışında nasıl yardımcı olabilirsem elimden geleni yapacağımı kendisine belirttim ama kararları her zaman o verir"
"G.SARAY'A ATTIĞI O GOL SONRASI..."
"En beğendiğim golüm, Erciyes'e attığım goldü. En fazla kutlayacağım ama Mehmet Topuz tarafından engellenen bir gol vardı bir de, Galatasaray'a attığım gol. Mehmet Topuz ve Lugano, takımın iki delisi diyelim, beni tuttular ve kutlamama engel oldular."
"AYRILMAK İSTEYENLERE KARIŞMAM"
"Takımdan ayrılmayla ilgili konun aile içi kişisel bir karar olduğunu düşünürüm ve o yüzden kimseye birşey demem. Mesela Lugano artık bir değişiklik yaşaması gerektiğini ve gidebileceğini söylemişti. Teklif geldiğinin de gitmeye karar verdi. Andre Santos'un transferi aniden gerçekleşti, o gittikten sonra öğrendim. Niang da oturup kararını verdi. Kişisel kararlarda benim gidip oyuncularla konuşmam gibi bir inisiyatifim yok. Zaten bir oyuncu gitmek istiyorsa, kafada bitirmişse, takıma verimli olamaz diye düşünüyorum. O yüzden böyle bir futbolcu varsa oturup en yararlı çözümü bulmak gerekir."
"SİVAS'TA BEN OLSAM YİNE YENİLİRDİK"
"Sivas'a hem arkadaşlarıma destek olmak için hem de PFDK'nın kırmızı kart cezasını kaldırması ihtimalini düşünerek gitmiştim. Sivasspor maçında ben sahada olsaydım da büyük ihtimalle kaybederdik. O gün Bekir ile Yobo dışında herkes ortalamanın altında oynadı. Ben de olsam büyük ihtimalle kaybederdik."
"BENİ EN ÇOK KIZDIRAN ŞEY..."
"Beni en çok kızdıran şey, saha içinde zor olanı yapmaya çalışmaktır. Futbolda bsizi başarıya basit olanıyapmaya çalışmak götürür. Stoch'da kızdığım oydu. Basit kararı alıp bana ya da Sezer'e verse başarılı olackatı. Ama zor olanı seçip kendi vurdu ve başarısız oldu. Bunu herkes için söylüyorum, sahada her zaman kolay olanı yapmak lazım. Bunun haricinde herkes sorumlulukları çerçevesinde istediğini yapmakta özgür. Ama sırtın kaleye dönükse, yüzü kaleye dönüklere topu vermek basiti seçmektir. Ben küçükken beni yetiştiren herkesden böyle öğrendim."
"HAKEM HATA YAPTI!"
"Karabük maçının hemen başında gördüğüm kırmızı kartın videosunu izlemek istemiştim. Ben açıkçası orada hakemin yerini merak ettim, videoyu izlemek istedim çünkü hakemin açısının kötü olabileceğini düşündüm. Ama gördüm ki hakem çok yakındaydı, ben de hakemin hatasının üzerine imza attım orada."
"HAYATIMIN EN ÜZÜCÜ ANLARINDANDI..."
"Futbolda birçok maç kaybettim. Kaybetmek de var kazanmak da. Direk kırmızı kart gördüğüm için kafadan hemen 2 maç ceza alacağımı düşündüm. Hatta o maçı da sayarsak 3 maç denebilirdi buna. Hiç hak etmemiştim bunu. Sahadaki arkadaşlarım benim için ekstradan mücadele veriyorlardı. Çok üzüldüm izlerken. Üstelik birkaç gün sonra bir Sivas maçı vardı, nitekim o maçta yorgunluk da oldu takımda. Ama bu tabii ki gerekçe olamaz. Ama o maçı o şekilde tribünden izlemek futbol hayatımın en üzücü anlarındandı..."
"34 YAŞINDA BIRAKMIŞ OLURUM SANIYORDUM"
"Brezilya'ya dönüp dönmeyeceğimi, kariyerimi nerede bitireceğimi bilmiyorum. Ben daha önceki planlarımda futbolu 34 yaşında bırakmış olacaktım. Ama şu anda maçlara gayet iyi çıkıyor ve kendimi iyi hissediyorum. Açıkçası zaman ne getirir bilemiyorum"
"ZICO'NUN EN İYİ ÖZELLİĞİ..."
"Zico'nun en iyi yaptığı şeylerden biri herkesi sahaya istekli gönderebilmesiydi. Birçok teknik adamın eksiğidir bu... Zico bunu yapabiliyordu... Ayzı zamanda futbol takımlarında sıkıntılardan biri yabancı oyuncuları elinizde tulabilmenizdir. O zaman takımda birçok Brezilyalı vardı. Brezilya'da sokakta bile her hangi birine Zico deseniz hayranlığın ısunardı. Zico bu nedenle yabancıları rahatça elinde tutuyordu."
"KOCAMAN DA TÜRKLER'İ ÇOK ETKİLİYOR"
"Aslında hem benzer hem farklı yönü olarak söyleyebilirim. Zico'nun yabancçılar üzerindeki etkisi Aykut Kocaman için de Türkler üzerinde var. Türk insanı onu daha iyi tanıyor, Kocaman'ın ismini biliyor. Zico'nun yabancılar üzerindeki ektisi Aykut Kocaman'da da Türkler için var."
"İLERİDE TEKNİK DİREKTÖR OLUR MUYUM BİLMİYORUM"
"İleride teknik direktör olur muyum olmaz mıyım bilmiyorum. Ben anı yaşarım, ileriye bakmam gerekirse 2013'e kadar F.Bahçe ile kontratım var. Sene sonunda ailemle oturup konuşurum. Mesela çoğu insan İstanbul'un trafiğine sallar ama ben mesela düşünecek zamanım olduğu için trafiği seviyorum."
"LUGANO 3 ŞEYİ ÖZLEYECEĞİNİ SÖYLERDİ"
"Lugano'nun burada kaldığı sürece ileride özleyeceğini söylediği 3 şey vardı. Birincisi çaydı, hiç elinden düşürmezdi. İkincisi taraftarın maçtan önce yaptığı lay lay tezahüratıydı. Üçüncüsü de çoğu insan İstanbul trafiğini eleştirir ama o da benim gibi İstanbul trafiğini özleyeceğini ve daha kötülerini gördüğünü söylerdi."
"BİR GÜNDE F.BAHÇE TEKNİK DİREKTÖRÜ OLUNMAZ!"
"Aslında bu son zamanlarda hayatımda konuşulan şeylerden biri. Herkes teknik direktör olacağımı ve benim bunun bir tek farkımda olmadığımı söylüyorlar. Ama misal Aykut Kocaman'ın bu sene aldığı yük öyle böyle bir yük değil. Bu kadar olaydan takımın izole olabilmesinde en büyük pay Aykut Kocçaman'ındır. Teknik direktör olmak o kadar kolay değil, bir günden ötekine de kimseye 'Gel F.Bahçe'nin teknik direktörü ol' demezler. Çünkü teknik direktör olmak küçümsenecek bir olay değil. Bir de sağda solda F.Bahçe'nin bana bu konuda teklif yaptığı yazılıp çiziliyor ama doğru değil bu iddia"
"YILDIRIM GÜÇLÜ GÖRÜNÜYORDU"
"Aziz Yıldırım'ı ziyarete gittiğimde bunları kendisine de söylemiştim. Her zaman yanında olduğumuzu söyledim. Bir insanın özgürlüğünün olmaması çok büyük sıkıntı. Ama ziyarette beni şaşırtmadı. Hayatı boyunca gördüğümüz o güçlü yapısı aynen devam ediyordu. Ben de elimden ne geliyorsa yapqacağımı söyledim. Umarım ki en kısa sürdece başkanımız özgürlüğüne kavuşacak."
"ŞAMPİYONLUĞUMUZU KİMSE ALAMAZ"
"Futbolla yaşayan insanlarız. Böyle polisin, politikacıların yetkisinde olan şeylere alışkın değiliz. Ne yapılırsa yapılsın benim bilincimden, benim elde ettiklerimden şampiyonluğumuz alınamaz. Hemen her maç alın terimizle kazandığımız maçlardı, alın terimizle kazandığımız bir şampiyonluktu. Bu şampiyonluğu elimizden de bilincimizden de kimsa alamaz"
"TÜRKİYE-BREZİLYA MAÇINDA..."
"Türkiye ile Brezilya karşılaşırsa favori olarak Brezilya'yı gösteririm. Ama Brezilya ile Türkiye karşılaşırsa benim için en kolay maç olur çünkü her iki ihtimalde de kazanan taraf olurum"